Küresel bankacılık devi ING tarafından yayımlanan son rapora göre, Türkiye ekonomisi 2025’in geri kalanında hem küresel belirsizlikler hem de iç dinamikler açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya kalabilir.
Muhammet Mercan, Frantisek Taborsky ve James Wilson tarafından kaleme alınan 'Türkiye’yi İzlemek' başlıklı raporda, "Politika yapıcılar, son dönemde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara ve rezervlerdeki düşüşe yanıt olarak çeşitli tedbirler uygulamaya koymuştur. Bu arka plan ve artan küresel politika belirsizliği göz önüne alındığında, 2025'in geri kalanı için zorluklar artmaktadır. Ancak emtia fiyatlarındaki düşüş Türkiye için bir miktar rahatlama sağlayabilir" ifadelerine yer verildi.
Raporda, döviz rezervlerindeki hızlı düşüş ve finansal piyasalardaki oynaklık karşısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) attığı sıkılaştırma adımlarının öne çıktığı belirtildi.
Raporda TL’nin değer kaybı sınırlı kalsa da döviz kurundaki yukarı yönlü eğilim ve geçişkenliğin, maliyet baskılarının artabileceğine işaret ettiği belirtildi. Buna rağmen, 2025 sonuna kadar enflasyonun %30’un altında kalması öngörüldü.
Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında 200 baz puanlık artışa giderken, ihracatçıların döviz bozdurma yükümlülüğünü yükseltmişti. Rapora göre bu adımların kısa vadede rezervleri yaklaşık 9,5 milyar dolar desteklemesi bekleniyor.
ING analistlerine göre döviz kurundaki yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Yılın ilk yarısı sonunda dolar/TL’nin 39,44, yıl sonunda ise 43 seviyelerinde olması öngörüldü. Böylece analistlerin yıl sonu tahminleri değişmemiş oldu.
Öte yandan sanayi üretimi martta artış gösterse de, kapasite kullanım oranı nisan ayında %74,6’ya gerileyerek son 13 ayın en düşük seviyesine indi. Tüketici güven endeksi de siyasi belirsizlik ve küresel risklerin etkisiyle nisan ayında düşüşe geçti.
Rapora göre özellikle kredi kartı harcamaları enflasyona göre ayarlandığında iç talepte bir zayıflama sinyali veriyor.
Nefes