ABD ve İsveç'in başına 5 milyon dolar ödül koyduğu, hakkında kırmızı bülten çıkan çete lideri, parmak izi göstermesine rağmen Türk vatandaşı olmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla ve 19 Eylül 2018'de Resmi Gazete'de çıkan kararnameyle, 19 Eylül 2018 tarihinden sonraki bir tarihte en az 250.000 dolar tutarında taşınmaz yatırımı yapan yabancılar, eşleri, 18 yaş altındaki çocukları ve bağımlı çocukları talep halinde vatandaşlık hakkından faydalanabileceği belirtilmişti. 2018 yılındaki bu kararnameden önce miktar 1 milyon dolardı. Bu miktar bir ara 400 bin dolara çıkarılsa da sonrasında tekrardan 250 bin dolara indirildi.
Vatandaşlık kanunu ve varlık barışında yapılan iyileştirmeler, dünya genelindeki çete liderlerinin Türkiye'yi mesken tutmasına sebebiyet verdi.
Geçtiğimiz aylarda Timur Soykan'ın ortaya çıkardığı belgelerde uluslararası alanda aranan çete liderlerinin Türk vatandaşlığı aldığı ortaya çıkmıştı.
Kırmızı bültenler aranan Komançero çetesinden Maximilian Rivkin, Kasım 2023'te Türkiye'de yakalanmış ve Türk vatandaşlığı aldığı gündeme gelmişti.
Timur Soykan, uyuşturucu kaçakçısı Rivkin'in Interpol veri sisteminde parmak izi olmasına, ABD ve İsveç’in kendisi için 5 milyon dolar ödül koymasına rağmen, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde vatandaşlık aldığını yazdı.
Konuyu BirGün'deki köşesine taşıyan Soykan'ın yazısının ilgili kısım şöyle:
"ABD’nin federal soruşturma bürosu FBI ve Avustralya Federal Polisi, 2019 yılında Komançero Çetesi’ne yönelik daha önce eşi görülmemiş küresel bir operasyon başlattı. ANOM adını verdikleri şifreli bir haberleşme sistemi geliştirdiler. Komançero Çetesi’ne sızan FBI ajanları, Hakan Ayık ve Maximillian Rivkin’e ANOM sistemini “Hiçbir şekilde dinlenemez, tam olarak güvenli, konum bilgisi vermez ve tek tuşla bütün mesajlar silinebilir” diyerek pazarladı. ANOM’a Hakan Ayık ve Maximilian Rivkin ortak oldu. Farkında olmadan FBI tuzağının distribütörlüğünü yapıyorlar, suç örgütü üyelerine satıyorlardı. ANOM kısa sürede 300 suç örgütüne ulaştı, 12 bin kullanıcısı oldu. FBI, 2019 ile 2021 arasında suç örgütlerinin gönderdiği 27 milyon mesajı arşivledi. Suç örgütünün lider ve üyeleri, uyuşturucu güzergahları, cinayetleri, kara para trafiği deşifre olmuştu. Maximilian Rivkin, ANOM’u pazarlıyordu. Bunun tuzak olduğundan habersizdi. Yeni Zelandalı lideri Ngakuru, Mayıs 2021 tarihli bir ANOM mesajında “Türkiye’de çok güçlü ve etkiliyiz. Bu bizi kolluk güçlerine karşı dayanıklı hale getiriyor” yazmıştı. Hakan Ayık’ın bağlantıları sayesinde güvende olduklarını anlatıyordu.
FBI ve Avustralya Federal Polisi’nin ANOM tuzağı sayesinde 7 Haziran 2021’de başlattığı Truva Atı Kalkanı Operasyonu’na 16 ülke katıldı. Ahtapot gibi dünyayı saran suç örgütlerinin 800 üyesi yakalandı, onlarca ton uyuşturucu ele geçirildi. Ne hikmetse bu operasyona Türkiye katılmadı ve bu sayede ahtapotun İstanbul’daki beyni ele geçirilemedi. 16 ülkenin yer aldığı Truva Atı Kalkanı Operasyonu’nda Türkiye yer almadı. Truva Atı Kalkanı Operasyonu’ndan 2 yıl 4 ay sonra nihayet Türkiye’de Komançero Çetesi’ne operasyon yapıldı. 28 Mayıs 2023 seçiminden sonra Süleyman Soylu İçişleri Bakanlığı’ndan alınmış, yerine Ali Yerlikaya getirilmişti. Hakan Ayık, Ngakuru, Maximilian Rivkin’in de arasında olduğu 42 kişi yakalanmış, 4.5 milyar TL’lik mal varlıklarına el konulmuştu.
