İstanbul'da yaşayan Ali Yılmaz, gazeteci Sedef Kabaş'ın yargılandığı davada tahliye edilmesi üzerine sosyal medya hesabı üzerinden "geçmiş olsun" dedi. Yılmaz paylaşımında, "Evet, Çerkes Atasözü. Öküz saraya girince kral olmaz ama saray ahır olur" diye de yazdı. Gözaltına alınan Ali Yılmaz, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yılmaz, emniyet ifadesinde, paylaşımının kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olmadığını belirterek, "Kimseye karşı hakaret kastım yoktur. Suçsuzum" dedi.
YENİDEN GÖZALTINA ALINDI, TUTUKLANDI
Ancak savcının itirazı üzerine Yılmaz, yeniden gözaltına alındı. Küçükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 14 Mart'ta tutuklanan Yılmaz, Silivri Cezaevi'ne konuldu. Tutuklama kararında, "Adli kontrol hükümlerinin yeterli denetimi sağlamayacağı", "atılı suçun ceza miktarı karşısında tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu" belirtildi. Ali Yılmaz, hakimlik ifadesinde ise şunları kaydetti:
"Ben 70 yaşındayım. İlk defa mahkeme karşısına çıktım. Twitter'da üç bin takipçim var. Takipçilerim Sedef Kabaş'ın neden tutuklandığını bana sormuşlardı. Ben de onları aydınlatmak için açıklama yaptım. Bu açıklamayı yaparken Sedef Kabaş'ın sözlerinin bir Çerkes atasözü olduğunu yazdım. Kesinlikle devlet başkanına hakaret etme kastım ve niyetim yoktur. Tansiyon ve kalp hastasıyım. Polis memurları kapıma geldiğinde ilaçlarımı dahi almadan çıktım."
Ali Yılmaz'ın gönüllü avukatlığını yapan CHP Başakşehir İlçe Başkanı Deniz Bakır, tutuklama kararına itiraz ettiğini söyledi. Olayda tutuklama şartlarının olmadığını kaydeden Bakır, şu eleştirilerde bulundu
"Bir zamanlar şiir okuyup bundan mağduriyet yaşadığını iddia edenler bugün atasözleri üzerinden insanları tutukluyor. Atasözü genel tabirdir. Herkes ima edilerek kullanılabilir. Devlet başkanı veya başka bir siyasi erke hakeret suçunu oluşturmaz. Sadece Sedef Kabaş'ın aleniyet kazanmış bir paylaşımını kendisi paylaşmış. Tutuklamayı gerektirecek bir durum yok. Tutukluluk kararı da orantılı değildir."
(DW Türkçe Alican Uludağ)