Tarık Akan Atatürkçülüğü böyle anlatmıştı... Mekânın cennet olsun güzel insan

16 izlenme 16 Eylül 2022
Reklamlar

Yeşilçam’ın usta sanatçısı Tarık Akan’ın vefatının ardından 6 yıl geçti. Tarık Akan’ın Atatürkçülük sözleri ise sosyal medyada yeniden gündem oldu.

Vefatının 6. yıldönümünde saygı ve sevgiyle anılan Tarık Akan’ın Atatürk ve Atatürkçülükle ilgili sözleri sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasında yer aldı.

Tarık Akan o konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Atatürkçülük demek bağımsızlık demektir
Atatürkçülük ulusal onur demektir
Atatürkçülük devrimcilik demektir
Bütün dünya çok iyi bilsin ki;
Benim için tek bir yanlılık vardır
Cumhuriyetçilik ve düşünsel ulusalcılık."

TARIK AKAN KİMDİR?

Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı, subay olan babasının görevi dolayısıyla Erzurum Dumlupınar İlkokulunda başladığı eğitimini Kayseri'de sürdürdü.

Babasının emekliliğinin ardından ailesiyle İstanbul'da yaşamaya başlayan Tarık Akan, ortaokul ve liseyi Bakırköy'de tamamladı. Sanatçı, daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden ayrılarak, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okuluna girdi.

 

 

 

 

Gazetelerde çıkan, "Zengin aile çocuğunu oynuyorum ama ben öyle değilim ki. Öyle de büyümedim." sözleriyle 1970'li yıllarda Yeşilçam'da canlandırdığı yakışıklı ve zengin genç "Ferit" karakterine göndermede bulunan sanatçı, katıldığı bir televizyon programında yaşamının gerçek yüzünü şu sözlerle aktarmıştı:

"Ben emekli bir albay çocuğuyum. Bütün yaşantımız Anadolu'da, dağların tepesinde geçmiş. İlk kez, ortaokul son sınıfta İzmit'e geldiğim zaman denizi orada gördüm. Türkçem bile bozuk. Kayseri'de uzun süre kalmışız. Kars'ta, Erzurum'da kalmışız. Çocuklarla oynaya oynaya, onların diksiyonunu almışım.

Ama sonra İstanbul'da düzeldi. Bakırköy'e geldik. Zar zor yaşıyoruz. Evde, dedem, abim ve ablam var. Öyle kalabalık bir aileyiz. Babam emeklilikten sonra Kasımpaşa'da düğün salonunda müdürlük yapıyordu. Gece yarısı geliyordu. Ben liseye gidiyorum, para yetmiyordu. Lise bittiği ara, geçimimi sağlamak için, arkadaşlarımla işportacılığa başladık."

KARİYERİ ARTİST YARIŞMASIYLA BAŞLADI

Tarık Akan, 1970'te "Kozalak Zeki" lakaplı arkadaşı Zeki İrfanoğlu'nun ısrarıyla girdiği "Ses" dergisinin "Sinema Artist Yarışması"nda birinci oldu,

Yönetmen Mehmet Dinler'in "Solan Bir Yaprak Gibi" adlı filmiyle 1971'de sinemaya adım atan sanatçı, filmin ardından Tarık Akan adını kullanmaya başladı.

Uzun boyu, yeşil gözleri ve sempatik tarzıyla izleyenlerin beğenisini kazanan sanatçı, aynı yıl Sadık Şendil'in kaleme aldığı, Orhan Aksoy'un yönettiği "Emine" filminde, Filiz Akın ile başrolü paylaştı.

Bir dönem "Kartpostal Çocuk" olarak anılan Akan, yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı ve Türk sinemasının unutulmaz eserlerinden, 1973 yapımı "Canım Kardeşim" ile 1974 yapımı "Hababam Sınıfı"nda başrol oynadı.

Sanatçı, 1970-1975'te, yılda 12 filmde rol alarak Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri haline geldi.

1970'LERE DAMGA VURDU

Oynadığı filmlerde genellikle "Ferit" adını kullanan Akan, Gülşen Bubikoğlu ile "Ah Nerede", Emel Sayın ile "Mavi Boncuk", Hülya Koçyiğit ile "Sev Kardeşim", Hale Soygazi ile "Gece Kuşu Zehra" filmlerinde rol aldı. Filmler, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

Tarzıyla 1970'li yıllara damgasını vurarak, Yeşilçam'ın jönleri arasına giren ve her rolün altından başarıyla kalkan Akan, 1977'de Zeki Ökten'in yönetmen koltuğuna oturduğu "Sürü" filminin ardından politik filmlerde rol almaya başladı.

Tarık Akan, salon filmlerinde oynamamaya karar verip, sinemada farklı bir yola girmesinin ardından, Cüneyt Arkın ile "Maden" filminde başrol oynadı. Büyük ilgi gören 1978 yapımı filme ilişkin verdiği bir röportajda Akan, şu ifadeleri kullanmıştı:

"(Maden) O dönem Türkiye'nin en çok seyredilen filmi ve benim de en çok para kazandığım filmdir. O dönemde tüm sendikaların, işçi sendikalarının her yerinde, dağ başlarına kadar çıkarılıp oynatılan bir filmdir. Görevini çok güzel yerine getirmiştir. Sendikacılık, işçilik, işçi olmak, emek, sermaye nedir, açık ve net olarak altı çizilmiş olarak veren filmlerden biridir."

Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1981'in başlarında, Almanya'da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye'ye dönüşünde tutuklandı. 12 yıl hapis istemiyle yargılanarak 2,5 ay hücre hapsi cezası alan sanatçı, suçsuzluğunun ispat edilmesi üzerine beraat etti. Akan, hapishane günlerini ve darbe sürecini 2002'de yayımlanan "Anne Kafamda Bit Var" kitabında kaleme aldı.

Usta oyuncu, ilk kez 1973'te "Suçlu" filmindeki rolüyle Altın Portakal'da aldığı "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü, 1978'de "Maden", 1980'de "Adak ve Sürü", 1984'te "Pehlivan", 1989'da "Üçüncü Göz", 1990'da "Karartma Geceleri", 2003'te ise "Gülüm" filmindeki rolüyle kazandı. Böylece 7 kez Altın Portakal ödülü alan tek erkek oyuncu oldu.

Sanatçı, 1985'te Berlin Uluslararası Film Festivali'nde mansiyon, 1992'de Adana Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu", 1996'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 2006'da Sinema Yazarları Derneği "Onur Ödülü", 2007'de ise Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği'nde "Sinema Emek Ödülü" kazandı.

Barış Zeki, Yaşar Özgür ve Özlem isimli üç çocuğu bulunan ve bütün servetini yardım vakıf ve kuruluşlarına bağışlayan usta oyuncu, 16 Eylül 2016'da, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşama veda etti.

Yeniçağ

Bunlar da İlginizi Çekebilir

6 büyüklüğünde bir depremle sarsılan Afganistan'daki durum daha da kötüleşiyor. Ölü sayısı 1000'e yükseldi İsrail- Filistin krizinde flaş gelişme! İktidarın Suriye politikasına vatandaş tepkili: "Düşman Esed' oldu. Şimdi yeniden başa döndük" Engin Altay duyurdu: AKP'nin EYT oyununda 'imza' şov!