Home
10 Temmuz 2024 ( 5 izlenme )
Reklamlar

TÜİK, enflasyon sepeti verilerini komple sildi


Enflasyon sepetindeki madde fiyatlarıyla eleştirilerin odağındaki TÜİK, fiyatlarını zaten yayınlamadığı maddelerin listesini de internet sitesinden kaldırdı.  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya’nın yaptığı açıklamalar ise büyük tepki çekmişti.



Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya, Haziran ayı enflasyon oranının beklentilerin altında gerçekleşmesinin neden olarak kamu zamlarının temmuz ayına ertelenmesi, kurdaki istikrar ve tarihsel olarak yaz aylarının düşüşe katkısı olması olduğu söyledi.

Enflasyonun yavaşlama trendine gireceğini belirten Çetinkaya, buna karşın konunun gündemde kalmaya devam edeceğini belirtti ve “Bu tartışılsın diye söylemiyorum ama enflasyonun %75 olmasıyla %45 olması arasında nasıl bir fark var bunu bir irdelemek lazım diye düşünüyorum. Bana sorarsanız bir fark yok. Fiyatlar gene artıyor” dedi.

ESKİ SEPETİ DE SİLDİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya, düzenlediği basın toplantısında eleştirilere yanıt verirken, kurumun internet sitesinde bulunan eski enflasyon sepeti verilerini sildi.

BİR GÜN DAHA ÇALIŞILMASI GEREKİYOR DEMEK KOMİK

Cumhuriyet’ten Ali Can Polat’ın aktardığına göre, Prof. Dr. Cem Başlevent, TÜİK Başkanı’nın açıklamalarının şeffaflık adına olumlu olduğunu belirtirken, mevcut verilerin silinmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Başlevent, “Madde fiyatını açıklamak için bir gün daha çalışılması gerekiyor demek komik. Çalışsınlar. Ayın 3’ü değil, 4’ü veya 5’i de olsa madde sepetini açıklasınlar” dedi.

BAŞKAN DEMOGOJİ YAPIYOR

TÜİK’in sır gibi sakladığı madde sepetini ifşa eden Ekonomim Gazetesi Yazarı Aktaş, “TÜİK, maddelerin ağırlıklarını açıklardı, her bir maddenin ağırlığını görürdük, şimdi onu da bilmiyoruz” dedi. Aktaş TÜİK başkanının da demagoji yaptığını söyledi.

ERHAN ÇETİNKAYA NELER DEDİ?

YUMURTA ÖRNEĞİ

Yaptığı açıklamada AB ülkeleri ve ABD gibi geliş­miş ülkelerin istatistik ofisleri­nin internet siteleri de incelen­diğinde madde düzeyinde tüm fiyatları yayınlayan herhangi bir ülke bulunmadığına dikka­ti çeken Çetinkaya, eleştirilen ürünler üzerinden giderek, “Yu­murta, doktor muayenesi fiyat­ları denildiğinde toplulaştırıl­mış bir fiyattan bahsediliyor.

Örneğin bugün basına yansıyan bir haberde 2,57 lira yumurta fi­yatı ifade ediliyor. Gezen tavuk yumurtası 5 lira. Ama 30’lu yu­murtaların tanesi 2 lira. Tüke­tim ağırlıklarına bakıldığında vatandaşların çoğunlukla 30’lu yumurta tükettiği görülüyor. Ortalama toplulaştırılmış fiyat­lara bakıldığında yumurta için 2,57 lira gayet mantıklı bir fiyat. Olay bir süre sonra teknik he­saplamalardan çıkıp algı yöne­timine giriyor” dedi.

Çetinkaya, TÜFE ile İTO İs­tanbul Ücretliler Geçinme İn­deksi arasındaki farklılıklara yönelik yorumları da değer­lendirerek, İTO’nun söz konu­su hesaplarının metodolojisi­ni 30 yıl önce TÜİK’ten aldığı­nı ancak bu yöntemlerin artık eskidiğini ifade etti.

