Türkiye’de bazı şeyler maalesef değişmiyor. İnsanların az çalışıp çok kazanma arzusu kötü niyetli kişilerin ekmeğine yağ sürüyor. Çiftlik Bank kurucusu Mehmet Aydın’ın binlerce kişinin parasını alarak kayıplara karışması Türkiye’de daha önce yaşanan benzer olayları akıllara getirdi. İşte ‘keşke o yaşananlardan ders alınmış olsaydı’ dediğimiz o olaylar.
Cevher Özden, namı diğer Banker Kastelli Trabzon’un Sürmene ilçesinin Baştımar (Kastel) köyünde 1933 yılında doğdu. 1949’da ünlü aktör Öztürk Serengil ve ünlü ressam Cemal Akyıldız ile birlikte İstanbul’a geldi.
Türkiye’ye bankerlik iş kolunu ilk tanıtan ve aynı zamanda, Türkiye’de 1980’li yılların en geniş kapsamlı banker skandalının müsebbibi olan ve siyasi çalkalanmalarla hafızalara kazındı. Kamuoyunda özellikle, o dönemdeki bankerlik şirketinin adı ile (Banker Kastelli) anılan skandal dünyanın da sayılı bankacılık krizleri arasında tarihteki yerini aldı.
İsmini finans piyasalarında (borsada hisse senedi ve diğer menkul kıymet aracılığı, döviz operasyonları) 1970’lerden itibaren duyurmuş, 1980 yılında Turgut Özal tarafından finans sektörünün çehresinin değiştirilmesiyle girilen sıcak para yarışı ortamında, kısa zamanda “Banker Kastelli” adı altında, on bankanın pazarlama aracılık hizmetlerini yürütmeye başlamış, yıl içinde yaklaşık 550 bin kişinin yine yaklaşık 2.5 milyar dolar değerinde mevduatını yöneten kişi konumuna gelmişti.
1982 yılında yapılan Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde mevcut başkan Ali Şen’in karşısında aday olmuştu. Başkan seçildiği takdirde kulübe 250 milyon lira hibe vaadinde bulunmasına rağmen 202 oy almış ve 467 oy alan Ali Şen’e kaybetmişti.
Yönettiği kaynakları kendi kredi operasyonları için kullanması sonucunda, aracılığını yürüttüğü bankaların baskısı, kendi müşterilerinin borç yükümlülüklerini yerine getirememesi ve Merkez Bankası’nın 1982 yazında yaptığı yeni düzenlemelerle Banker Kastelli adı ile anılan skandal patlak vermiş, kendisi Cenevre’ye kaçmıştı.
Skandal, yurtdışı, Türkiye’ye dönüş, cezaevi ve sonrasındaki yıllarda da gündemde kalmış olan Özden, 2 Haziran 2008 günü Kadıköy’de bulunan ofisinde intihar etti.
Yalçın Doğan, 1962’de Ankara’da doğdu. Akşam Ticaret Lisesi’ni ikinci sınıfta terk ederek hayata atıldı. İller Bankası’nda çaycılık yapan Doğan, 24 Ocak kararları sonrasında bankerliğe başladı. 22 ay 15 gün süren bankerlik faaliyetinin ardından yargılanıp, 25 yıl ceza aldı.
24 Mart 1984’te Eskişehir Cezaevi’ne girdi. Eskişehir, Gökçeada ve Çanakkale yarı açık cezaevlerinde sekiz yıl hapis yattı. Cezaevinde kaldığı süre içinde başından geçenleri anlatan “Kodes A.Ş.” adlı bir kitap yazdı. Nisan 1991’de çıkarılan yasayla Çanakkale Yarı Açık Cezaevi’nden şartlı olarak tahliye edildi. Çanakkale’ye yerleşen Doğan, “Anahtar” adlı bir dergi, “Hakimiyet” adında bir günlük gazete çıkardıktan sonra işadamlığına soyundu.
Çanakkale’de bir kapalı otoparkın kurucuları arasında yer alan, evli ve bir çocuk babası Doğan, Mahkum Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nı kurdu ve başkanlığını üstlendi.
