Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Türkiye'deki şüpheli ölümler, kara para, uyuşturucu trafiği, siyasetmedya ilişkisi üzerine hükümeti hedef alan videoları yayınlamayı sürdürüyor. Peker'in ortaya attığı iddialar, kamuoyunda ise devletmafyasiyaset ilişkilerini açığa çıkaran Susurluk kazasını akıllara getiriyor.
3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasıyla ortaya çıkan ilişkileri araştırmak için kurulan eski TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nun başkanı, kapatılan Refah Partisi'nin eski milletvekili ve AKP’nin kurucu üyelerinden Mehmet Elkatmış, gündemdeki bu konuları “Hukuk yok, yargı yok. Ben böylesini görmedim. Ortalık tozduman olmuş” ifadeleriyle yorumladı.
Elkatmış ile DW Türkçe’den Hilal Köylü konuştu. Elkatmış’a sorulan sorular ve yanıtların bazıları şöyle:
Sedat Peker'in İçişleri Bakanı Soylu’yu hedef almasına, Türkiye'de karanlık ilişkiler ağı kurulduğunu iddia etmesine ne diyorsunuz?
İddialar uzadıkça uzuyor. Bitmiş değil. Türkiye'de biten bir şey var: Hukuk, adalet. Hukuk yok, yargı yok. Memlekette bugün bunların yaşanmasının en temel nedeni hukukun olmayışıdır. Yargı etkin bir şekilde görevini yapmıyor. Siyasette didişme almış başını gidiyor. Ben böylesini görmedim. Ortalık tozduman olmuş. Siyasette bırakın saygıyı, sevgiyi tahammül kalmamış. Oysa ki adalet mülkün temelidir. Bunu dinimiz açık bir şekilde söyler. Türkiye'de adalet yok. Kaos yaratılıyor. Vatandaş adaletten soğutuluyor.Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde savcılar görevdeki bir bakan için soruşturma başlatma yetkisine sahip değil. İddiaların soruşturulmasını engelleyen bu sistem midir?
Sistem yargıçların, savcıların elini kolunu bağlıyor olabilir. Ama yargı yargıdır. Geldiysen o makamlara, olduysan yargıç görevini yapacaksın. Bu, kişilik meselesidir. Görev bilincidir. Ama bakıyorsunuz korkuyorlar. Memlekette liyakat kalmamış. Kişiliksizlik, bilgisizlik açıkça ortada. Yaranma ve yalakalık üzerine kurulmuş bir adalet sistemi kabul edilemez. Olur olmaz, gereksiz yerlerde devreye giren savcıların şimdi de devreye görev bilinciyle girmesi gerekir.
Soylu'nun istifa etmesi ya da görevden alınması gerektiği üzerine değerlendirmeler var. Siz nasıl değerlendirdiniz bu durumu?
Demokratik ülkelere bakalım, neler oluyor, ne yapılıyor? Demokrasinin gereği neyse o yapılmalı. İlgili kişiler bunu görsün, buna baksın. Toplumun bu kadar duyarlı olduğu bir meselede araştırmasoruşturma ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Olayı kendi mecrasına bırakmak hiç doğru değil. Umarım siyasetçilerin aklı başına gelir de yaşanan soruna doğru düzgün bir çözüm bulunur.
http://www.krttv.com.tr/gundem/sedatpekeriniddialarisusurlukkomisyonubaskaninih77701.html