Öte yandan söz konu­su hesaplamalarda İTO’nun TÜİK’in çok küçük bir mode­lini kullandığını, kapsamının da TÜFE’ye göre dar olduğu­nu belirtti. Yöntem farklılıkla­rının hem ana grup oranların­da hem de geçinme endeksi ve TÜFE oranlarında ayrışma­ya neden olduğunu ifade eden Çetinkaya, bu ayrışmanın dü­şük enflasyon olduğu dönem­lere kıyasla yüksek enflas­yon olduğu dönemlerde daha fazla dikkati çektiğini, sürek­li değişen tüketici alışkanlık­larına paralel olarak değişen madde sepetlerinin 2 endeks arasında oluşan farkın artma­sına neden olduğunu söyledi.

DÜNYA İLE AYNI YÖNTEM

Erhan Çetinkaya, ülkelerin resmi kurumlarının açıkladığı enflasyon ile algılanan enflasyon arasındaki rakamlara bakıldığında Türkiye’deki rakamların diğer ülkelere kıyasla birbirine en yakın oranları yakaladığını kaydetti. Çetinkaya, “Algılanan enflasyona ilişkin hususlar Türkiye’ye özgü olmayıp, gelişmiş ülkelerde de aynı durum görülmekte ve bu durum Eurostat tarafından ifade edilmektedir.

Örneğin son 20 yıl boyunca AB’de hissedilen enflasyon açıklanan enflasyonun ortalama 5 katı düzeyinde seyrederken Türkiye’de 2 katı düzeyinde seyretmiştir” ifadelerini kullandı. Söz konusu makasın 2021 yılı başından itibaren tüm dünyada gözlendiğini aktaran Çetinkaya, “TÜİK’i IMF Türkiye Masasına şikayet etmişler, orada bir şeyler mi dönüyor diye. IMF Türkiye Masası şefi geldi, hesaplamalarımıza baktılar.

Sadece Türkiye’de değil dünyada diğer ülkelerde de ÜFE’nin TÜFE’nin üzerine çıkmış olduğunu fark ettiler ve ‘Biz bunu araştıralım’ diye gittiler. Yakın zamanda derecelendirme kuruluşları da istatistikleri inceledi, onlar da tatmin edici yanıtları alarak döndüler” dedi.

HAZİRAN’DA ENFLASYON NEDEN DÜŞÜK

TÜİK Başkanı Çetinkaya, memur zamlarının belli olduğu haziran ayı TÜFE rakamlarının beklentilerin altında geldiğine yönelik eleştirileri ise, “Haziran ayı sonunda açıklanan zamların hemen haziran ayı TÜFE rakamlarına yansıyacağı yönünde yanlış bir algı var” yanıtıyla geçiştirdi.

“75 OLMASI İLE 45 OLMASI ARASINDA FARK YOK”

Enflasyonun 75 olmasıyla 45 olması arasında bir fark olmadığını savunan Erhan Çetinkaya, “Fiyatlar artı­yor. 100 TL olan ürünün fi­yatı bir yıl sonra 175 olacak­sa veya bir yıl sonra 145 ola­cak arasında can yakıcılığı açısından bir fark yok. Psi­kolojik olabilir belki. TÜİK Başkanı ve bir vatandaş olarak da söylüyorum, ma­tematiksel bir gerçeklik” değerlendirmesini yaptı.

“AÇIKLAMA GÜNÜNÜ DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNDÜK”

Türkiye’nin yıllardır de­vam eden enflasyonun her ayın 3’ünde açıklanması uygulamasını da eleştiren Erhan Çetinkaya, bu tari­hin neden belirlendiğinin sorgulanması gerektiğini söyledi. Çetinkaya, “Bu ta­rihi değiştirmeyi düşündü­nüz mü” sorusuna da “Dü­şündük ama TÜİK makyaj yapmak için daha fazla zaman ister derler diye kendimizi geri çektik” ya­nıtını verdi. Enflasyonla il­gili eleştirilere yanıt veren Çetinkaya, “TÜİK enflas­yonda bir şey çevirmiyor. Yakalamaya çalışanlar da yakalayamazlar” dedi.

Kaynak: TELE1

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Kar küreme makinesinin altında kalan ünlü oyuncu Jeremy Renner son durumunu paylaştı. Ramazan öncesi pastaya ve tatlıya büyük zam geldi! 1.5 yılda 15.6 milyon lira harcayan 'Helal Akreditasyon Kurumu' hiçbir akreditasyon yapmadı! İnşaat 4 ay sonra durdu, 2 milyar 800 milyon lira farkla yeniden ihale edildi!