Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in ölümünün üzerinden günler geçti, sır perdesi hala aralanmadı. MHP’nin sessizliği, şüphelilerin özgeçmişi, soruşturmayı yürüten isim ve cevap bekleyen pek çok soru bu cinayetin çok su kaldıracağını gözler önüne seriyor. 30 Aralık 2022'de gerçekleşen Sinan Ateş cinayeti ve ardından yaşanan siyasi gelişmeleri ve ortaya çıkan bilgileri derledik.
30 Aralık 2022 Cuma günü Ankara’da eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 38 yaşındaki Ateş'in öldürülmesi sıradan bir cinayet gibi gözükürken peşi sıra yaşananlar perde arkasında bir güç çatışması olduğu iddialarını kuvvetlendirdi.
Ateş’in Genel Başkanlık görevinden MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘isteği’ ile istifa ettirildiği; MHP kanadının cinayet öncesi Ateş'e tavır aldığı ortaya çıkarken ‘sıradan cinayet değil bir iç hesaplaşma mı’ sorusunu gündeme getirdi.
Açıklama yapması beklenen Bahçeli, bugün yaptığı grup toplantısında 'bir zamanlar dava arkadaşı' olan Ateş'in öldürülmesini görmezden geldi.
Bahçeli'nin konuşmasında sarf ettiği şu sözler ise 'Ateş'e bir gönderme mi' sorusunu beraberinde getirdi:
"Vicdanını aldırmış, onurunu uçurumdan aşağı atmışlar, vatanı nereden bilecekler. Kepazeleri asla affetmeyeceğiz. Siyah örtüye bürünüp yüreksizce konuşanlara, balığı tutmadan tavayı ateşe koyanlara herkes bilsin ki eyvallahımız olmaz. MHP anlayana az anlamayana da çok gelir."
Ateş'in öldürülmesi sonrası çok sayıda MHP'li partisinden istifa etti. eDevlet üzerinden istifa ettiklerine dair ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşanlar, Ateş'in öldürülmesi sonrası partinin sessiz kalmasını eleştirdi.
Sinan Ateş, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevine 9 Ocak 2019 tarihinde getirildi. Nisan 2020’de ise Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı. Bu istifanın Ateş’in gerçek adı Niyazi Birinci olan Yavuz Bahadıroğlu’na verdiği tepkiyle ilişkilendirildi.
Bahadıroğlu, TRT 1’de yayınlanan "Ya İstiklal ya ölüm” adlı diziye Twitter hesabından “TRT 1’de yayınlanan Ya istiklal ya ölüm isimli dizi, son yıllarda yapılan Diriliş, Kuruluş, Abdülhamid gibi Osmanlıyı sevriden dizilere karşı Kemalistlerin rövanşıdır. Atatürk’ü ivme dizisidir. TRT’ye bu dizi kimler tarafından dayatıldı bilmiyorum, ama hesabı iktidardan sorulur” sözleriyle eleştirmişti.
Ateş ise Mart 2020’de Bahadıroğlu'na şu tepkiyi göstermişti: “Türk milleti için korona virüs kadar tehlikeli bir şey varsa o da Türk tarihine, Türk kültürüne, Türk büyüklerine ve Atatürk’e düşmanlık eden cemiyet mikroplarıdır.”
Tweetleşmelerin ardından “Ateş’in Bahçeli tarafından görevden el çektirildiği” şeklinde yorumlanmıştı.
Sinan Ateş, ölümünden 24 saat önce İYİ Partili eski ülkücülerle çektirdiği fotoğrafı, “Davamızın aksaçlılarıyla…” sözleriyle paylaştı. Saatler sonra başından vurularak öldürüldü.
Cinayetin ardından gözler MHP ve Ülkü Ocakları’na çevrildi. Ancak ölümün üstünden günler geçmesine rağmen tek açıklama Mersin Ülkü Ocakları’ndan geldi. Yapılan açıklamada 15 Mart 2022’de Mersin’de ülkücülerin çatışması sonucu gerçekleştirilen cinayet hatırlatıldı.
