Anasayfa1
27 Aralık 2024 ( 4 izlenme )
Reklamlar

Salim Güran taktik değiştirdi: ‘Vatan haini değiliz, DEM’in yemek aracını köyden kovduk’


Amca Salim Güran, küçük kızın bulunmasıyla ilgili üfürükçü olduğu bilgisini jandarmanın kendileriyle paylaştığı iddiasında bulundu. Amca Güran, “Jandarma görevini yapmış olsaydı, katilleri yakalardı” dedi. Davanın ikinci duruşması ikinci gününde de sanık ve sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor. Duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verildi.


Diyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın davasında savcı mütalaasını duruşmada okudu, sanıkların suç ortağı olduğunu belirtip iyi hal indirimi uygulanmamasını talep etti. Savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis istemesinin ardından dün duruşma salonu karışırken bugünkü duruşma için sanıklar Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Tutuklu amca Salim Güran, "Beni tutuklamasalardı Nevzat itiraf edecekti" dedi ve son savunmasında beraatini istedi. Güran savunmasında, "Biz vatan haini değiliz. Biz bir dönem DEM partinin yemek aracını bile köyden kovduk. Açlıktan ölsem dahi onların yemeğini yemem. Onlar şov peşinde" sözleriyle siyasete sığındı. 

Davada amca Salim Güran, küçük kızın bulunmasıyla ilgili üfürükçü olduğu bilgisini jandarmanın kendileriyle paylaştığı iddiasında bulundu. Amca Güran, “Jandarma görevini yapmış olsaydı, katilleri yakalardı” dedi. Davanın ikinci duruşması ikinci gününde de sanık ve sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor. 

21 Ağustos’ta kuran kursundan çıktıktan sonra eve dönüş yolunda kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de köyün yakınlarından geçen derede ağzı bağlı bir çuval içinde bulunan Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşması ikinci günde de devam ediyor. 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlayan duruşmada tutuklu sanıklar Narin’in annesi Yüksel, amcası Salim, ağabeyi Enes ve küçük kızı dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar duruşmada avukatlarıyla birlikte hazır bulundu. Dün gün boyu devam eden ve gece saat 23.00’e sona eren duruşmada 3 kişi tanık olarak dinlendikten sonra savcı mütalaasını açıklamış ve tutuklu 4 sanığın da indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları talebinde bulunmuştu. Ardından da suçtan zarar gördükleri için davaya müdahil olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları ile Diyarbakır Barosu avukatları savunma yapmış, ardından da mağdur olarak baba Arif Güran’ın ifadesi alınmıştı. 

"KIZIM BENİ ARADI, BEN DE KOMUTANI ARADIM"

Bugün sabah 09.00’da başlayan duruşmada ise mütalaaya karşı ilk olarak köyün muhtarı olan Narin’in amcası Salim Güran savunma yaptı. Amca Güran, önceki savunmalarını tekrar ederek şöyle konuştu: “Tarladayken Ramazan beni aradı ve ‘Burada şüpheli bir araba var, gidip geliyor’ dedi. Köy yolundan çıktım. İki tane Suriyeli vardı. Bu sırada tarla işleriyle uğraşırken kızım aradı ve ‘Baba Narin kayıp’ dedi.

Köye gelince kalabalığı gördüm. Ardından da Şakir Başçavuşu aradım ve ‘Komutanım; kardeşimin kızı kayıptır. Buraya iki ekip gönder’ dedim. O da izinli olduğunu söyledi ve köye daha sonra jandarmalar geldi. Samet hoca bize ‘Narin okulun oradaki patika yoldan çıktı’ demişti. Sonra kameralara bakıldı. Patikadan çıkmışsa Allah korusun Başıboş köpekler var düşüncesiyle bağ, bahçe, tarla ne varsa her yeri aradık. Ancak gittiği tarif edilen tepenin bulunduğu yukarı bölgede bir şey görmedik. Köyün aşağısında da bir şey görmedik. Gün doğmadan kardeşim Barış’ın eşi Yasemin’in bağırdığını gördük. Bize ‘Sabahleyin bu vahşiyi gördüm (Nevzat’ı kast ediyor) dedi. Bende bunun üzerine askerlere ‘Neden bundan şüphelenmiyorsunuz’ dedim. Sulama kanalının olduğu bölgeye doğru gittik. Ayakkabılarımı çıkarıp kendimi suya bıraktım. Su beni çekiyordu, ayağımla destek aldım. Elimi attığımda yumuşak bir şey elime geldi. Bismillah dedim ve çekip baktığımda bir naylon parçasının yosun tuttuğunu fark edince ‘Yarabbi çok şükür o değilmiş’ dedim. Sonra da dalgıç ekipler geldi ve aramalar yoğunlaştı” dedi. 

