Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın hukuka aykırı şekilde tutuklandıklarının belirtildiği dilekçede gazetecilerin tutuklanmalarına gerekçe gösterilen haberin sayısız medya kuruluşu ve internet haber sitesi tarafından günler öncesinden detaylı olarak yer aldığı kaydedildi. Ancak Terkoğlu ve Pehlivan için hukuksuz bir sürecin yürütüldüğünün anlatıldığı dilekçede müvekkillere isnat edilen suçun Basın Kanunu kapsamında kaldığı, katalog suçlardan olmadığı, alt sınırının 3 yıl, muhtemel infaz süresinin ise 8 ay olduğu ancak buna rağmen tahliye taleplerinin soyut gerekçelerle reddedildiği kaydedildi.
Dilekçede, koronavirüs salgınına ilişkin ise şu ifadeler yer aldı:
“Tüm bu hukuka ve hakkaniyete aykırı karar ve durumların yanında, son dönemde ülkemizi ve tüm dünyayı tehlikeli şekilde saran ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘Pandemi’ ilan edilmesine sebebiyet veren COVID19 nedeniyle müvekkiller hayati tehlike barındıran bambaşka bir mağduriyetin de tarafı haline gelmiştir. Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’ün de açıklamış olduğu üzere, Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını da etkisi altına aldığı tespit edilen ve son derece bulaşıcı olan Koronavirüsü nedeniyle müvekkillerimiz aileleriyle görüşememekte ve aileleri ile ilgili olarak sürekli endişe ve korku içerisinde yaşamaktadırlar. Salgın nedeniyle avukat görüş hakları da kısıtlanan müvekkiller, haksız şekilde hapiste bulunmanın travmasının yanında, kaldıkları tek kişilik hücrelerde bir fiili ve ruhi tecrit ile de karşı karşıya kalmışlardır.”
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın avukatları müvekkillerini tutuklanmadan önce sosyal medyadan hedef gösteren, tehdit eden hesaplara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Avukatlar tarafından belirlenen bazı hesapların tehdit içeren paylaşımlarının yer aldığı görsellerin yer aldığı dilekçede, “ Şüpheliler TCK 106. (Tehdit) maddesini açıkça ihlal etmişlerdir. Müvekkillere yönelik olarak aleni sistemli ve şiddetli ölüm tehditleri barındıran paylaşımlarda bulunduklarından bu kişilerin kimlik bilgileri tespit edilerek haklarında soruşturma başlatılarak kamu davası açılması talep ederiz.”