TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi, “Doğal ve Kültürel Alanların Talanının Yeni Aracı Olan “Millet Bahçeleri” Oyunun Ankara Sahnesi 3: Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi” başlığıyla bir açıklama yaptı.
Açıklamada Gölbaşı Millet Bahçesi Projesi’ne ilişkin “Sulak ve hassas alan niteliklerinden dolayı ulusal ve uluslararası mevzuat kapsamında korunan bu bölgede, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ işbirliği ile Mart ayında ‘Millet Bahçesi’ yapılması önerisi getirilmiş ve bölgedeki canlı çeşitliliğini ve havza bütününü tehlikeye atacak, doğal ve topografik yapıyı değiştirecek bir dizi kazı, dolgu ve inşaatlar gerektiren projeler üretilmiştir” ifadeleri yer aldı.
ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ
Gölbaşı’nın “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen, Ankara ve Sakarya havzası bütünü için hayati öneme sahip Çökek Bataklığı, Mogan Gölü, Gölbaşı Düzlüğü (Sazlığı), Eymir Gölü ile bu sulak alanları besleyen akarsulardan oluşan bir bölge olduğunu da vurgu yapılan açıklamada, “Gölbaşı Düzlüğü Eymir ve Mogan Gölleri arasında doğal bir arıtma işlevi görmekte, birçok canlı türüne ev sahipliği yapmakta ve bazı kuş türlerinin üreme alanı ve bazı endemik bitkilerin dünya üzerindeki tek doğal yayılım alanı olup, korunması gereken hassas bir bölgedir” denildi.
ANKARA İÇİN ÖNEMLİ BİR ALAN
ŞPO Ankara Şubesi’nin açıklamasında, “Gölbaşı Düzlüğü, yürürlükte olan üst ölçekli planlarda büyük kentsel yeşil alanlar, bataklıksazlık alan koruma bölgesi tanımlarıyla bugüne kadar hassas alan olarak korunması yönünde kararlar alınan bir bölgedir” denilerek “Gölbaşı Düzlüğünde önerilen millet bahçesi için yapılacak inşaat çalışmaları; havza sistemini, canlı çeşitliliğini ve kuş türlerini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirecek, aynı zamanda bölgenin Ankara kentsel alanı ve Ankaralıların yaşam kalitesi için önemli bir su rejimi ve hava koridoru olma niteliklerini de yok edecektir” ifadelerine yer verildi.
MİLLET BAHÇELERİ KİRLİ BİR ARAÇTIR
Açıklamada “Projede hiçbir bilimsel ve hukuksal gerekçe ve dayanak olmadığı” vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Tüm bu hassasiyetler, bilimsel çalışmalar, ulusal ve uluslararası koruma kararları ve Ankaralıların sağlığı ve Ankara’nın geleceği göz ardı edilerek, bölge millet bahçesi adı altında sermayeye peşkeş çekilecektir.