İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı soruşturma kapsamında, "rüşvet", "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım" "siyasal ve askeri casusluk" suçlamalarıyla gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir günler süren gözaltı süresinin ardından dün adliyeye sevk edildi. Epözdemir, sevk edildiği hakimlikçe "rüşvet" suçlamasıyla tutuklandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Epözdemir hakkında "FETÖ/PYD terör örgütüne yardım" suçlamasıyla ilgili yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol talebini ise reddetti.
AJANLARLA GÖRÜLDÜĞÜ FOTOĞRAF SORULDU
Epözdemir'in 'terör' soruşturması kapsamında savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı.
Basında yer alan, Mossad ve CIA ajanıyla birlikte görüldüğü fotoğraf hakkındaki soruyu cevaplayan Epözdemir, “Orada hatırlamamakla birlikte onlara göre çok az bir süre kaldık. Hatta fotoğrafa bakıldığında tabağımın boş olduğu da görülecektir. Tam hatırlamamakla birlikte daha önce de belirttiğim gibi yaklaşık yarım saat, 45 dakika, belki 1 saat kadar oturduk, sonra da kalktık. Erken kalktığımıza eminim. CHP Genel Sekreter sıfatıyla Gürsel Tekin'in ricası üzerine katılmak durumunda kaldım. Masada neler konuşulduğunu duymadım, zaten benden uzakta konuşuldu her şey" dedi.
Epözdemir'in cevabı üzerine HTS kayıtlarını gösteren savcılık, mekanda beyan ettiğinden daha fazla kaldığının tespit edildiğini belirtti. Epözdemir bu soruyu ise, “Ben söz konusu masadan söylediğim zaman diliminden kalktıktan sonra aynı mekanda meslektaşım olan, aynı zamanda ağabeyim olarak gördüğüm F.E.Y.'nin de orada olduğunu gördüm. Onların masasına gittiğimi de hatırlıyorum. Bu sebeple o saate kadar baz vermiş olabilirim" dedi.
"SORUŞTURMANIN BAKIRKÖY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN YÜRÜTÜLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Epözdemir savcılık ifadesinde, Ben üzerime atılı bulunan suçlamayı anladım. İfademe başlamadan önce bu soruşturmanın 2802 sayılı kanunun 86. Maddesi uyarınca HSK müfettişleri tarafından yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Buna ilişkin Yargıtay Genel Ceza Kurulunun ve Anayasa Mahkemesinin emsal kararlarını sunuyorum. Ayrıca Atalay DEMİRBAŞ isimli şahıs hakkındaki aynı eylem ile ilgili dosya bahsetmiş olduğum gerekçe ile Hakimler Savcılar Kuruluna gönderilmiştir. Buna ilişkin evrakı da dosyaya delil olarak sunuyorum. Bu sebeple dosya HSK'ya gönderilmeli ve kıymetli evrak olanlar tarafımıza iade edilmelidir. Özel hayata ilişkin dosya kapsamına giren evraklar ise imha edilmelidir. Soruşturma yetkisi olmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının delil toplama yetkisi de bu sebeple yoktur. Ayrıca iddiaları kabul etmemekle birlikte Atalay DEMİRBAŞ isimli şahsın rüşvet olduğunu iddia ettiği paranın Cengiz ÇALLI tarafından Bakırköy İlçe sınırları içerisinde bulunan ikametinden alındığına dair iddia karşısında soruşturmanın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma işlemleri kapsamında elde edilen delillerin tamamı "Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi gereği hukuka aykırıdır. Delil olarak kullanılamaz" dedi.
Epözdemir Cengiz Çallı ile Atalay Demirbaş'ı tanıyıp tanımadığına ilişkin sorulara da şu yanıtları verdi:
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmaktaydı. Ben de aynı dönem İstanbul Barosu'nun aynı bölgede temsilcisiydim. Tanışıklığımız burada başlamıştır. Ayrıca Cengiz'in 2020 yılından itibaren vekaleti bendedir. Bu vekaletlerin bir örneğini dosyaya sunuyorum. Cengiz ÇALLI isimli şahıs ile tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğimi hatırlamıyorum. Cengiz Çallı'nın soruşturmasını yürüttüğü hiçbir dosyaya vekalet sunmadım. 2021 yılı Nisan ayı sonrasında işlerimin çok yoğunlaşması sebebiyle Cengiz Çallı'yı makamında ziyaret etmedim. Ancak bu tarihin öncesinde adliyeye gittiğimde uzun süredir olan tanışıklığımız sebebiyle kendisini ziyaret ederdim. Ayrıca birlikte yapılan tatil ya da birlikte yenilen yemek taraflar arasında bir dosya ilişkisi yoksa hukuki bir sorun değildir.
