Yenimesaj Gazetesi yazarı Yusuf Karaca’nın 28 Mayıs 2019 tarihli “Seçimi hangi proje iptal ettirdi?” yazısı sosyal medyada yeniden gündeme geldi.
İstanbul seçiminin iptal nedeninin Kanal İstanbul projesi olduğunu belirten Karaca, bu yazısında "İstanbul seçiminin asıl iptal nedeni, Kanal İstanbul Projesi'dir. Çünkü bu proje ABD için çok önemli, ‘dere geçerken, at değiştirmek’, projeyi riske atar. Bu proje, bir ABD projesidir. Çünkü ABD, Montrö Boğazlar sözleşmesini Kanal İstanbul projesi ile bozmak istiyor. İBB, AKP elinde alınınca ne olur ne olmaz. Bu proje ne 3.Köprüye, ne de 3.Havalimanı'na benzer." ifadelerini kullanmıştı.
Yusuf Karaca’nın o yazısı şöyle:
"Seçimi hangi proje iptal ettirdi?
İmamoğlu, AKP'nin seçim silahını elinden aldı. "CHP dinsiz" diyemiyorlar artık. İmamoğlu, kendilerinden dindar. Oruç tutuyor, Kur'an okuyor, dua ediyor. AKP, AKP olalı, böylesine çaresiz kalmamıştı.
"İmamoğlu, kiliseye gitti!" diyemiyorlar çünkü adam camiye gidiyor. Üstelik kendileri o kadar kilise açtılar. Yunanistan'da bir gazete üzerinden, vurmaya çalıştılar, ellerine yüzlerine bulaştı.
Ramazan ayında, yer sofralarında iftar açarak "fakirfukara, garipgureba" edebiyatı da yapamıyorlar. Çünkü İmamoğlu'nun iftar proğramları, ellerinden bu duygu sömürüsünü de aldı.
"PKK'ya yakınlar" iftirası atıyorlar ama kendileri yeni bir "süreç" düdüğü çaldılar bile. Trabzon'lu olmayı, "Rum" olmak gibi bir algıya çevirmek istediler, 5 bakanın Trabzon'lu olduğunu unuttular.
"ABD, İmamoğlu tarafında" gibi laflar ediyorlar, bu da ters tepiyor. ABD ile sıkı fıkı olan kendileri. Damat'ları Beyazsaray'da ağırlanan yine kendileri...
Yani işleri çok zor.
Eğer, normal bir seçim olursa, İmamoğlu muhakkak alır. Almasa bile İmamoğlu kaybetmiş sayılmaz. Bizim insanımız mağdur insanı seviyor. Hatta mağdur insana tapıyor. Yeter ki, biri kıytırıktan "mağdur" olsun!
Artık, bu filmi bir daha izlemek istemiyoruz.
Erdoğan "mağdur" olarak geldi, 82 milyonu mağdur etti. Üstelik İmamoğlu'nu da "mağdur" etti. Hiç bir AKP'li seçimde "hile" yapıldığına inanmıyor. Seçimin çalındığına inanmıyor. Buna Binali Bey dahil.
O değil de, bu seçimi kim iptal etti?
Erdoğan mı?
YSK mı?
Erdoğan istedi, YSK iptal etti?
Hayır.
İstanbul seçimini ABD iptal etti!
Hatırlayın lütfen seçim sonuçları açıklanmış, Erdoğan kayıp ettiğini kabul etmişti. "Büyükşehir kaybedilse de, ilçeler alındı" demişti. Yani sonuca razı gelmişti. Sonra ne oldu da, Erdoğan sonuçları kabul etmedi?
İyi düşünün...
Üstelikte Sayın Erdoğan, "Türkiye İttifakı"ndan bile söz etmişti. Sonra ne oldu? Burası çok önemli... Türkiye ittifakını kim istemedi? "Bahçeli" dediğinizi duyar gibiyim. Evet Bahçeli istemedi.
Peki başka?
ABD istemedi.
Türkiye ittifakı olsaydı, İmamoğlu'na hakkı verilseydi, bugün Türkiye seçim gündemi yerine, etrafında gelişen tehlikeleri konuşacaktı. Ama bakın, dünya Türkiye'nin Akdeniz'de karşı karşıya kaldığı tehlikeyi konuşurken, Türkiye konuşamıyor.
İstanbul seçiminin asıl iptal nedeni, Kanal İstanbul Projesi'dir. Çünkü bu proje ABD için çok önemli, "dere geçerken, at değiştirmek", projeyi riske atar.
Bu proje, bir ABD projesidir. Çünkü ABD, Montrö Boğazlar sözleşmesini Kanal İstanbul projesi ile bozmak istiyor. İBB, AKP elinde alınınca ne olur ne olmaz. Bu proje ne 3.Köprüye, ne de 3.Havalimanı'na benzer.
Kanal İstanbul, boğazları tartışmaya açmak üzere çok iyi planlanmış bir projedir. İşin rant kısmından söz etmiyorum.
Gün yok ki, yeni havalimanı ile ilgili haber duymayalım. Bir gün su basıyor, bir gün kuşlar, diğer gün arılar... Ankara'ya gidecek bir uçağın Bulgaristan, Kırım, Rusya hava sahalarını kullanmasını da geçtik.
Allah, büyük felaketten korusun. O havalimanı, çok felaketlere gebe... İnşallah, biz yanılırız. Bütün bunları geçtik. Kanal İstanbul, ABD'ye , Karadeniz'de süresiz kalma yolunu açacak. Montrö, buna engel.
Akdeniz'de istediği gibi at koşturan ABD, Karadeniz'de Montrö'den dolayı eli kolu bağlı halde, Kanal İstanbul Projesi'nin gerçekleşmesini bekliyor. Türkiye'yi Ege'de, Akdeniz'de kuşatan ABD, Karadeniz'de bunu yapamadı.
Karadeniz'de bulunabilme süresi 21 gün...
Şimdi soruyorum size, ABD, İmamoğlu'nu mu ister, yoksa Binali Bey'i mi?
Biri İstanbul'un başında olursa ne olacağı belli değilken, diğeri İstanbul'un başında olunca, Kanal İstanbul gerçekleşir. Çünkü kendi projeleri(!). Türkiye'ye şuan para vermeyen ABD, emin olun Kanal İstanbul için verir.
Seçimleri İmamoğlu alsın veya Binali alsın şeklinde bir tartışma içinde değilim. Hak eden alsın. Bütün seçmenlerin üzeri aransın, normal bir seçim olsun, kim kazanırsa, eyvallah...
Ancak ben, İstanbul'da bitirilmesi istenen küresel bir projeden söz ediyorum. Bu projenin hayata geçmesini isteyen ABD, işin peşini bırakmaz, bunu söyleyeyim. 2.boğazın, aynen 3.Havalimanı gibi hiçbir mantığı yoktur.
Araçları 3.köprüye mecbur etmeye benzemez ki gemileri ikinci boğaza mecbur edesiniz. Boğazların Uluslararası kuralları var. Siz kendi elinizle, sağlama alınmış bu kuralları bozarsanız, kimsenin yapabileceği bir şey yok.
Atatürk'ün ne kadar dahi olduğunu, sadece Montrö'ye bakarak anlamak mümkün. Mevcut iktidarın ise ne kadar gaflette olduğunu, Kanal İstanbul'a bakarak dahi anlayabilirsiniz. Bizler İmamoğlu'nu, Binali'yi konuşurken seçimi hangi ellerin yenilemek istediğini görün istedim."