Araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,8 puan azalarak yüzde 46,7’ye düşerken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,2 puan artarak yüzde 6,1’e yükseldi.
Sözcü'de yer alan habere göre, pandemi sırasında milyonlarca insan işsizlik, eksik çalışma ve maaş kesintisi ile karşı karşıya kalırken gelir eşitsizliğinin azalması TÜİK verilerinin güvenilirliğine dair soru işaretlerini artırdı.
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor.
En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,009 puan azalış ile 0,401 olarak tahmin edildi.
Toplumun gelirden en fazla pay alan yüzde 20’sinin elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 20’sinin elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 8,0’dan 7,6’ya, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,6’dan 13,7’ye düştü.
Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri yüzde 10,6 artarak 2021 yılı anket sonuçlarına göre 76 bin 733 TL oldu.
Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 11,9 artarak 33 bin 428 TL’den 37 bin 400 TL’ye yükseldi.
Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 6 bin 585 TL artarak 49 bin 297 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu.
Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 41 bin 753 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 38 bin 159 oldu.
En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 29 bin 445 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.
Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 47,1 ile bir önceki yıla göre aynı kalan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 23,9 ile önceki yıla göre 2,1 puanlık artış gösteren sosyal transfer geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17,5 ile önceki yıla göre 0,2 puan azalan müteşebbis geliri oluşturdu.
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı bir önceki yıla göre 2,5 puan artarak yüzde 23,4 olurken, emekli ve dulyetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı 1,7 puan azalarak yüzde 90,0 olarak gerçekleşti.
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 68 bin 229 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 47 bin 326 TL, lise altı eğitimlilerde 35 bin 344 TL, bir okul bitirmeyenlerde 25 bin 911 TL ve okuryazar olmayan fertlerde 19 bin 835 TL olarak hesaplandı.
Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 18,2 ile okuryazar olmayan, en düşük artış ise %7,6 ile lise altı eğitimli fertlerde oldu.
Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 51 bin 173 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 32 bin 635 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü.
Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 29,2 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 11,2 ile hizmet sektörü izledi. Diğer taraftan sanayi sektöründe yüzde 6,1, inşaat sektöründe ise yüzde 4,7 artış gözlendi.
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 136 bin 280 TL, ücretli maaşlılarda 46 bin 846 TL, kendi hesabına çalışanlarda 37 bin 871 TL ve yevmiyelilerde 18 bin 006 TL olarak hesaplandı.
Geçen yıla göre en yüksek artış yüzde 14,0 ile kendi hesabına çalışanlarda, en düşük artış ise yüzde 2,4 ile yevmiyelilerde oldu.
Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılıyor.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2021 yılında 0,6 puan azalarak yüzde 14,4 oldu.
Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranı ise son yılda 0,6 puan azalarak yüzde 21,3 olarak gerçekleşti.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık azalış ile yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,3 puanlık azalış ile yüzde 28,7 oldu.
Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 4,4 puan azalarak yüzde 6,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında ise 0,4 puan azalarak yüzde 9,1 olmuştur. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,1 puan artarak yüzde 18,5, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,3 puan azalarak yüzde 14,2 olduğu görüldü.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okuryazar olmayan fertlerin yüzde 24,1’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,4’ü, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,8’i, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,5’i yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,5 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.
Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı; 2020 yılında yüzde 27,4 iken 2021 yılı anket sonuçlarında 0,2 puan azalarak yüzde 27,2 olarak gerçekleşti.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor.
Buna göre, 2021 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan artarak yüzde 13,8 oldu.
Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,3 puan azalarak 2021 yılında yüzde 57,5 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 26,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,2, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,6 oldu.
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 34,3’ü konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 33,9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken, yüzde 23,4’ü trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 5,4 puan artarak yüzde 63,7 oldu.
Nüfusun yüzde 6,6’sına bu ödemeler yük getirmezken yüzde 23,0’ına çok yük getirdi. Hanelerin yüzde 60,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 38,3’ü iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 33,4’ü beklenmedik harcamaları, yüzde 20,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 62,9’u eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.