Son iki aydır açıklanan enflasyon rakamlarının beklentilerden ve piyasada gözlenen trendlerden ciddi sapması Ankara'da gözlerin TÜİK'e çevrilmesine neden oldu.
Piyasa analistleri TÜİK'ten gelen şaşırtıcı rakamlar üzerine, gerek TÜİK'in mevcut yönetim yapısı, gerekse enflasyon hesaplamalarını mercek altına aldı.
Sözcü'ye konuşan uzmanlar, TÜİK verileri konusundaki şüphelere ilişkin detaylara değindiler.
3 Ekim 2018 günü açıklanan ve son 15 yılın rekorunu kıran Eylül enflasyon rakamı sonrasında TÜİK Başkan Yardımcısı Enver Taştı görevden alındı. Taştı’nın yerine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Enerji Bakanlığı döneminde birlikte yakın çalıştığı Yinal Yağan getirildi. Nisan ayında TÜİK Başkanı Mehmet Aktaş Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliğine seçilince Yağan, TÜİK'in yeni başkanı oldu.
Enflasyon verilerindeki ilk dikkati çeken hareket, TÜFE'de Nisan ayında giyim kalemindeki rakamlarda oldu.
Analistler Nisan ayında giyim ve ayakkabı grubu fiyatlarının alışılan mevsimsel hareketlerden çok daha sınırlı bir artış gösterdiğini ifade ediyorlar. Analistlere göre, TÜİK'in açıkladığı madde fiyatları ile ağırlıklar kullanılarak elde edilen giyim enflasyonu Nisan'da yüzde 10'a yaklaşırken açıklanan, ana endekslerde giyim ve ayakkabı alt grubunun yaklaşık yüzde 5,4 arttığını gösteriyor.
Yine Nisan ayın enflasyon verilerinde, otomobilde de madde fiyatlarının ima ettiği endeks artış oranı ile açıklanan motorlu araçlar alt grup endeksi arasında önemli farklılaşmalar ortaya çıktı.
Analistler sadece bu iki kalemden kaynaklanan farklılaşmanın bile aylık TÜFE enflasyonu üzerindeki etkisinin yaklaşık 0,5 puan olduğunu belirtiyorlar.
Diğer bir ifadeyle, söz konusu kalemlerde endeksler açıklanan madde fiyatlarının ima ettiği ölçüde artmış olsaydı Nisan ayında enflasyon düşmek yerine artacak ve yüzde 20 civarında gerçekleşecekti.
Uzmanlar bu dikkat çekici sapmanın bir ölçüde “kalite düzeltmesinden” kaynaklanabileceğini ifade ediyorlar. Geçtiğimiz yıllarda da giyim ve otomobil fiyatlarında zaman zaman kalite düzeltmesinin yapıldığı görülüyordu. Ancak bu düzeltmeler endeksi sınırlı oranda etkilediği için TÜFE'de önemli hareketlere yol açmıyordu.
Nisan ayında bazı alt kalemlerde madde fiyatlarının ima ettiği endeksler ile açıklanan endeksler arasında gözlenen farklılaşmanın boyutu ise daha önce görülenlere kıyasla oldukça yüksek. Mesela giyimde daha önce 0,10,2 seviyelerinde gerçekleşen kalite düzeltmesi 4 puan olarak hesaplanmıştı ki analistler bunun “imkansıza yakın” olduğunda hemfikirler.
Nisan ayındaki bu büyük sürprizin ardından Mayıs ayı enflasyon rakamları da TÜİK endeksleri konusundaki tartışmaların sürmesine yol açtı. Analistler, giyim kaleminde bir önceki aydaki “inanılması zor” kalite düzeltmesinin Mayıs ayında da devam etmiş göründüğüne dikkat çektiler. Uzmanlar Mayıs ayında yüzde 4,09 oranında açıklanan aylık giyim grubu enflasyonunun, mevcut fiyatlar ve baz fiyatlar kullanılarak hesaplandığında, yüzde 4,60 4,70 civarında olması gerektiğini ifade ediyorlar. Yani kalite düzeltimine bağlı olarak, giyim grubu enflasyonu üzerinde yaklaşık 0,5 puanlık ek bir düşüş gözlenmiş olabileceğini belirtiyorlar.
Otomobil grubunda aylık fiyat artışı TÜFE'de yüzde 3,74 olarak gözlenirken kamuoyuna açık bilgiler üzerinden ve firmalardan elde edilen bilgilerle yapılan analizler çerçevesinde bu artışın en az %4,5 olması gerektiğini belirten analistler var.
Enflasyon verisinde dikkat çeken bir başka kalem ise mobilya fiyatları. %3 civarında düşüş beklenen mobilya ve mefruşat fiyatlarının TÜFE'de düşüşü yüzde 4,89 oldu. Ayrıca beyaz eşya fiyatlarında aylık bazda artış öngörülürken TÜFE'de bu ürünlerde fiyat düşüşü gözlendi.
Nisan ve Mayıs ayı için TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını inceleyen uzmanlara göre, giyim, mobilya, otomotiv gibi sektörlerde Türkiye'de “örneği görülmemiş sapmalar” yaşanıyor.
Uzmanlar, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarındaki standart dışı sapmaların, “metodolojide kalite düzeltmesi” gibi yaklaşımların da ötesinde fiyat toplama yöntemlerinde değişiklik sonucu ortaya çıkmış olabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu çerçevede gözler şirketlerden toplanan fiyatlara çevrilmiş durumda.
Ankara'da son dönemde özellikle mobilya gibi bazı kalemlerde TMSF bünyesindeki şirketlerin fiyat toplama tarihlerinde, fiyatı toplanan ürünlerde geçici indirimler yaptığına ve enflasyon hesaplaması için bu “geçici dönem indirim fiyatlarını bildirmiş olabileceğine” dair iddialar konuşuluyor.
Benzer şekilde bazı büyük market zincirlerinin de, yine fiyat toplama dönemlerinde fiyatı toplanacak ürünlerde yaptığı indirimler dikkat çekiyor.
Ekonomi uzmanlarına göre, TÜİK'in enflasyon rakamları ile piyasa fiyatları arasındaki “standart dışı sapmalara” ilişkin şüpheler ancak TÜİK'in verileri ve veri toplama sistemi hakkında daha şeffaf bir yönteme geçmesiyle çözülebilir.
Ekonomistlere göre, teknik konulardaki sorulara ivedilikle açık ve veriye dayalı cevaplar verilerek, enflasyon rakamları konusundaki şüpheler dağıtılabilir.
Enflasyon rakamlarındaki değişkenlik, kamu çalışanları ve emekli maaşlarındaki zam oranları açısından da büyük önem taşıyor. Maliye Bakanlığı maaş artışlarını TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarını baz alarak gerçekleştiriliyor. Enflasyon oranı düştükçe, maaş zam oranları da düşüyor ve Maliye Bakanlığı'nın en büyük harcama kalemlerinden birinde de önemli düşüş yaşanıyor.