Aladağ'da, 29 Kasım 2016'da ortaokulda okuyan kız öğrencilerin kaldığı Süleymancılar cemaatine ait yurtta, elektrik sisteminin kısa devre yapması sonucu çıkan yangında eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8'inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6'ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek ile 5'inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ve Cennet Karataş yaşamını yitirdi.
18 SANIK YARGILANIYOR
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yurt yangınıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, kızını kaybeden yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Ara duruşmalarda sanıkların tamamı tahliye edildi. Haklarında soruşturma izni verilen memurların da yargılanmalarına başlanmasıyla sanık sayısı 18'e yükseldi. 12 kişinin öldüğü yurt ise yıkıldı.
MAĞDUR AİLELER VE SANIKLAR KATILDI
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde, bugün görülen davanın 10'uncu duruşmasına ölen ve yaralanan çocukların aileleri katıldı. Mahkeme salonunun küçük olması nedeniyle Kozan Ticaret Odası'ndaki toplantı salonunda görülen duruşmaya aileler, "Adalet mücadelemiz, başkan çanlar yanmasın diyedir. Aladağ'ı unutma unutturma" pankartı açarak geldi.
Sanıklar ise duruşmaya güvenlik önlemleri altında katıldı.
SAVCI, HAPİS CEZASI İSTENDİ
Geçen duruşmada yurt müdürü Cumali Ali Genç, yurt yöneticileri İsmail Uğur, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede, Ramazan Keleş ve yurtta şoför olarak çalıştığı belirtilen Mahmut Deniz için, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ya da yaralanması" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası isteyen Cumhuriyet Savcısı, ayrıca diğer sanıklar kamu görevlileri Aladağ eski İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş, İlçe Milli Eğitim eski Şube Müdürleri Ramazan Arı ve Davut Gökçeli, Bayram Aydın, Cihan Ünsal hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan 3'er yıla kadar hapis cezası talep etmişti.
İtfaiye görevlileri Dursun Gökçe, Hasan Turan Çakmak, Nihat Sarraf ve Yücel Turaç'ın da ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarını isteyen savcı, yangın tarihinde aynı derneğe bağlı bulunan Özel Aladağ Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü Mehmet İpek ve kamu görevlisi Zeki Yılmaz'ın beraatini istemişti.
Bugün görülen 10'uncu duruşmada çocukları ölen aileler, "Adaletin yerini bulmasını istiyoruz" derken, avukatları da sanıkların tamamının cezalandırılmasını talep etti. Duruşmada sanık avukatları Cumhuriyet Savcısının mütalaasına karşın son savunmalarını yaptı.
SANIKLARA CEZA YAĞDI
Öğleden sonra devam eden duruşmada mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme kararında yurt müdürü sanık Cuma Ali Genç'in 11 yıl 1 ay 10 gün, dernek başkanı sanık İsmail Uğur'un 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdür yardımcısı sanık Mahmut Deniz'in 10 yıl, dernek yöneticisi sanıkların 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Kamu görevlisi sanıklar hakkında ise ölüme sebebiyet olma suçundan beraat kararı verildi, görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildi.
EĞİTİM İŞ KAMU GÖREVLİLERİNİN BERAAT ETMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Davayı ilk günden bu yana takip eden Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım kararın açıklanmasının ardından açıklama yaptı. Yıldırım yaptığı açıklamada, ölümlerde birincil derecede sorumluluğu olan kamu görevlisi sanıklar hakkında beraat kararı verilmesine tepki gösterdi. Her ne kadar istenilen sonuç alınamasa da sonucun alınmasında en büyük payın, faciada yaşamını yitiren çocukların aileleri olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Tüm tehditlere ve baskılara rağmen yılmadan adalet mücadelesi veren ailelere ve baro avukatlarına teşekkür ediyorum. Bizler burada onlara sadece destek olduk. Asıl savaşı kazanan, üzerinden rant elde etmek isteyen tarikatlara ve cemaatlere boyun eğmeyen ailelerdir” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ VE YAŞAMI HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR”
Aladağ faciasının kamusal ve laik eğitimin yok edilmek istenmesinin bir sonucu olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bizler, öğrencilerimize, geleceğimize, laik, bilimsel, çağdaş, parasız ve kamusal eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çocuklarımızın geleceği ve yaşamı her şeyden önemlidir. Siyasi hesaplar peşinde koşanların, çocuklarımızın hayatıyla oynamalarına asla izin vermeyeceğiz” dedi.
https://odatv.com/suleymancilarinyurdundakararcikti04071912.html