Asıl adı Mehmet Fadıl Akgündüz olan Jet Fadıl, 1956’da Siirt’te dünyaya geldi. 1980’de Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinden mezun oldu.
1989 yılında kendi işini kurup 50 bin dolar sermayeyle sürücü kursu, otomotiv ve sigorta şirketi kurdu. Daha sonra otomobil ve konut pazarlamaya başladı.
1995’de Hyundai’nin distribütörü oldu. 1996’ya kadar otomobil ithalatı yapan JetPa, Tüketici Yasası nedeniyle pazarlama faaliyetlerini durdurdu. Taahhüt ettiği 200 bin otomobili veremeyince Tofaş ve Renault ile arası açıldı. 1997 yılında JetYem’in yarısına Kombassan’ı ortak etti. Ödemeler nedeniyle ortaklık bozuldu. Bu arada, Didim’deki 5 yıldızlı May Otel’i satın alarak turizme, Intermedya’yı alarak medya sektörüne adım attı. Refahyol döneminde Malezya otomobili Proton’un distribütörlüğünü aldı.
1998 yılında JetPa adında, otomobil pazarlama üzerine hizmet veren bir şirkete sahip olan Akgündüz, müteahhitlik işine girince işlerini büyüttü. Ve Siirt’in ilk yerli otomobilini üreteceğini açıkladı.
Adını, ‘İmza’ olarak belirlediği otomobilin tanıtımını büyük bir partiyle yaptı. O partide ünlü isimler de yer aldı hatta televizyonlardan canlı yayınlandı ama ‘İmza’ hiçbir zaman üretilmedi. Bu iş için gurbetçilerden kâr payı ortaklığıyla para toplamıştı, geride kaba inşaatı bitmemiş bir fabrika kaldı. Tutuklanması istendi. Yurt dışına kaçtı.
Akgündüz 2002 yılında memleketi Siirt’ten bağımsız milletvekili seçildi. İstanbul’a geldiğinde ise, YSK’nın kararı sonrası vekilliği düşürüldü ve polis eskortuyla, 34 JET 25 plakalı limuzini ile önce adliyeye, sonra cezaevine gönderildi. 2003 yılında müebbet hapis cezası alarak yargılanmaya başladı. 15 yıl tutuklu kaldıktan sonra ise 5 Mart 2004 tarihinde 150 bin TL kefaletle serbest kaldı.
Kasım 2006’da mahkemesi sonuçlanınca 4 yıl 2 ay hapis cezası alan Fadıl Akgündüz hakkında tutuklama kararı çıkınca yurt dışına kaçtı. Davası 2008’de zaman aşımından düştü.
2014 yılında ise Jet Fadıl, “Artık Müslümanların bir adası oldu” diyerek Maldivler’de ada satın aldığını açıkladı. Caprice Gold Maldivler için yaklaşık 170 milyon dolar yatırım yaptığını söyleyen Akgündüz adaya ulaşımı kolaylaştırmak için bir havayolu şirketi kuracağını belirtti. Fakat kısa bir süre sonra Akgündüz’ün piyasayı 800 milyon TL dolandırdığı öne sürüldü. Caprice Gold ve Caprice Maldivler projesi ile piyasayı tam 800 milyon TL dolandırdığı öne sürülen Fadıl Akgündüz hakkında, nitelikli dolandırıcılıktan dava açıldı.
22 Aralık 2015’te “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla tutuklanan Fadıl Akgündüz yaklaşık bir yıl önce tahliye edildi. Jet Fadıl cezaevi çıkışında kendisine soru soran gazetecilere, ‘Doğu hayat bulacak, Türkiye kalkınacak.’ dedi…
Kenan Şeranoğlu 50 yaşında. Şeranoğlu, 20 yıl önce Titan Saadet Zinciri ile gündeme geldi, 16 bin kişiyi dolandırmaktan cezaevine girdi.
