Tüm Türkiye’yi dehşete düşüren ‘yenidoğan çetesi’nde her gün yeni bir detay ortaya çıkıyor. Skandalda adı geçen hastanelerle ilgili farklı platformlarda şikâyetler yağarken Sağlık Bakanlığı ise üç gün aranın ardından ancak bugün açıklama yaptı. Olaya tepki gösterenler ise bu duruma sağlıktaki özelleştirmenin neden olduğunu aktardı.
Şikayetvar ve Google’da yazılan yorumlar skandalda adı geçen hastanelerin şirket gibi yönetildiğini ve buralarda yenidoğan ünitelerinde öncesinde problemler olduğunu ortaya koydu.
En dikkat çekici şikayetlerden biri tutuklanan çetenin liderlerinden olduğu öne sürülen Fırat Sarı’nın çalıştığı Reyap Hastanesi’ne ilişkin. 20 Temmuz 2023’te yazılan şikayetvar’a yazılan bir yorumdaki ifadeler şöyle: “Reyap Hastanesi İstanbul'da 1 ay önce doğum yaptım. Doktorum N. J. Hanım. Doğum hatası sebebiyle (sıvı yutmuş) bebeğimi daha göremeden yoğun bakıma almışlar. Ben çocuğumu 8. günün sonunda aldım, 15 gün kalacak dediler. Hemen başka bir doktora götürdüm çünkü bana ani beyin ölümü gerçekleşebilir dediler. Çocuğumu çıkardığım için doktor, çocukta hiçbir sorun olmadığını söyledi. Kanında mikrop da yokmuş, neden benim çocuğuma antibiyotik kullanıldı? Beni neden çocuğumdan 8 gün ayrı bıraktınız! Bunların hepsini devletten para almak için yapıp çocuğumu kullandınız ve bana uygulanan tedavi dokümanlarının çoğunu vermediniz. Sizi her yere şikâyet edeceğim. Bunların hepsi başıma süit oda tuttuğum için geldi. Onun indirimi için fiş fatura talep edemezsiniz dediniz. Sizin yaptığınız her şey planlı, yazıklar olsun.”
2018 yılında yazılan bir yorumda ise şunlar denildi: “Benim oğlum 2018 Ekim sonunda Esenyurt Reyap Hastanesi'nde doğdu. Ciğerine su kaçmış denerek bu doktor Fırat Sarı tarafından yoğun bakıma alındı ve 1 hafta yoğun bakımda kaldı. Doktora kalsa 34 gün daha kalması gerekiyordu ama biz imza verip çocuğu çıkarttık. O zaman da durumdan şüphelenmiştik çünkü bize 23 gün deyip 7 günde çocuğu taburcu etmemişlerdi. Çocuğum yoğun bakımda biberona alıştı, beni reddetti. Aramızda bağ kurmamız çok zorlaştı. Hakkımı helal etmiyorum umarım cezaevinden ölene kadar çıkamaz.”
Yine adı geçen Medilife’a dair 2021 yılında yapılan bir şikayet ise şöyle:
“2021 yılında hamile olduğum dönemde bu hastaneye başvurdum. Tamamen maddi çıkar gözetildiğini hissettim. Covid19 testi yapılmasının gerektiği söylendi ve sancılarım başlamışken, tekerlekli sandalye dahi verilmeden bir kat altına, bir kat üstüne yönlendirildim. Ödeme yapmamıza rağmen, bize oda tahsis edilemeyeceği, iki veya üç kişilik acil servis odasında kalabileceğimiz belirtildi. Eşim tepki gösterince hemen oda ayarlandı. Eşim gişedeki görevliye 'Eşimin suları geldi, sıraya alabilir misiniz? ' diye sorduğunda, görevli azarlar gibi 'Herkes bekliyor' dedi. Doğum gerçekleştikten sonra, gece saat üçte bebeğimizin enfeksiyonu olduğu söylenerek, yeni doğmuş bebeğimiz annesinden ayrılarak yenidoğan ünitesine yatırıldı. Şimdi haberlerde 'bebek çetesi' adı verilen, hastanelerin içinde bu hastanenin de olduğunu öğrendim ve durum anlaşıldı. Yoğun bakıma alınan her bebek üzerinden devletten para alındığı iddia ediliyordu. Bebeğimin hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde, enfeksiyon belirtisi olarak bilinen ateş veya huzursuzluk gözlemlenmedi. Kızım yoğun bakımdan çıktığında, doğduğu kilo ile arasında önemli bir fark vardı; yarım kilodan fazla kilo kaybetmişti. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra bile, çocuğumuz doymak bilmiyordu ve gereksiz yere antibiyotik tedavisi uygulandı.”
Doğa Hospital’ın google profiline geçen hafta yapılan bir yorum ise şöyle: “05 Ekim 2024 tarihinde eşim sezaryen oldu. Bebeğimi yoğun bakıma aldılar. 10 Ekim’de tarihinde bebeğimi Esencan Hastanesi'ne sevk ettiler ve ayın beşinden 10'una kadar her gün 2 poşet süt götürüyordum. Ayın 5'inden 10'una kadar götürmüş olduğum sütün hiçbir tanesini sevkle birlikte götürmediler. Niye vermediniz diye sorduğunda unutmuşuz dediler.”
TRG Hastanesi’yle ilgili şikayetvar’a yapılan bir yorumda da benzer ifadeler yer aldı: “Bağcılar Devlet Hastanesi tarafından buraya yönlendirildim. Bebeğim 17 gün kaldı. Kesinlikle iyileşme olmadı, durumu daha da kötüye gitti. Üstelik bebeğime gereken bakımı yapmamışlar; altı pişikten kabarmış ve ağzı pamukçuk olmuş, bembeyaz durumda. Ayrıca bebek emzirme odası yok, süt götürseniz de vermiyorlar. Bebeğimi 17 gün sadece para kazanmak uğruna orada tuttular. Çocuğumun o halini gördüğümde perişan oldum. Koskoca yoğun bakımda bile bir emzirme odası yok.”
BirGün