Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı tam kapanma kararı sokak satıcılarını da mutsuz etti. Günlük ücretlerle çalışan vatandaşlar için henüz bir destek paketinin açıklanmamış olması çalışanları endişeye ve karamsarlığa düşürmüş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki günkü kabine toplantısının ardından 29 Nisan - 17 Mayıs günleri arasında tam kapanma uygulanacağını belirtmiş, ancak esnafa ve çalışanlara yönelik bir destek paketi açıklamamıştı. Bu durum, sokakta günlük kazanca dayalı işler yapan vatandaşlar tarafından hoş karşılanmadı. Vatandaşlar 18 günlük kapanma için umutsuz ve karamsar durumda. ANKA Haber Ajansı, sokak satıcılarına mikrofon tutarak, konuyla ilgili görüşlerini derledi. Sokak satıcılarının görüşleri şöyle:
"600 LİRA ENGELLİ PARASI ALIYORUM 700 LİRA KİRA VERİYORUM. BURASI OLMAYINCA 17 GÜN AÇIZ"
SİMİT SATICISI: Burası da kapandı mıydı biz aç susuz evimizde kalacağız. Engelliyim ben; ne yapacağız, nasıl yaşayacağız? Burası tek geçim kaynağım. 3-4 sene sonra burası çıktı. Buradan ekmek yiyoruz. Burası da kapanınca 17 gün aç kalacağız. Devletin bize yardım etmesi lazım. Buradan evimize iyi kötü ekmek parası götürüyoruz. Burası da kapanınca evde 17 gün ne yapacağız? Ne verdiler, bir buçuk sene oldu engellilere bin lira verdiler. Bu bin lirayla bu vatandaşlar geçimini nasıl sağlayacak? Biz de katılıyoruz, yasak olsun, insanlar yaşantısına geri dönsün, ama bir de engelliyi, yoksul vatandaşı, dışarıdaki vatandaşları düşünmesi de lazım. 600 lira bana engelli parası veriyor. Ben 700 lira kira veriyorum, 600 lira her ay doğalgaz parası veriyorum.
"BEN 18 GÜN EVDE KALACAĞIM KİM BANA DESTEK VERECEK?"
AYAKKABI BOYACISI: Elin Suriyelisini besliyorlar. Ben kendi memleketimde ekmek yiyemiyorum. Boyacılık yapıyorum diye dışlanıyorum, benim oğlum da selpak satıyor. Niye? Evimizin geçimini sağlamak için, evimize üç kuruş götürmek için. Ben 18 gün evde kalacağım kim bana destek verecek? Bir çuval patatesle, bir çuval soğanla mı kandırıyorlar insanları? Benim dört tane evladım var, kim bakacak onlara? Beni Kızılay'dan kovuyorlar boyacılık yapıyorum diye. Ne iş yapacağım, resmen 'gidin hırsızlık yapın' diyorlar. Ben hiçbir şey istemiyorum, rahat bıraksınlar da ekmeğimize bakalım. Elimdeki ekmeği almasınlar diye güvenlik geçince ben sırtımı dönüyorum.
"BENİM ARABAM 20 GÜN ÇALIŞMAYACAK AMA SİGORTAYA 3 BİN 500 LİRA VERECEĞİM"
TAKSİCİ: Evdeki tek geçim kaynağı benim. Mecburen çalışacağız ama yolcu bulamayız. Bu çok kötü oldu. Bayram haftası 10 gün 12 gün yapsaydı daha iyi olurdu. Hastalık için de bunun yapılması gerekiyordu. Daha önce Sayın Cumhurbaşkanı bize 3 ay destek verdi, ama o destek bitti. Bundan sonra ne yapacağız bilemiyoruz. Bugün benim arabam 20 gün çalışmayacak ama ben sigortaya yine 3 bin 500 lira para ödeyeceğim. Sabah sahurda çıktım, 150 lira para kazandım. Zaten gidip gaz alsam 40 lirası gaza gidecek. Kalacak 100 lira.
“50 SENEDİR ÇALIŞIYORUM, BU DURUMA HİÇBİR ZAMAN DÜŞMEDİM.”
MİLLİ PİYANGO BİLETİ SATICISI: Biz küçük esnaflarız ama ölmüş durumdayız. Habersiz kapandığımızdan dolayı biletler elimizde kaldı, aldığımız firma biletleri bizden geri almıyor. Hem satış yapmadığımızdan dolayı zarara giriyoruz hem de elimizdeki biletler geri alınmadığı için zarara giriyoruz. Evde şu an tek bir tane emekli maaşı var. Askerden yeni gelen bir oğlum var. Evim kira değil ite kaka kooperatiften bir ev almıştım, orada oturuyorum ama bir evle bitiyor mu? Tencere kaynıyor, elektrik veriliyor, doğalgaz veriliyor, su veriliyor. Bu çark, aldığım 2 bin 500 lira emekli maaşı ile dönüyorsa ev de alayım o parayla. Hükumetin biz garibanları görmesi lazım. Ama ne olur, vur avamın sırtına, vur garibanın sırtına; olan bize olur. Bizler seyyar bayi olarak gözüküyoruz ama bizler de esnafız. Biz de evde demir yemiyoruz. En azından hükumet bize geri ödemesiz kredi verebilir. Herkese biner lira verdiler, benim evim var diye bana vermediler. Ben de akşamları oturuyorum duvarları yalıyorum. Kişi bir yerde çalışıyorsa kısa çalışma ödeneği var. Bana en ufak bir destek verilmiyor, sadece emekli maaşım var. Bütün esnaf benim gibi. Esnafa sormayın çünkü karşılığında ağlama ve isyanla karşılaşacaksınız. Evime kıyma almayalı ne kadar zaman oldu bilmiyorum. 50 senedir çalışıyorum, bu duruma hiçbir zaman düşmedim.
"17 GÜNÜN YARISINI UYUMAKLA GEÇİRECEĞİM Kİ AÇLIĞIMIN YARISINI KURTARAYIM"
BALIKÇI:Altı nüfuslu bir adamım. Günlük 15 lira ekmeğe gidiyor, aldığım ücret ise asgari ücret. Şu anda hiçbir yerden gelir yok. Sadece çalışan benim. Altı kişilik bir ailenin pazar gideri haftalık 100 lira. Gelir yok, olmayan bir parayla gidip ne alacak insanlar. Bu 17 gün insanlar için sıkıntı olacak. Bu 17 günü evde yüzde 50 uyumakla geçirip, açlığımın yarısını kurtarmayı düşünüyorum. Devletin bu fikri iyi değil, özellikle alt tabaka insanlara yardımcı olmalarını istiyorum.
"HIRSIZLIK MI YAPALIM, YAĞMALAMAYA MI ÇIKALIM"
ÇİÇEKÇİ: Günlük yevmiyeyle çalışıyoruz. İşlerimiz zaten yok, patronumuz da zor durumda. Durumlarımız çok kötü. Cumhurbaşkanı'mız 17 gün sokağa çıkmayı yasakladı ama günlük yevmiyeyle çalışan arkadaşlar, pazarcılar, garsonlar herkes mağdur. Bunları da düşünerek hareket etseler daha iyi olur. Günlük aldığımız para 100 lira. Hırsızlık mı yapalım, yağmalamaya mı çıkalım?