ÜFÜRÜKÇÜ DEDE NARİN YAŞIYOR MAKARNA DİYOR DEMİŞ

Salim Güran, karakol komutanı Şakir Başçavuşa köyü ve çevresini hakim tepeden gören Dara askeri üs bölgesinin kamera kayıtlarına bakılması gerektiğini söylediğini ifade ederek dedi:

Kendisine üs bölgesi kameralarına bakılsın dediğimde o da bana ‘Tabi tabi hallederim’ dedi. Jandarma görevini yapmış olsaydı, kesinlikle katili yakalardı.

Şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor. Ama kendi eksikliklerinden söz etmiyorlar. İfade alıyorlar ama Narin’in kaybolduğu saatte patika görüntülerinin olduğu kamera kayıtlarını incelemiyorlar. Bana ‘Muhtar köyde kaç kuyu var’ dediler.  Sonra birlikte köydeki bütün kuyuların içine baktık. En son bir kuyunun da Mehmet Kaya’nın evinin arkasında olduğunu söylediler. Komutanım hayırdır diye sorduğumda o da bana, ‘Narin’in terliğini çingenelerin olduğu yerde görmüşler’ dedi. Sonra birlikte köye geldik. Bakın başkanım kameraları açıp baksınlar. Eğer öyle değilse beni idam etsinler.

Demek ki, benden şüpheleniyorlarmış. Çünkü bunlar olduğunda ben henüz gözaltına alınmamıştım. Bana ‘Muhtar bir tane üfürükçü var’ dediler. Bende, ‘Kardeşim devlet gelmiş buraya ne üfürükçüsü’ dedim. Sonra Muhammet’in rüyasında gördüğü üfürükçü dedenin yanına gidildi. Üfürükçü Muhammet ile konuşmuş ve kendisine ‘Taşlı bir evin içine gir’ demiş. Bu evde karanlık bir yermiş.

Üfürükçü, ‘Burayı aydınlatın, Narin ne yapıyor, bize yerini göster’ dedim. O da, makarna yediğini söyledi. Bize yanında da yaşlı bir dede olduğunu, Narin’in telefonla, internette olduğunu söyleyince ben bir an için umutlandım. Tüm bunlar olurken benim aracımda DNA çıktığı söylendi ve battaniyeden söz edip beni tutukladılar. Cezaevine girdiğimde televizyonlar N.B diye bir itirafçıdan söz ediyordu. Kim bu diye merak ederken Nevzat Bahtiyar olduğunu anladım. Beni DNA yüzünden tutukladılar.

Aracımı herkes kullanıyordu. Yeğenemin DNA’sından söz ediliyor, ancak tam olarak nasıl bir DNA belli değil. Şimdi baz kayıtlarından söz ediliyor. Ben olay günü köyde olduğum halde baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmedim bir yerde nasıl baz kaydı çıkıyor.

Biz Narin’i bulmak için çabalarken şimdi bütün aile cezaevinde. Peki Nevzat’ın ailesi nerede dışarıda? Hem kızımızı öldürdüler, hem de ailemizi yok ettiler. Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum. Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz bir dönem DEM partinin yemek aracını bile köyden kovduk. Açlıktan ölsem dahi onların yemeğini yemem. Onlar şov peşinde. Benim yengem (Narin’in annesini kast ediyor) çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz. Ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlıktır. Ben yeğenimi öldürmedim, beraatımı istiyorum” dedi.

"YENGEM ÇOCUKLARI İÇİN ÖLÜYOR"

Salim Güran, savunmasını şöyle tamamladı:

"Gitmediğim yeri HTS daraltılmış baz neden gösteriyor? Akrabalarımızın çoğu tutuklandı. Nevzat'ın bir tane aile üyesi var mı, yok. Hem kızımızı hem ailemizi yok etti. Herkes şov peşinde. Narin'den küçük kızım var ve görüşüme geldi. Yengem (Yüksel Güran) çocukları için, yeğenlerim kız kardeşleri için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuzu lekelemeyin. Niye karını ve kızını söylemiyorsun? Bizim ailemizi neden söylüyorsun? Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Kızımız gitti, bittik artık. Yeğenimin ölümüyle burada yargılanıyorum, bu benim ölümümdür. Bir DNA yüzünden başıma neler geldi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum."

