Home
28 Haziran 2022 ( 12 izlenme )
Reklamlar

Yunanistan'ın Türkiye'ye yönelik provokasyonları iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdı

Son haftalarda Yunanistan'ın Türkiye'ye yönelik provokasyonları iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdı.  Ulusal güvenlik danışmanının Yunanistan Devlet Başkanı Miçotakis'e sunduğu "Türkiye raporu" artan gerilimin nedeni olarak gösterildi.  Türkiye'nin denizlerdeki hakimiyetini konu alan ve bölgedeki tüm meselelerde önemli bir rol oynayan raporun, Miçotakis'i daha da baskı yapmaya çağırdığına inanılıyor.
 
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim son haftalarda tırmandı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaların yeniden silahlanmasıyla ilgili "Ciddiyim şaka yapmıyorum. Vazgeçin. Sonu felaket olacak" sözleri gündemde.  Öte yandan Yunanistan tarafından tansiyonu düşürmek için herhangi bir hamle yapılmadı.  Ancak Yunanistan'ın bu gerilimi yaratmasının nedeni olabilecek bilgiler ortaya çıktı.

TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ'DEKİ VARLIĞINDAN RAHATSIZLAR

 Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan emekli amiraller Alexandris Diakopoulos ve Nikos Stournaras'ın kaleme aldığı "Türkiye Stratejik Özerklik İstiyor" başlıklı raporda yer alan suçlamaya göre;  Yunan askeri uzmanları, Türkiye'nin doğu Akdeniz ve Ege'de artan gücü ve Yunanistan'ın neden endişelenmesi gerektiği hakkında yazdı.  

Yazıya, Doğu Akdeniz'in uluslararası deniz ticaretinin yüzde 25'inin transit güzergahta gerçekleştiği ve bu bölgeye hakim gücün dünyada söz sahibi ülkeler arasında yer alacağı vurgulanarak başlandı.  Türk Silahlı Kuvvetleri'nin milli silahların geliştirilmesi yoluyla yeteneklerini genişlettiğinin vurgulandığı çalışmada, "Ankara, ortaya çıkan güç boşluğunu doldurmaya ve uluslararası ticaret yollarına hakim olmaya çalışıyor" ifadelerine yer verildi.

"ANKARA, DENİZ YOLLARINA HAKİM OLACAK"

 Çalışmada, “Ankara, Avrupa'yı Hint Okyanusu'na bağlayan ticaret yollarının ve dolayısıyla Güneydoğu Asya pazarlarının zorunlu geçiş noktası olan Doğu Akdeniz'e hakim olmak istiyor” sözleri Mavi Vatan Doktrini ile özetleniyor.  Yunan uzmanlar, Türkiye'nin kısa vadede uluslararası bir güç haline geleceğinden endişe duyduklarını belirterek, 

"Türkiye, Karadeniz ve Süveyş Kanalı'ndan Orta Akdeniz'e kadar olan deniz yollarını kontrol edecek, Avrupa ve Avrupa'ya giden ana doğu transit yollarını kontrol edecek. yadsınamaz bir bölgelerarası güç olacaktır." dedi.  Libya ile imzalanan MEB anlaşmasını hedef alan Yunan uzmanlar, "Türkiye, bu anlaşmayı mavi vatan doktrini bağlamında uygulayarak sadece Ege'de veya Doğu Akdeniz'de değil, Orta Akdeniz'de de güce sahip.

"TÜM BÖLGESEL MESELELERDE VAR"

 Türkiye'nin Mavi Vatan doktrininin anlamına da değinen raporda, Ankara'nın diplomatik çabalarını ve uluslararası hukuk yoluyla haklarını savunma girişimini görmezden gelen sözler kullanıldı.  "Doğu Akdeniz güç boşluğunda bölgesel hegemonya talep etmek için 'sert güç' kullanımına başvurdu" başlıklı yazıda, Türkiye'nin tüm bölgesel meselelere müdahil olduğuna dikkat çekildi.  Mavi Vatan vizyonunun kıtalararası bir bakış açısına sahip olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Türkiye, bir zamanlar Osmanlı'nın elinde bulunan ticari ve deniz gücünü yeniden kazanmak için Akdeniz'de faaliyet gösteriyor" dedi.

 Yeni Şafak'ın haberine göre Türkiye'nin Batı ile değişen ilişkisi raporda "eşit pazarlık" olarak tanımlanıyor.  Raporda, Türkiye'nin ABD, Çin ve Rusya'nın bölgede varlık göstermeleri için üzerinde anlaşmaya varılacak kilit güç ve ortak olarak kendisini konumlandırdığını kaydetti.

"AFRİKA'DA İSLAM'IN ÖNDE GELEN GÜCÜ OLMAYI HEDEFLİYOR"

 Ankara'nın Afrika'daki politikalarına da değinilen raporda, "Türkiye'nin Afrika'daki siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel nüfuzu, bölgeler arası emellerini ortaya koyuyor.  Ankara, İslam'ın ön saflarında yer alan Afrika ülkelerini Batı'dan kurtarma konusundaki sömürgecilik karşıtı duruşunu yansıtıyor. 

 "Gelecek güç" olmayı hedefleyen uzmanlar, Türkiye'nin Müslüman dünya ile bağlarını güçlendirmek için adımlar attığını vurgulayarak, Erdoğan'ın sömürge sonrası söyleminin Afrika'da etkili olduğunu ve Türkiye'nin Müslümanlar üzerindeki etkisinin azalmasına yardımcı olduğunu kaydetti. Kıtanın çoğunlukta olduğu ülkeler Türkiye'nin Afrika'da başarılı bir 'yumuşak güç' aracı olarak eğitimi desteklediğine ve yeni nesil Müslümanları eğittiğine dikkat çekildi.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bakan Koca paylaştı: Toplam can kaybı 2.805, toplam vaka sayısı da 110.130 oldu! Fatih Portakal: Gerici kafalara gelsin #YaşasınCumhuriyet Üsküdar Belediyesi'nin, açılışına Şentop'un katıldığı yurt binasını vakfa bedelsiz verdiği ortaya çıktı! TSK'ya ait olan Tank Palet Fabrikası'nın satılmasına da destek verdi!