Enflasyon rakamları açıklandıkça çalışan ve emeklilerin ücretlerinde yapılacak düzenleme de netleşmeye başlıyor. TÜİK'in kasım ayı enflasyon rakamının yüzde 2.9 olarak açıklaması sonrası gözler aralığa çevrildi. Uzmanlara göre aralık ayında da aylık enflasyon 2 bandında olacak. Bu da ücretlerin belirlenmesinde kullanılan 6 aylık enflasyon rakamının yüzde 17/18 civarında olacağı anlamına geliyor.
Bilindiği gibi işçi ve BağKur emeklileri yasa gereği TÜFE oranında zam alıyor. Buna göre bu kategorideki emekliler yüzde 20'nin altında zam alacak. Kök maaşı 12 bin 500 liranın altında olan emekliler ise Erdoğan ne buyurursa ona razı olmak durumunda kalacaklar.
Memur ve memur emekliler için zam oranı toplu sözleşme ile belileniyor. Toplu sözleşmeyi yapan Memur Sen'in tüm kamu çalışanlarına attığı kazık nedeni ile işçi ve BAĞKUR emeklisinin aldığı zammı dahi alamayacak. Emekli Sandığına bağlı emeklilerin zam oranı büyük ihtimalle yüzde 15'in altında kalacak.
Yeni yılla birlikte oluşacak yeni ücretler ülkenin yaklaşık yarıya yakını derin bir yoksullukla baş başa kalacak. Bu rakamlarlar sağlıklı beslenme, barınma ve herhangi bir sosyalleşmeyi imkansız kılıyor. Gıda fiyatlarında devam eden istikrarlı yükseliş de hesaba katıldığında milyonlarca insanın bugünlerini arayacağı çok açık. Çalışan ve emekli için tatilde artık gerçekleşmesi imkansız bir hayale dönüştü.
Önümüzdeki yıl itibariyle başta emekliler olmak üzere toplumun ok önemli bölümü kirasını bile ödemekte zorlanacak. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek iki yıllık bir zorlu etabın kaldığından bahsetse de ücret kaybının çok uzun yıllara yayılacağı çok açık.
İktidar ülke insanın sosyal yardımlarla, kıt kanaat yaşamasına ikna olmasını bekliyor. Bir tür yoksulluğa alıştırma dönemi içerisindeyiz. Açlıktan ölünmeyen ama asla tok yatağa girilmeyen bir ülke yaratılıyor. Buna Türkiye gibi eğitimli ve genç sayılabilecek bir nüfusa sahip bir ülkenin razı gelmesi çok olası gelmese de yapılmak istenen bu. Özellikle Diyanet ve medya toplu ikna etme konusunda görevlendirilmiş durumda.
Bu sürecin diğer bir sonucu da yoksulun kuşaktan kuşağa taşınacak olmasıdır. Özellikle eğitim kaleminde yaşanan büyük artış orta ve düşük gelirli ailelerinin çocuklarına nitelikli bir eğitim vermesi imkânsız hale geliyor.
***
Menemen Endeksi’nin yaratıcısı Doç. Dr. Caner Özdurak, Kasım ayı menemen endeksini yayımladı.
Kasım ayı menemen enflasyonu, yumurtadaki yüzde 12’lik, kuru soğandaki yüzde 10’luk, çarliston biberdeki yüzde 2’lik ve domatesteki yüzde 35’lik artış sonucunda aylık yüzde 16,42 yıllık ise yüzde 57,10 olarak gerçekleşti.
Böylece Ocak’ta evde yapılan bir kişilik menemenin maliyeti 11,82 TL iken Kasım itibarıyla 15,55 TL’ye çıktı. Böylece asgari ücretlinin evde yaptığı tek kişilik menemen sayısı ise 1438’den 1093’e düştü. 4 kişilik bir menemenin maliyeti ise kasım itibarıyla 62,2 TL oldu.
Öte yandan asgari ücretin belirlenmesi sürecinde, işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilciyle oluşturulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, toplamda 15 kişiden oluşacak. TÜRKİŞ heyeti, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi temsilcisiyle komisyona katılacak.
***
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı asgari ücret için yüzde 25'i önerdi. Mahmut Asmalı, "Enflasyon hedeflerine ve verilen büyük mücadeleye zarar getirecek bir asgari ücret artışını biz doğru bulmuyoruz. Bana göre yüzde 25’in üstünde bir asgari ücret artışı doğru değil" dedi. Benzer açıklama İTO başkanından da geldiği hatırlanırsa bu rakamın sermayenin özel talebi olduğu açık. Nitekim AKP'li Hamza Dağ da benzer görüşler ifade etti.
Dağ ne dediği tam anlaşılamayan demecinde şöyle dedi: “Asgari ücret üzerinden yapmış olduğumuz artış, diğer asgari ücret üzerinde gelir alanların da maaş artış oranlarının da buna göre tayin ediliyor olmasıyla hem onları enflasyon karşısında ezdirilmemesi hem de işverenlerin böyle bir yükle karşı karşıya kalmaması gerekiyor. Benim rakam vermem doğru olmaz” Özetle enflasyona çalışanını ezdirmeme işi çoktan rafa kaldırıldığına göre sermayeyi gözeten bir düzenleme yapmamız şart diyor.
***
Türkiye'nin en büyük işçi örgüt olan türk İş geçen günlerde içinde gıda fiyatlarının da olduğu bir araştırmayı kamuoyu ile paylaştı. Türkİş'in paylaştığı rapora göre Ankara'da kasım ayı içinde gıda fiyatları sadece yüzde 0,46 oranında arttı. Konfederasyon, TÜİK dahil hiçbir araştırma sonucunun yanına dahi yaklaşmayan iyimser bir rakam bulmayı başardı. Türk İş tarafından açıklana rakama Genel Başkan Ergun Atalay'ın düşük volumlu uyarıları hükümetin sendikalar düzeyinde zorlanmayacağını gösteriyor.
***
BirGün