Bugün Türkiye’nin bağımsızlığını kazandığı, yedi düvele karşı mücadele verilen Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandırdığı Lozan anlaşmasının imzalanmasının 96. yıl dönümü. İmzalandığı dönemde tarihi bir başarı olan Lozan Antlşaması, çağdaş Türkiye’nin inşası için atılan çok büyük bir adım. Bunlara rağmen Lozan, geçtiğimiz dönemde tartışmalara sahne olmuştu.
Lozan Antlaşması’nda Türkiye, bir çok konuda taviz vermedi ve cephede kazandığı savaşı, masa başında da istediğini alarak taçlandırdı. Türk heyeti ekonomik konularda da Lozan’da başarılı oldu ve söylediği şartları büyük oranda kabul ettirdi. Lozan anlaşmasıyla birlikte Osmanlı döneminde verilen kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı.Türk gemilerine kendi sularında ticaret yapma hakkı geri verildi. Duyunu Umumiye kaldırıldı. Dış borçların ödenmesi planlara bağlandı. İşte Lozan Antlaşması’nın ekonomik şartları:
Lozan’ın ekonomik konuları kapitülasyonlar, savaş tazminatı, Osmanlı borçları ve gümrük tarifeleri olarak ele alınabilir.
KAPİTÜLASYONLAR TAMAMEN KALDIRILDI
Mustafa Kemal Atatürk, Lozan görüşmelerine gönderilen heyete kapitülasyonlar konusunda kesinlikle taviz verilmemesini ve koşulsuz şartsız tamamen kaldırılması talimatını verdi. Yabancılara verilen başta ekonomik olmak üzere siyasi, sosyal her türlü ayrıcalığı ifade eden kapitülasyonlar Lozan Antlaşması ile tamamen kaldırıldı. Kabotaj kaldırıldı ve böylece Türk karasularında ticaret yapma hakkı yabancılardan alınarak sadece Türklere bırakıldı. Osmanı Devleti tarafından ilk kapitülasyonlar 1555 yılında Fransa’ya verilmişti.
1954’E KADAR ÖDENEN BORÇ
Lozan Antlaşması’nın 46. maddesi ile Osmanlı’dan kalan borçların Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletler arasında bölüştürülmesi kabul edildi. 47. maddeye göre de Osmanlı borçlarının yıllık ödemelerinin borçlu devletler arasında paylaşımı Duyunu Umumiye Meclisi tarafından yapıldı.
Anlaşmaya göre Türkiye borçların yüzde 62’sini, 1912 sonrası aldığı borcun yüzde 73.59’unu ödemeyi kabul etti. Toplam borç 82 milyon 456 bin 337, faizleriyle birlikte 107 milyon 528 bin 461 altın liraya denk gelir. Türkiye borçları 1929 yılında ödemeye başladı ve borçların tamamı 1954 yılında kapatıldı.
GÜMRÜK TARİFELERİ
Osmanlı Devleti’nin 1 Eylül 1916 tarifesinin 5 yıl süreyle geçerli olması Türkiye tarafından kabul edildi. Türkiye 1929 yılına kadar gümrük tarifelerinde bir değişiklik yapmadı.
SAVAŞ TAZMİNATI
Savaş tazminatı konusu tartışmalı geçti. Çünkü savaşı kaybeden Yunanistan para ödemek istemedi. Yunanistan daha sonra Karaağaç bölgesini savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verdi.
Sözcü Gazetesi yazarı Sinan Meydan sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamada Osmanlı İmparatorluğu’nun gelirlerinin önceki yıllarda Duyunu Umumiye idaresine devredildiğini ve yabancı devletlerin Osmanlı maliyesini kontrol ettiğini belirtmişti. Meydan, Lozan ile bu durumun ortadan kalktığını ifade ederken Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kazandığını ifade etmişti. Meydan yaptığı açıklamada, “Duyunu Umumiye’nin kalkması Lozan’ın en büyük başarısıdır. Batıya borcunu ödeyemez hale gelmiştik. Özellikle 1838 yılıyla birlikte batılılara tanınan ekonomik ayrıcalıkların kapsamı genişlemişti” demişti.
Lozan öncesi Türkiye’deki liman ve fabrikaların yüzde 85’inin yabancılara ait olduğunu söyleyen Meydan, “Bu durum Lozan ile değişti. Büyük ölçüde millileştirildiler. Lozan’ın maddelerine bakıp değerlendirme yapıyorlar. En büyük başarı milli bir ekonomi yaratma yolunu açmasıdır” diye konuşmuştu.