Yüksek Seçim Kurulu (YSK), sandık kurullarını yasaya aykırı olarak oluşturduğu gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma geçiren ilçe seçim kurulu müdürlerinin, yenilenecek seçimlerde de görevlerine devam etmesine karar verdi.
Şişli 1’inci İlçe Seçim Kurulu, sandık kurullarının yasaya aykırı oluşturulması gerekçesiyle soruşturma geçiren ilçe seçim müdürlerinin, 23 Haziran’da yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde görev alıp almaması hususunda YSK’dan görüş istedi.
Dilekçeyi inceleyen YSK, soruşturma geçiren ilçe seçim müdürleri ile yeniden seçime gidilmesinin doğru olup olmadığı hususunda istenilen görüşe, kurulun 25 Ocak 2018 tarihli ve 2018/62 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Müdürlükleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Genelgeyi hatırlatarak şöyle yanıt verdi:
“İlçe seçim kurulu başkanlarının ve seçim müdürlerinin görev, yetki ve sorumlulukları 298 sayılı Kanunun 15 ve devamı maddeleri ile Seçim Müdürlükleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Genelgede belirlenmiş olup, 23 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin görev değişikliği hususunda bu aşamada yapılacak bir işlem bulunmadığına, karar verildi.”
Peki, bu karar ne anlama geliyor?
“SEÇİMİNİN İPTAL GEREKÇESİNİN DE ÇÜRÜTÜLDÜĞÜ ANLAMINA GELMEKTEDİR”
Odatv, Avukat Celal Ülgen’e YSK’nın kararını sordu. Avukat Ülgen şunları anlattı:
“Daha önce İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar veren 7 üyenin tamamının bu kez ilçe seçim kurulu başkanı, seçim müdürü ve seçim personelinin göreve devam edecekleri ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı yenileme seçimlerini bu kadro ile yürüteceklerini kabul ettiklerini böylece aslında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal gerekçesinin de çürütüldüğü anlamına gelmektedir. Çünkü seçimin iptaline ilişkin yayınlanan kararın gerekçesine göre kamu görevlisi olmayan kişilerin görevlendirildiğinden bahisle bazı seçim kurulu müdürleri ve seçim kurulu başkanları hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş ve bu kapsamda seçim müdürlerinin ifadelerine baş vurulduğu bilgisi kamuoyunda paylaşılmıştı.”
“MUHALEFET ŞERHİ VEREN ÜYE VE BAŞKANIN DA GÖRÜŞÜ BU MERKEZDEYDİ”
“O halde seçimlerde sandıkları yönetmekle görevlendirilen sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmamasının seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde bir eksiklik olmadığı kabul edilmektedir” diyen Avukat Ülgen şöyle devam etti:
“Aslında hukuken de durum böyleydi. Ancak mazbata iptali için YSK üyelerinin 7’si oy vermişti.
Bir kısım Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmamak suretiyle görevlendirilmiş olması seçimlerde sonucu etkileyecek bir nedenin ve verinin de somut olarak gösterilmemiş olması ile ihlal nedeni yapılamayacağı bütün hukukçular tarafından da ileri sürülüyordu. Esasen gerekçeli kararda muhalefet şerhi veren üye ve başkanın da görüşü bu merkezdeydi. Bu kararla bir kez daha bu gerçek YSK tarafından resmen deklere edilmiş ve kararda iptal yönünde oy veren üyeler bu kez kendilerini ters köşe yapmış oldular.”