itan Saadet Zinciri (TİTAN Uluslararası Bilgi İşlem ve Matematiksel Kazanç Sistemler Ticaret Danışmanlık Hizmeti), 1990’lı yıllarda varlık göstermiş ve Ponzi oyunu olarak da bilinen bir dolandırıcılık sistemi üzerine kurulu bir gruptu. Bir katılım ücreti karşılığında üyelerine kısa vadede son derece yüksek kâr oranları sunan Titan Saadet Zinciri, katılımcılarına zincire dahil ettikleri her yeni üye için de belirli miktarda prim ödemeleri de vadetmişti. Her yeni üye tarafından ödenen katılım ücreti, bahseldilen kısa vadeli ve yüksek kâr oranlı kazanç olarak daha önceki üyeleri ödenerek “zincir” ayakta tutulmuştu. Zincire katılım ücreti 2400 Alman Markı’ydı.
Organizasyon ilk olarak 1997 yılında, Titan Saadet Zinciri’nin yöneticisi Kenan Şeranoğlu’nun 31. yaş günü dolayısıyla İzmir Hilton Oteli’nde verdiği partinin ardından, Şeranoğlu’nun medya imajı, gösterişli yaşam tarzı ve aşırı lüks harcamalarıyla nedeniyle Türk medyasında yer almıştır. Üyelerin şikâyeti üzerine açılan davalar ve sürdürülen soruşturmalar sonucunda, çeşitli etkinliklerde toplanan 385,700 Alman Mark’ı Polger Cens adlı şahıs tarafından yurtdışına çıkarılırken İzmir Atatürk Havalimanı’nda ele geçirilmişti.
Organizasyon 1998 yılında devlet müdahalesiyle kapatılmıştır. Zincirin kurucularının tamamı, Rahşan affı olarak da bilinen “şartla salıverme ve cezaların ertelenmesine” ilişkin yasadan yararlanarak Şubat 2008’de Eskişehir Cezaevi’nden tahliye olmuştu.
Son dönemde Türkiye’nin gündeminde ise Mehmet Aydın’ın kurduğu Çiftlik Bank var. Çiftlik Bank bir uygulama. Sitesindeki bilgilere göre siz bu oyundan inek, keçi, tavuk alıyor ve bunları beslemek için yem elde edip o yemleri deponuzda saklıyorsunuz.
Sonra yatırdığınızın en az 2.2 katını 1 yılda kazanıyorsunuz. Bu sırada da sizden gelen paralar ile bu şirket çiftlik, büyükbaş hayvan, tesis gibi gerçek yatırım yapıyor. Biriken paralarınız ile bu firmanın çeşitli bayilerinden, yine kendi çiftliklerinden gelen peynir, sucuk gibi ürünleri satın alabiliyorsunuz.
Başlarda uygulanan ancak sonradan ara verilen sisteme göre arkadaşlarınızı getirdikçe fazladan para da kazanıyorsunuz. İnternet üzerinden yüksek kâr vaadiyle sanal hayvan sattığı “Çiftlik Bank”ı kuran 25 yaşındaki Mehmet Aydın, 80 bin kişiden topladığı 511 milyon TL ile sırra kadem bastı. Açılan tesisler, reklam kampanyaları, yüksek kâr vaadi derken Çiftlik Bank geride birçok mağdur bırakarak battı. Çiftlik Bank tesisleri mağdurlar tarafından basıldı. Mehmet Aydın’ın ise Uruguay’da olduğu iddia ediliyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, son dönemde Türkiye’nin gündemine oturan Çiftlik Bank hakkında açıklamalarda bulunmuştu.Bakan Tüfenkci, “Yatırılan ücretin yüzde 35'i kar vaadi olarak sunuluyor. Bu sistem içerisinde elde edilen kazançlara da bakıldığında bunun sürdürülebilir olması mümkün değildi. Çıkan müfettiş raporu sonucunda savcılığa suç duyurusunda da bulunduk. Geldiğimiz sonuç itibariyle bizim tespit ettiğimiz bunun gibi 11 tane daha girişim var, incelemeler devam ediyor. Bu konuda vatandaşların uyanık olması lazım. Bir alım satım olup olmadığını, vatandaş şikayet etmediği sürece bir inceleme yapılması mümkün değil” ifadelerini kullanmıştı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/turkiyedebaziseylermaalesefdegismiyor2296866/