AVUKAT AKDAĞ: NEVZAT YEDİ, İÇTİ CİNAYETİ AİLENİN ÜSTÜNE YÜKLEDİ

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, "Sayın Başkan, “Nevzat, Yedim, içtim, hesabı size kitledim” diyerek cinayeti ailenin üstüne yükledi. Nevzat, tüm Türkiye’yi parmağında oynattı ve maalesef bunu yapmaya devam ediyor. Şimdi, Nevzat ile Salim arasındaki iletişim kayıtlarından biraz bahsetmek istiyoruz." dedi.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Duruşmaya Salim Güran ile avukatının savunmalarından sonra saat 14.00'e kadar ara verildi. Aranın ardından ilk olarak küçük kızı dereye gizleyen Nevzat Bahtiyarın mutalaya karşı savunması alınacak. Nevzatın ardından da avukatı Ayrıntılı savunma yapacak. Bahtiyar ve avukatından sonra da Narinin annesi Yüksel ile ağabeyi Enesin savunmaları alınacak.

Nevzat Bahtiyar ifadesinde şunları söyledi:

Aileme söylemedim. Ailem cezaevine gelene kadar. Geldiler, emniyet beni güvence altına almıştı.

Ne görmüşsem, onu söyleyecektim. Baro avukatı da vardı. Ben oraya geçtim, izah ettim. Ben papağan değilim. Orada 3 ay boyunca sigara içmedim, ailem yanıma gelene kadar. Saçımı bile kesmedim. Radyo yok, hiçbir şey yok.

Yukarıda Allah var, aşağıda devlet var. Benim gibi zavallı bir insan nasıl devletin üstünde olabilir?

Beni ifadeye götürdüler; orada tanıdığım hiç kimse yoktu. Ailemin güvencesi için mecburen yalan söylemek zorunda kaldım. Arabayı vadeli vermiştim. İsterseniz, adamı çağırırım. O adama vadeli vermiştim. Adam uğraştı, satamadı. Ben de Salim’e söyledim.

Salim, “Paran varsa al sen,” dedi. Bu para konusu da açık değil. Ev meselesi çıktı, Sayın Başkanım. Hakkı 170 bin liradır ama biz arkadaşız, akrabayız. “Senin için en son 150 bin yaparım,” dedim.

Narini bana teslim etti, inkar ediyor. Ben inkar eden biri değilim, Sayın Başkanım. Narini aldım, götürdüm, oraya bıraktım. Ben Narini öldürmedim.

Taşıyıp oraya bıraktım; bunu inkar edemem, edemiyorum. Ama onların bunu mecburen kabul etmesi lazım. Kabul etmiyorlar, benim üzerime atıyorlar. Öldürmediğim bir şeyi niye üzerime alayım? Öldürmedim ben.

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, "Bozuk saat bile 2 kez doğruyu berir Tavşantepe köyünde içlerinde biri doğru bir ifade verdi diyeceğimiz bir ifade bile yok. Hepsi yalan.Evde erkek çocuklarım olduğu için ben Narin’i hep Maşallah’a bırakırdım diye bir cümle var önümüzde. Bunu size bırakıyorum. Rojin’in babası çalmadık kapı bırakmadı hala koşturuyorlar. Bu aile de aynı şeyi yapmış olsaydı, aile toplantısı yapmak yerine, tanıkları susturmak için dövmek yerine Narin’i gerçek anlamda aramış olsaydı toplumun nezdinde yeri farklı bir yer olacaktı" diye konuşu.

Sözcü

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

AKP’li vekilden beyin yakan sözler! "Ömrünü uzatmak isteyen bize oy versin" K.Maraş'ta, Alevi köylerinin ortasına kurulacak mülteci kampını istemiyoruz ! Destek olun ! CHP'li Kılınç'tan AKP'nin 'Alevi açılımı'na ilişkin çarpıcı değerlendirme: "Operasyon söz konusu. Soylu üzerinden yönetiyorlar" Sağlık Bakanı açıkladı: 15.082 yeni vaka tespit edildi, toplam vaka sayısı 2.866.012'ye, can kaybı 29.421’e yükseldi!