Türkiye ilk yerli kağıt üretimini 1936 yılında gerçekleştirdi. Yurtdışında gerekli altyapı incelemelerini yapan Mehmet Ali Kağıtçı 1934 yılında Kocaeli'de SEKA Kağıt Fabrikası'nın temellerini attı. 2 yıl sonra ilk kağıdı üreten fabrika 2005 yılına kadar aralıksız üretim yaptı, Türkiye'nin çok büyük bir ihtiyacını karşıladı. 1981 yılında Balıkesir'de bir fabrika daha inşa edildi. Fabrikanın kuruluş maliyeti 198 milyon dolardı. İzmit ve Balıkesir fabrikaları yerli gazete ve kitap kağıdı üretiyordu. 1997 yılında her iki fabrika da özelleştirme kapsamına alındı. Balıkesir fabrikası 2003 yılında Albayraklar'a satıldı. Satış fiyatı yalnızca 1.1 milyon dolar idi.
ALBAYRAKLAR'A ÖZEL YASA
Danıştay 13. Dairesi söz konusu satışı iptal etti. Albayraklar'ın itirazları sonrasında 5 defa daha karar alındı, “Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası bu rakamlara özelleştirilemez. Kamuya iade edilmelidir” denildi. Albayraklar fabrikayı iade etmedi. Aradan tam 9 yıl geçti, AKP hükümeti yasal bir düzenleme yaptı ve “Özelleştirme ihaleleri konusunda yargının verdiği kararlarda son sözü bakanlar kurulunun söylemesi” kabul edildi. Bakanlar Kurulu, Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası'nı Albayraklar'a verdi. Fabrika kapatıldı. 2018 yılında yeniden üretime başlayacağı duyuruldu. Üretim hâlâ başlamadı.
FİLM PLATOSU, KAĞIT MÜZESİ
İzmit SEKA Kağıt Fabrikası'nda ise özelleştirme kolay olmadı. Fabrikada örgütlü olan Selülozİş Sendikası bir dizi eylem başlattı. Fabrika 2005 yılında kapatıldı. İşçilerin bir bölümü emekli oldu, bir bölümü Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmaya başladı. SEKA'nın İzmit Körfez'i kıyısında yer alan 500 dönüm arazisi Balıkesir'de olduğu gibi yandaşa peşkeş çekilmedi, belediyeye verildi. Büyükşehir Belediyesi burada büyük bir kent parkı inşa etti. Eski fabrika binaları ise film platosu, bilim merkezi ve kağıt müzesi olarak değerlendirildi.
HEM MALİYET HEM DE KUR ARTTI
Türkiye'nin kağıt ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan SEKA Kağıt Fabrikaları kapatıldıktan sonra gazetelerin tamamı yurtdışına muhtaç hale geldi. Türkiye'de 1 gram bile gazete kağıdı üretilmiyor. Yurtdışından ithal edilen kağıt ise son haftalarda yaşanan döviz kuru dalgalanmalarında büyük sıkıntılara sebep oluyor. Kağıt maliyetleri bir anda artıyor, 1 ton kağıdın fiyatı saat başı değişebiliyor. Şu an 1 ton kağıdın toptancı maliyeti 800 dolar. 2 yıl önce 450 dolar olan kağıtta hem maliyet arttı hem de döviz kuru yükseldi. Gazeteler her iki açıdan da zarar ediyor. Benzer durum yayınevleri için de geçerli. Kitap kağıdının da tonu 750 Euro'dan 900 Euro'ya yükseldi. Hem maliyet hem de kur arttı.
TAMAMEN DIŞA BAĞIMLIYIZ
Son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılarda en büyük pay Türkiye'nin üretim ekonomisini bir kenara bırakıp tüketimi öncelik edinmesinde görülüyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan üretim tesislerinin çok büyük bir bölümü özelleştirildi. 12 yıllık kârlarına, depolarındaki malzeme ve makine fiyatlarına peşkeş çekilen kamu kurumları kapatıldı, içindekiler ve arsaları satıldı. Özelleştirme ihalelerini kazananlar servetlerine servet katarken, milli ekonomi zayıfladı. Üretemeyen Türkiye dışa bağımlı hale geldi. Tonu 800 dolardan gazete, 900 eurodan kitap kağıdı ithal ederken, kağıt fabrikalarımızı “müze” ve “park” haline getirdik. Pek çok alanda olduğu gibi kağıtta da dışa bağımlı hale geldik.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/fabrikayimuzeyaptikgazetevekitapbasacakkagitbulamiyoruz2593605/