Ali Yerlikaya’nın X hesabından yaptığı açıklamada şöyle deniliyordu:
“Komançero Organize Suç Örgütü’nün yönetici kadrosunda yer alan Maximillian Rivkin’in Nikolaj Ankov adına düzenlenen Bulgaristan Pasaportuyla başvuru yaparak Türk vatandaşlığına geçtiği ve Cem Cansu adını aldığı tespit edildi. Bu şahısla ilgili derhal Türk vatandaşlığının geri alınması işlemleri başlatıldı.”
Maximilian Rivkin, ANOM’da ‘Ice Chef’ kod adını kullanıyordu. Latin Amerika’dan Avrupa ve Avustralya’ya kokain kaçakçılığı yapıyordu. 2020’de Güney Kore’deki ortağı ile Japonya üzerinden Avustralya’ya ton balığı konservelerine gizlenmiş kokaini göndermişti. Nisan 2021’de Avrupa’da metamfetamin üretip Avustralya’ya göndermişti. Aynı dönemde bir teknenin dizel tanklarında gizlenmiş 500 kilo kokaini Avustralya’ya sokmaya çalışıyordu. İstanbul’da Balkanlar ve İskandinav ülkelerinden gelen kişilerle buluşuyordu.
Interpol tarafından Kırmızı Bülten ile aranan, tüm istihbarat örgütlerinin yakından tanıdığı bu uyuşturucu kaçakçısı, Bulgaristan pasaportunu kullanarak nasıl Türk vatandaşı olabilmişti? Vatandaşlık verilmeden önce Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat incelemesi yaparak rapor sunuyor. Bu raporlarda uyuşturucu baronunun vatandaşlığına nasıl olur verildi? Ve parmak izi incelemesini nasıl aşabilmişti?
Komançero Çetesi, Türkiye’de o kadar rahattı ki; Türk vatandaşlığı ve oturum izni pazarlıyorlardı. Yabancı baronlar, Türk vatandaşı olmaları halinde Kırmızı Bülten ile arandıkları ülkelere iade edilmiyor ve bu nedenle bu sistemi kurdular. En az 100 milyon dolarlık serveti tespit edilen Yeni Zelandalı uyuşturucu baronu Ngakuru bir mesajında iki Pakistanlı suçlunun oturum izni için uğraşıyordu. İsmail Saymaz ortaya çıkardı; Ngakuru, Türk vatandaşlığı için danışmanlık hizmeti veren Visal isimli şirkette pazarlama danışmanı kadrosunda sigortalı çalışan görünüyordu. Şirketin sahibi; eski bir polis ve Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı’nın kardeşi olan Mustafa Selman’dı. İfadesinde “Ngakuru, bana çok müşteri getirmişti. Oturum izni için şirketimde sigortalı olmak istedi, kabul ettim” dedi.
Maximilian Rivkin de Türk vatandaşlığına geçmek için işlemlerini Visal isimli şirket üzerinden başlattı. Bulgaristan pasaportundaki Nikolaj Ankov ismi ile Hakan Ayık’tan İstanbul Şişli’deki iki daireyi 4 milyon TL’ye satın aldı. Türk vatandaşlığına başvurmak için evleri bile uyuşturucu kaçakçısından almış görünüyordu. Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı 4 Ağustos 2022’de satın alınan konutlarla ilgili ‘vatandaşlığa uygundur’ belgesi verdi. Yeni ulaştığım belgelere göre; Maximilian Rivkin, 29 Ağustos 2023 günü Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Yani; Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olduğu dönemde vatandaşlık skandalı yaşandı. Onun vatandaşlık başvurusu sırasında istihbarat incelemesini yapan MİT’in başında ise Hakan Fidan vardı. Vatandaşlık verildiği sırada Hakan Fidan Dışişleri Bakanı’ydı.
