SGK; en yüksek bütçeli kurumlardan biri olup, en önemli gelir kalemlerini çalışanlar ve işverenler tarafından ödenen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri ile devlet katkısı oluştururken, giderlerinin en önemli kısmını ise emekli aylık ve ödenekler ile sağlık harcamaları oluşturmakta.
Kurumun gelirlerinin yaklaşık yüzde 70’ni toplanan primler, yüzde 17’si devlet yardımı, yüzde 13’nü ise faiz, gayrimenkul, faturalı ödemeler oluşturmakta. Giderlerin ise yüzde 64’ünü emekli aylıkları, yüzde 24’ünü sağlık giderleri, yüzde 12’sini diğer giderler oluşturmakta.
SGK’nin gelir ve gider bütçeleri Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası fon bütçesi ayrımına göre hazırlanır ve uygulanır. SGK, sigortalılarına sunduğu sağlık hizmeti için Genel Sağlık Sigortası (GSS) fon gelirinden, emekli aylık ve ödenekleri için ise sosyal sigorta fon gelirinden ödeme yapmakta. GSS fon gelirleri giderlerini karşılarken, sosyal sigorta fon gelirleri ise giderlerini karşılamamakta ve ‘açık’ vermekte.
Devletin resmi istatistiklerde de görüldüğü gibi Hazine, 5510 sayılı Kanun’un 81.maddesi gereği olarak sosyal güvenlik ve sağlık primi devlet katkısını 2018 yılına kadar düzenli öderken, geçen yıl ve bu yılın OcakMart dönemine ait olan miktarı ödemedi.
GEREKÇESİNİ AÇIKLAYIN
Bu durumun devam etmesi halinde dünyaya örnek gösterilen sosyal güvenlik sistemimiz (!) hızla su alarak, batmaya doğru gitmesi kuvvetle muhtemel. Bu pandemi döneminde artan işsizlik ve yoksulluk karşısında sosyal korumaya olan gereksinim artarken ve krizin etkilerini hafifletmek için sosyal harcamaların arttırılması gerekirken yasa gereği kuruma yapılması gereken devlet katkısının yapılmama gerekçesi ne? SGK, emekli aylık ve ödenekleri ile sağlık harcamalarını ödemekle yükümlü iken bu durumda nelerden tasarruf yapacak? Korkarız ki tasarruf kıdem tazminatı, emekli aylık ve ödenekleri ödenmesinde ve yurttaşların sağlık hizmetinden yararlanmasında kısıtlamalar getirilmesi şeklinde gerçekleşecek.
AKP’NİN DERDİ OY
AKP iktidarı, salgın yönetimi yerine algı yönetimi yapmakta, bulaşın yayılımını önlemeden çok, salgını fırsata çevirmeye ve ‘oy’a tahvil etmeye kafa yormakta. Bugünlerde ‘Sağlık ve Sosyal Güvenlik Sistemi üzerinden erken seçim hazırlıkları mı yapılıyor?’ sorusu sıkça sorulurken hızla su alarak batmaya doğru giden sosyal güvenlik sistemi, elini yurttaşın cebine daha fazla sokmaya devam edecek.
***
Prim oranları ve devlet katkısı
► Sosyal sigortalar primi: Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının yüzde 20’sidir. Bunun yüzde 9’u sigortalı hissesi, yüzde 11’i işveren hissesidir. Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının yüzde 2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder.
► Genel sağlık sigortası primi: Çalışan sigortalılar için GSS prim tutarı, prime esas kazançlarının yüzde 12,5’dir. Bu primin yüzde 5’i sigortalı, yüzde 7,5’i ise işveren hissesidir. İsteğe bağlı sigortalılar için GSS prim tutarı, prime esas kazançlarının yüzde 12’sidir.
► Devlet katkısı: Devlet, genel bütçeden kurumun ay itibarıyle tahsil ettiği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde Hazine tarafından kuruma ödenir.