Türkiye günlerdir bir operasyonun nasıl gerçekleşmesi gerektiğini tartışıyor. Bu tartışmalar PKK'nın kurucusu ve terörist başı Abdullah Öcalan'ın yakalanması sürecini akla getirdi. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, 15 Şubat 1999'da Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen Öcalan'la ilgili operasyonu “Türkiye'de bu operasyonu bilen sadece 10 yetkili vardı” diye açıklamıştı.
ELE GEÇİRDİK
İşte Ecevit'in o tarihi operasyonla ilgili yaptığı açıklama: “Değerli gazeteciler, sizlere ve aziz yurttaşlarımıza bir haberim var. Bu sabaha karşı 03.00'ten itibaren bölücü terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan Türkiye'dedir. Dünyanın neresinde olsa devletimizin onu ele geçireceğini söylemiştik. Devlet sözünü yerine getirildi. Şehit analarına verilen söz yerine getirildi. Bütün dünyadan dışlanan Öcalan sonunda kendini Türkiye'nin kucağında buldu. Yaptıklarının hesabını bağımsız Türk adaletine verecektir. Bölücü terörle bir yere varılamayacağını, devletimizle baş edilemeyeceğini artık herkes anlamalıdır.”
BAŞARIYLA YAPILDI
Ecevit “En son hangi ülkede idi sorusu üzerine” ise şu yanıtı verdi: “Kısa bir haber de vermek isterim. Ayrıntılara giremem. Fakat şunu söyleyebilirim ki, Öcalan kendisi dahil hiç kimsenin canı incitilmeden yakalandı. 12 gündür değişik kıtalarda, ülkelerde sürdürdüğümüz yoğun ve sessiz bir izleme sonucunda yakalandı. Türkiye'de bu operasyonu bilen sadece 10 yetkili vardı. Hiçbir haber sızmadı. En küçük bir sızma olsa operasyon sonuç veremezdi. Bu operasyon Genelkurmayımızla MİT'in tam bir uyum içinde çalışmaları sayesinde başarıldı. Kendilerine tebriklerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Güç bir iş başarıldı. Bundan sonrası bağımsız yargının yetki alanındadır. Allah milletimizi ve bütün insanlığı terörden ve savaştan korusun.”
“Değerli gazeteciler,
sizlere ve aziz yurttaşlarımıza bir haberim var. Bu sabaha karşı saat 03.00'ten itibaren bölücü terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan Türkiye'dedir. Dünyanın neresinde olsa devletimizin onu ele geçireceğini söylemiştik. Bu devlet sözü yerine getirildi. Şehit analarına verilen söz yerine getirildi. Bütün dünyadan dışlanan Abdullah Öcalan sonunda kendini Türkiye'nin kucağında buldu. Yaptıklarının ve yaptırdıklarının hesabını bağımsız Türk adaletine verecektir. Bölücü terörle bir yere varılamayacağını, devletimizle baş edilemeyeceğini artık herkes anlamalıdır.”
“Öcalan kendisi dahil hiç kimsenin canı incitilmeden yakalandı. 12 gündür değişik kıtalarda, ülkelerde sürdürdüğümüz yoğun ve sessiz bir izleme sonucunda yakalandı. Türkiye'de bu operasyonu bilen sadece 10 yetkili vardı. Hiçbir haber sızmadı. En küçük bir sızma olsa operasyon sonuç veremezdi. Bu operasyon Genelkurmayımızla MİT'in tam bir uyum içinde çalışmaları sayesinde başarıldı. Kendilerine tebriklerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Güç bir iş başarıldı. Bundan sonrası bağımsız yargının yetki alanındadır. Allah milletimizi ve bütün insanlığı terörden ve savaştan korusun.”
Siyasi kutuplaşmalar akıllara Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın, 32. Gün programında siyasi liderleri ağırlayarak ‘terörün' konuşulduğu 1995 yılındaki o özel bir yayını akıllara getirdi.
Söz konusu programa eski Başbakanlar Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit ile MHP Lideri Alparslan Türkeş, RP'den Şevket Kazan ve DYP'den Esat Kıratlıoğlu katılmıştı. Programda ANAP'lı Yılmaz, terör konusunda siyasi partilere şu çağrıyı yapmıştı: “Türkiye gibi 10 yıldan beri silahlı mücadele verilen bir ülkede Türk askerine ‘işgal ordusu' diyen insanlar cezalandırılmalı mıdır, cezalandırılmamalıdır? Bu soruya yanıt vermeden meseleyi tartışamayız.”
Ecevit ise “Türkiye'de demokrasi açısından eksiklikler var. Gidermeye çalışıyoruz. Batılı politikacılar Türkiye'de bölücü terörü teşvik hürriyeti sağlansın istiyorlar. Onların Türkiye için demokrasiden anladığı bu. Kendi memleketlerine gelince başka düşünüyorlar” demişti.