Maximilian Rivkin, İsveç ve ABD’nin talebiyle yıllardır Interpol tarafından Kırmızı Bülten ile aranıyordu. Hatta vatandaş olmasından sadece 2.5 ay önce FBI, Rivkin’in 5 milyon dolar ödül ile arandığına dair bülteni güncellemiş, tekrar yayınlamıştı. FBI, Rivkin’in vatandaş yapılmasından 2.5 ay önce ‘aranıyor’ bültenini güncellemişti. Bu belgede de kırmızı bülten ile arandığı yazıyordu. 2 Kasım 2023’te başlayan Komançero’ya yönelik operasyonda Maximilian Rivkin yakalandı. Artık ismi ‘Cem Cansu’ydu ve Türk kimliği, pasaportu, sürücü belgesi vardı. Oysa vatandaşlık başvurusu yaptığında yüz tanıma ve parmak izi sisteminin uyarı vermesi gerekiyordu. İstanbul Başsavcılığı, Maximilian Rivkin’in parmak izi bilgilerini Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı’ndan istedi. APFIS ( Otomatik Parmak ve Avuç İzi Teşhis Sistemi) kayıtlarına bakıldı. Kriminal Daire Başkanlığı’nın 28 Aralık 2023 tarihli yazısına göre; Maximilian Rivkin, Bulgar pasaportundaki Nikolay Ankov kimlik bilgileriyle 10 Kasım 2022 tarihinde İzmir İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvurmuş ve fotoğraf ile on parmak izleri alınmıştı. Rivkin İstanbul’dan iki daire almasına karşın vatandaşlık başvuru işlemlerini İzmir’den başlatmak istemişti. Onun vatandaşlık danışmanlığını yapan Visal şirketinin sahibi Mustafa Selman da ifadesinde bunu anlatmıştı. Ama nedense Rivkin bundan vazgeçti. Rivkin, Nikolay Ankov adıyla İzmir Göç İdaresine parmak izi vermiş ama Interpol kaydına bakılmamış.
8 Ağustos 2023 tarihinde yani 28 Mayıs seçimlerinden sonra İstanbul Beyoğlu İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne başvurmuştu ve fotoğraf ile on parmak izi tekrar alınmıştı. Sisteme Nikolaj Ankov adıyla kaydedilmişti. Rivkin, İstanbul’da da parmak izi verdi. Bu kez ismi Nikolaj Ankov olarak yazıldı. Bu kayıt işleminden 21 gün sonra ise Cumhurbaşkanı kararıyla vatandaş yapıldı. 9 gün sonra, 7 Eylül 2023 günü İstanbul Şişli İlçe Nüfus Müdürlüğü’nce tekrar fotoğraf ve on parmak izi alındı. ‘Cem Cansu’ adına kütüğe kaydedilerek Türkiye Cumhuriyeti kimliği verildi. Artık Maximilian Rivkin, Türk vatandaşlığına kavuşmuştu. Bu onun için önemli bir koruma kalkanıydı. Komançero Çetesi’ne yapılan operasyondan sonra savcılık, Maximilian Rivkin’in parmak izi sisteminden nasıl geçtiğini çözmeye çalıştı. Maximilian Rivkin yakalandıktan sonra İstanbul Olay Yeri İnceleme Müdürlüğü parmak izlerini aldı. Nikolaj Ankov adına alınan parmak izleriyle Rivkin’in parmak izleri tam olarak uyuştu. Yani Interpol sistemindeki parmak iziyle vatandaş olmayı başarmıştı.
Savcılık, Kriminal Daire Başkanlığı’na Maximilian Rivkin’in Yabancı kimlik numarasını ve ismini gönderdi, onun parmak izinin sistemde olup olmadığını sordu. Gelen yanıt şaşırtıcıydı:
“996… Yabancı Kimlik Numaralı Maximilian Rivkin kimlik bilgisiyle belirtilen şahsın APFIS veri tabanında yapılan araştırmasında, sistemde belirtilen kimlik bilgisiyle parmak izi kaydının olmadığı tespit edilmiştir.”
Oturum izni olan kişinin parmak izi kaydının olmaması imkansızdı. Ayrıca Interpol tarafından Kırmızı Bülten ile aranan kişinin parmak izleri tüm üye ülkelerin kullanımına açık veri havuzuna yükleniyor. AFIS (Otomatik Parmak İzi Tanıma Sistemi) adı verilen bu sisteme parmak izi girildiğinde hemen uyarı veriyor."
Gerçek Gündem