Çağdaş Gazeteciler Derneği Rize Şubesi Başkanı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi Gençağa Karafazlı’nın yargılandığı davanın Rize 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşmasında karar açıklandı. Gazeteci Karafazlı, özel yaşamın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, Karafazlı'ya verdiği cezayla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
"YAYINLAMASAYDIK 2017’DEN 2020’YE KADAR TACİZ VE MOBBİNG DEVAM EDECEKTİ"
Gençağa Karafazlı, duruşma sonra sonrası adliye önünde kendisine destek veren demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile yaptığı açıklamada, mahkemenin verdiği karara şaşırmadığını; kararın basına, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik hukuk dışı bir karar olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Yapılan yargılama sonrası, yazışmaları ifşa ettiğim gerekçesiyle hakkımda 2 yıl hapis cezası verildi ve bu ceza ertelendi. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde 20’ye yakın öğrenci, öğretim görevlisi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu hakkında taciz ve mobbing ile ilgili şikayette bulunulmuştu. Ancak eski Rektör Hüseyin Kahraman, öğrencilerin şikayeti ile ilgili yapmış olduğu soruşturmada, öğretim görevlisi hakkında cezayı gerektiren bir suçun oluşmadığına karar vermişti. Öğrenciler, rektörlüğün bu açıklaması sonrası öğretim görevlisi Hacıcaferoğlu hakkında şikayetlerine devam etti. Bazı öğrencilerin velilerinin bu yaşananlarla ilgili bizlere ihbarda bulunmasıyla beraber konuyu araştırdık, öğrencilerle görüşerek bu olayı haberleştirdik. Eğer biz bu haberi yayınlamamış olsaydık 2017'den 2020 yılına kadar üniversitedeki öğrencilerimize yönelik bu taciz ve mobbingler devam edecekti.
"CUMHURİYET SAVCILIĞI, HABERİMİZİN GERÇEK OLDUĞUNA KARAR VERMİŞTİ"
Haberimizle ilgili daha önce Hacıcaferoğlu'nun yaptığı suç duyurusu sonrası Cumhuriyet Savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Yani haberimizin gerçek olduğuna karar verdi. Aradan 6 ay geçtikten sonra Hacıcaferoğlu ile öğrencisi arasındaki yazışmaları yayınladığımız gerekçesiyle özel hayatın gizliliğini ihlalden hakkımızda soruşturma açıldı ve dava sonucu bugün dördüncüsü gerçekleşen mahkemede 2 yıl hapis cezası ile cezalandırıldım.
"SUSMAYACAĞIZ, GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Aslında şaşırmadık; çünkü bu karar, basın özgürlüğünü, ifade ve düşünce özgürlüğünü, daha da önemlisi halkın haber alma ve yayma hakkını yok sayan bir karardır. Bu karar, özgür basını susturma, halkın haber alma ve yayma hakkını engelleyen hukuk dışı bir karardır. Bu karar, öğrencilerimizin eğitim ve öğretim özgürlüğünü engelleyen bir karar olarak tarihin kara sayfalarında yerini alan bir karardır. İstiyorlar ki iktidarın ve yandaşların yolsuzluklarını, adaletsizliklerini, hırsızlıklarını yazmayalım. Halk görmesin, duymasın. Bu kararın anlamı budur. Bunun için onlarca gazeteci arkadaşımız hakkında soruşturmalar açılmış, onlarca arkadaşımız hapishanelere atılmış, onlarcası ise saldırıya uğramıştır. Bu karar, özgür basına halktan yana, halkın haber alma ve yayma hakkını koruyan gazetecilere yönelik hukuk dışı bir karardır. Bütün bu haksız, adaletsiz, hukuksuz mahkeme kararlarına ve baskılara karşı bizleri kimsenin susturamayacağını, korkutamayacağını Rize Adliyesi önünde güç sahiplerine karşı açık bir dille bir kez daha haykırıyoruz. Susmayacağız, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz."
"TEŞEKKÜR EDİLMESİ GEREKEN GAZETECİ ARKADAŞIMIZ 2 YIL HAPİS CEZASI ALDI"
Eski CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ise şunları söyledi:
"Bu da her zaman olduğu gibi basın özgürlüğüne vurulan en büyük darbelerden bir tanesidir. Diğer davalarda olduğu gibi bu davanın sonuçları da basın tarihinde kara bir leke olarak yerini alacaktır. Fakat bugün mahkemeye geldiğimizde, bir de şahıs tarafından fırça yedik duruşma esnasında. Mahkemeyi izlemekten dolayı az daha bizler de oraya gittiğimiz için suçlanacaktık. Bir olay oluyor, olayla ilgili gazeteci bir arkadaşımız açıklama yapıyor, olayın gerçek olduğunu kimse inkar etmiyor ve bu işten dolayı da o insanın görev yapması engelleniyor. Bu kişi, öğretim üyeliği görevine devam etmiyor. Yani bu şahsa bir görev verilmiyor. Demek ki ortada bir suç var ve suçu işleyen de bir kişi var. Basına çıkan açıklamalardan dolayı öğretim üyesi artık görev yapamadığı için arkadaşlarımız bu tacizden de kurtulmuş oluyor. Aslında gazeteci Karafazlı, orada kamu yararına bir iş yapmış oluyor. Bundan dolayı teşekkür edilmesi gerekirken bugün 2 yıllık bir hapis cezasına karşılaşılmış oldu.
"BU KARARIN SÜRESİ EN FAZLA ÜÇ AY OLACAK"
Daha önce de söylemiş olduğumuz gibi; geliyor gelmekte olan diyoruz. Basın özgürlüğüne, gazeteci arkadaşlarımızın haber yapmasının önüne engel olan, onları mağdur eden tüm kararları zaten iptal edeceğiz. Bu kararın en fazla üç ay süresi vardır. Ama kimler affedilmeyecek? Tecavüzcüler affedilmeyecek, yolsuzluk yapanlar affedilmeyecek, gerçekten cinsel tacizde bulunanlar affedilmeyecek, 418 milyar doları çalanlar affedilmeyecek. Böyle bir uygulamayı da üç ay içerisinde hayata geçirmiş olacağız. Geçmiş olsun demiyorum, tanıdığımdan beri sürekli mahkemelerle uğraştığı için, muhtemelen bir sonraki mahkemede görüşmek üzere diyorum."
Yeniçağ