"ATALAY DEMİRBAŞ DOLANDIRICIDIR"
Atalay Demirbaş isimli şahıs ile şu an tam tarihini hatırlamadığım bir dönemde ortak bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. 2018 yılında Atalay DEMİRBAŞ isimli şahıs bana dosyalarını takip etmem için vekalet verdi. Atalay'ın sahibi olduğu Demand isimli şirketinin idari yargıda bulunan dosyalarına baktım. Bu adamın dolandırıcı olduğunu öğrendikten sonra avukatlığından istifa ettim. Bu vekaletin bir örneğini de dosyaya sunuyorum. Atalay DEMİRBAŞ'ın adli sicil kaydına bakıldığında da görüleceği üzere kendisi bir dolandırıcıdır. Yargıtay 5 Ceza Dairesinde görülmekte olan dosyada da rüşvet suçundan yargılanmaktadır. Ayrıca Atalay yabancı numaralar üzerinden yaklaşık 5 yıldır benden para vermediğim takdirde bir kumpas ile iftira atacağından bahisle para talep etmektedir. Bunlara ilişkin kayıtları bu dosyaya daha sonra sunacağım. Bu konuda yapmış olduğum şikayet İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Soruşturma Bürosunda bulunmaktadır. Dosya numarasını daha sonra dosyaya sunacağım. Ayrıca bu dosyada ki beyanları sebebiyle kendisinden yalan tanıklık ve iftira suçlarından şikayette bulunacağım."
"KUMPAS"
Epözdemir ismi geçen kişilerle ilgili şu ifadeyi verdi:
"Kürşat Yılmaz isimli şahıs ile bir irtibat kurduğumu hatırlamıyorum. Olayın üzerinden çok zaman geçtiği için hatırlamamam da olağandır. Atalay ile ilgili yukarıda zaten dolandırıcı olduğunu beyan etmiştim. Atalay'ın bu yöndeki beyanlarını da kabul etmiyorum. Zihni Çakır isimli şahıs Fetö kumpas dosyalarında lehine tanıklık yapmıştır. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/191 Esas sayılı dosyası incelendiğinde görülecektir ki birçok insanın haksız yere hapis yatması ve mağdur olmasına sebebiyet vermiştir. Ayrıca Zihni Çakır isimli şahıs ile aramızda 3 adet tazminat, 1 adet ceza davası bulunmaktadır. Bu sebeple aramızda hukuken husumet bulunmaktadır. Kendisi talimat aldığı kişilerin emri ile bana kumpas kurmaktadır. Şuan gözaltında olduğum Terör dosyasındaki iddialara ilişkin daha önce bir ihbar araştırması yapıldı. Akabinde bu dosya hakkında SYOK verildi. Zihni Çakır aynı dilekçeyi kopyala yapıştır yaparak tekrar ihbarda bulunmuştur. Bu dosyadaki ihbar ile Terör dosyasındaki ihbar arasında sadece 2 gün vardır. Bu durumda kumpas olduğunu ortaya koymaktadır."
Rezan Epözdemir, ele geçirilen bonolarla ilgili şunları söyledi:
"İfademin başında da soruşturmanın 2802 sayılı kanunun 86. Maddesi uyarınca HSK müfettişleri tarafından yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Buna ilişkin Yargıtay Genel Ceza Kurulunun ve Anayasa Mahkemesinin emsal kararlarını sunmuştum. Bu sebeple dosya HSK'ya gönderilmeli ve kıymetli evrak olanlar tarafımıza iade edilmelidir. Özel hayata ilişkin dosya kapsamına giren evraklar ise imha edilmelidir. Soruşturma yetkisi olmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının delil toplama yetkisi de bu sebeple yoktur. Bu sebeple İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma işlemleri kapsamında elde edilen delillerin tamamı "Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi gereği hukuka aykırıdır. Delil olarak kullanılamaz. Dolayısıyla hukuksuz delil niteliğindeki bu bonolar soruşturmaya konu olmamalıdır. Hukuka aykırı arama ile elde edilen bonolara ilişkin sorulara cevap vermek istemiyorum. Hükme esas alınamazlar. Bu belgeler alacak iddiamı tevsik eder mahiyettedir. Bukonuda HSK nezdinde hukuki başvurularda bulunacağımı da beyan etmek isterim."