Başkan Yavuz Akgül imzasıyla paylaşılan açıklamada "Ülkücü Milliyetçi Hareketin Lideri Sayın Devlet Bahçeli bir konu hakkında yorum yapmıyorsa bir bildiği vardır ve tarih onu daima haklı çıkarmıştır. Birde şurdan bakalım Mersin'de yaşanan olayda Ülküdaşımız hayatını kaybetti. Peki neden ona başsağlığı dilenmedi? Neden sosyal medyadan ağzını açanlar o gün suskun kaldılar?” denildi.
Atıf yapılan Mersin'deki cinayet, Ateş'in FETÖ'cülükle suçlanmasına dayanıyor. 4 Mart 2022'de Ülkü Ocaklarıyla bağlantılı olan bir haber sitesinde Ateş'i hedef alan yazı yayımlandı. Yazıda Ateş, FETÖ'cülükle suçlanırken İYİ Parti'ye yöneldiği bu nedenle Ülkü Ocakları'na girişinin yasaklandığı iddia edildi. Eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel, Ateş'i destekledi. 15 Mart 2022'de çevre illerden Mersin'e gönderilen yaklaşık 10 ülkücü geç Çağrı Ünel'e saldırdı. Bıçakla yaralanan Ünel, silahla Emrullah Kaplan’ı öldürdü. Bu teşkilat içi kavgada ilk ölüm olarak hafızalara kazıldı.
Ateş'in öldürülmesi Mersin'in intikamı olarak nitelendirdildi.
Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com.tr'deki yazısında Sinan Ateş'in son 2 haftasını anlattı. 16 Aralık'ta Iğdır'a giden Ateş, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafa "Türkiye’nin en güneyinden ve en kuzeyinden sizlere selam göndermiştim. Şimdi ise en doğudan, yani Iğdır’dan selam gönderiyorum” notunu düştü.
Fotoğraftan rahatsız olan Iğdırlı ülkücüler, sosyal medyada Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ı etiketleyerek, “Sen emret genel başkanım, vatanın en doğusundan binlere YİĞİT’in, bir YILDIRIM gibi tepelerine insin bütün hainlerin" yazdı.
Ateş’e ziyaretinde eşlik eden eski Iğdır MHP İl Başkan Yardımcısı ve Iğdır Ülkü Ocağı Başkanı Mutluhan Kaşkar, iki kez saldırıya uğradı. Öldürüldüğü günün sabahında ise Ateş, en yakın arkadaşını arayarak saat 10.30'da "Külliye'den birilerinin" geldiğini söyledi. Ateş'in Külliye bağlantısı vardı. Örneğin Devlet Denetleme Kurulu Genel Sekreteri Necdet Ada bu isimlerdendi. Ada, Ateş’in bürosunu ziyaret ediyordu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in dün yaptığı açıklamanın satırbaşlarından birisi de Ateş cinayetiydi. Çelik, "Yapılan yorumlara itibar edilmemeli. Bu tutum ahlaki değildir. Emniyet güçleri, Türkiye adliyesi bu konunun tüm boyutlarını açığa çıkaracaktır” diye konuştu.
Ateş'e düzenlenen saldırının ardından ilk tepki muhalefet partilerinden geldi. Suikasta tepki gösteren liderler cinayetin aydınlatılmasını istedi.
>> CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Sokakları karıştırmak isteyenlerin oyunlarına düşülmemelidir."
Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş'in babası Musa Ateş’i arayarak, başsağlığı diledi.
>> DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen: "Ankara’nın göbeğinde sokakta bir infaz gerçekleşiyor. Ne MHP, ne de Ak Parti’den kınama değil, başsağlığı dileği bile yok."
>> İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu: "Hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, akademisyen Doç.Dr.Sinan Ateş’in vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz. Bu menfur saldırının failleri derhal ve mutlaka ortaya çıkarılmalıdır."
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Zorlu'nun paylaşımını kendi Twitter hesabından paylaştı.
>> Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: "Ankara’da silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı akademisyen Sinan Ateş’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Fail veya failler bir an önce yakalanmalı, cinayet akıllarda hiçbir soruya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalıdır."
>> Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: "Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntü ve endişeyle öğrendim. Sinan Ateş'e Allah'tan rahmet, ailesine ve camiasına sabır ve başsağlığı diliyor; saldırının tüm yönleriyle aydınlatılmasını temenni ediyorum."
>> Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: "Siyasal iklimin zehirlenmeye çalışıldığı böyle bir dönemde menfur bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ülkü Ocakları E. Genel Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’e Allah’tan rahmet diliyorum. Başta ailesi olmak üzere tüm yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum."
Gazeteci Alican Uludağ, suikasta ilişkin gözaltına alınan 5 kişiden birinin Ülkü Ocakları Maltepe Şube Yöneticisi Ufuk Köktürk olduğunu paylaştı. Köktürk aynı zamanda MHP’nin İstanbul İl Yönetim Kurulu listesinde de yer alıyordu. Haberin ardından MHP Köktürk’ü listeden çıkardı. Gözaltına alınan diğer bir şüpheli ise Doğukan Çep. Çep’in Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu ticareti yapan çetenin ‘Dodo’ lakaplı tetikçisi olduğu da iddialar arasında. Öte yandan Çep’in 2013 yılında Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yürüyüşte çeteler tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik’in ölümüne ilişkin davada 35 yıl 4 aylık hapis cezası bulunuyor. Çep, yıllardır firari.
Gazeteci Yavuz Oğhan’ın YouTube’da yayımlanan “Bi de bunu izle” programına katılan ülkücü kökenli Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, cinayete dair çarpıcı iddialarda bulundu.
MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu listesinden adı silinen Ufuk Köktürk’ün gözaltına alınmasının nedenine ilişkin konuşan Demirağ, "Ufuk Köktürk’ün eşinin hesabından zanlılara 97 bin TL’lik bir havale var. Polis soruşturmayı yürütürken zanlıların hareketlerini, görüşmelerini inceliyor. Hesapta soy adı ‘Köktürk’ olan bir kadın var. Soruyorlar. ‘Eşim bana talimat verdi ben de gönderdim’ diyor. Bunun üzerine Ufuk Köktürk şu anda gözaltında” ifadelerini kullandı.
Demirağ şüphelilerden birinin MHP’li bir milletvekilinin evinden gözaltına alındığını ileri sürdü:
“Tetikçilerden, zanlılardan bir tanesini Citroen marka arabasıyla Gölbaşı’na bırakıyor. Sonra adı geçen milletvekilinin evine gidiyor. Tabii polisler de kameralardan takip ediyorlar o aracı ve o eve gidiyorlar. Milletvekili ‘benim dokunulmazlığım var’ diyor. Ama söylüyorlar ve alıyorlar. Fakat hemen yukarıdan bir talimat geliyor ve savcının talimatıyla da serbest bırakılıyor.”
Gazeteci Tolga Şardan, yazısında Ateş cinayeti soruşturmasını yürüten Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'a dikkat çekti. Şardan, Yılmaz'ın MHP Genel Merkezi ile 'çok yakın' diyalog halinde olduğunu kaydederken; Süleyman Soylu ve MHP yakınlığını sağlayan bir isim olduğunu öne sürdü.
Gazeteci Fatih Altaylı dünkü (2 Ocak) yazısında Ateş'in yakın çevresine söylediklerini aktardı. Ateş'i tanıyanların bu cinayete 'şaşırmadığını' dile getiren Altaylı, bunun nedenini şöyle anlattı: "Yakınları 'FETÖ iftirası ile lekelenmeye çalışıldığı günlerden bu yana kendisine yönelik bir hamle bekliyordu' diyor. Birkaç gün önce geldiği İstanbul'da dostlarıyla buluşmuş, 'Benim kalemimi kırmışlar, haberi geldi, her an her şeyi yapabilirler' demiş. Tanıyanlar Ateş'in bu işle kimin görevlendirildiğini bildiğini ama umursamadığını anlatıyor."
KAYNAK: halktv.com.tr