"SAVCIYA MAAŞININ 18 YILLIK MAAŞI KADAR BONO"
Ele geçirilen bonoların toplam bedelinin 2 milyon 490 bin TL olduğu, bonoların düzenlendiği tarihte HakimSavcı maaşlarının ortalama 1112 bin TL olduğu, kaba bir hesapla Cengiz Çallı'nın aldığı maaştan yaklaşık 18 yıl hiçbir harcama yapmadan ancak ödeyebileceği bir tutara tekabül ettiği, hayatın olağan akışına aykırı olan bu hususa ilişkin savunması sorulan Epözdemir şu yanıtı verdi:
"Hukuksuz bir delil ile ilgili soruya cevap vermek istemiyorum. Ancak parantez içinde belirtmem gerekirse Cengiz tarihlerini hatırlamamakla birlikte Dap Yapıdan kendi adına bir daire, Sultangazi'den yine kendisine ancak hatırladığım kadarıyla yeğeni adına ADL isimli alışveriş merkezi içerisinde bir dükkan ve son olarak Avcılar'dan bir daire almıştı. Dap Yapı'dan almış olduğu daireyi daha sonra sattı. Borcunun bir kısmını bana ödedi. Sultangazi'deki dükkanın da önce yarısını aldı daha sonra diğer yarısını almak için yukarıda ki beyanlarımda bahsetmiş olduğum üzere Halkbankası Sultangazi Şubesinde benden borç para aldı."
Atalay Demirbaş'ın iddialarıyla ilgili Cengiz Çallı ile görüşüp görüşmediğini hatırmaladığını söyleyen Epözdemir, Kürşat Yılmaz'ı da Cengiz Çallı'yı ziyaret ettikçe gördüğünü ve irtibat kurduğunu hatırlamadığını ifade etti.
"ALEYHİMDE BYEANDA BULUNANLARA İFTİRA SUÇUNDAN SORUŞTURMA BAŞLATILMASINI TALEP EDİYORUM"
Epözdemir'in ifadesinde son olarak şunlar yer aldı:
"Son olarak söyleyeceklerim şunlardır. Birinci olarak dosyanın yukarıda sebebini izah ettiğim üzere ivedilikle HSK'ya gönderilmesi gerekmektedir. İkinci olarak hukuksuz delil kısmına tekrar dikkat çekmek istiyorum. Elde edilen delillerin tamamı hukuksuzdur. Bu deliller ile başlatılan soruşturmalar da hukuksuzdur. Meskur delillerin tarafımıza iade edilmesini talep ediyorum. Ayrıca varsa hukuksuz deliller ile başlatılan diğer soruşturmaların da sona erdirilmesi gerekmektedir. CMK 141 uyarınca bu soruşturmaları yürüten makamların da rucuen tazminat sorumluluğu olduğunu hatırlatmak isterim. Benim olay tarihi itibariyle delil karartma ve mevcut pozisyonum itibariyle kaçma şüphem yoktur. Aynı madde uyarınca açıkça yetkisiz adli kontrol ve arama işlemi sebebiyle tazminat hakkımı saklı tutuyorum. Oğlumun Londra'da dil eğitimi vardır. Soruşturma tarihinden çok önce olan 23 Temmuz tarihinde Londra biletleri gidiş dönüş şeklinde alınmıştır. Mevcut adli kontrolün daha fazla hak kaybı olmaması adına evveliyetle kaldırılması ve açıkladığım sebeplerle herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulanmaksızın serbest bırakılmayı talep ediyorum. Uçak rezervasyonlarına ilişkin belgeleri de dosyaya sunuyorum. Aleyhimde beyanda bulunan şahıslar hakkında TCK'nın 267. Maddesi uyarınca iftira suçundan resen soruşturma başlatılmasını talep ediyorum."
TELE1
‘Sağlık çalışanları aşılanıyor’ diyoruz ama bazı sağlıkçılar neden aşı olmuyor?55 izlenme
Hükümete 'sözünüzü tutun' diyen 15 temmuz gazilerine tehdit: Yakında fırtına kopacak, arada kaynamayın!77 izlenme
CHP liderinden 8 şehit ile ilgili mesaj113 izlenme
Deprem sarsıntılarını 'Erdoğan'a teşekkür edilmemesine' bağlamıştı: Uzay Ajansı’na atandı!42 izlenme
CHP’li vekil tarım bakanına tezek gönderdi126 izlenme
İstanbul’da seçim sonuçlarında son durum: Sandıklar sayılıyor, AKP’nin oyu azaldı696 izlenme
Sanayicilerden korkutan uyarı! "Doğal gaz kesintisi zam olarak yansıyacak"34 izlenme
AKP'li Birinci 'Yenidoğan Çetesi'ni siyonizme bağladı: "Siyonist terör örgütü"17 izlenme
Türk bankalarının Rusya'nın Mir ödeme sisteminden çıkması Putin'i kızdırdı: ABD baskısı yüzünden oldu
Ayhan Bora Kaplan’ın oğlunun sünnet düğününde Serkan Kaya ile Sibel Can da sahne almış
Kocaeli Devlet Hastanesi personeli 'yoğun bakımda' dans ediyor !
Şehit Cenazesinde İmam 'Atatürk' Deyince Cami Alkışlarla Yıkıldı !