Anasayfa1
22 Ağustos 2025 ( 15 izlenme )
Reklamlar

Tutuklanan İnan Güney: "Mustafa Mutlu'yu belediyeden gönderdim diye Aziz İhsan Aktaş bana birçok tehditte bulundu"


Güney, iddiaların aksine Aziz İhsan Aktaş'a iş vermediği için defalarca tehdit edildiğini vurguladığı ifadesinde “Suç örgütü üyeliğini kesin bir dille reddediyorum” dedi. Öte yandan Güney'in de aralarında bulunduğu 10 kişinin sevk yazısında savcılık tarafından birebir ifadeler hazırlanarak, ortak gerekçeyle tutuklama istenmesi dikkat çekti.


İBB’ye yönelik operasyonlar kapsamında “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” iddiasıyla tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, hâkimlik sorgusunda, “Suç örgütü üyeliğini kesin bir dille reddediyorum. 16 yaşından beri sadece bir örgüte üyeyim, o da onurla, gururla, başı dik siyaset yaptığım Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.

Güney, savunmasında, "Sevk yazısında yer aldığı iddia edilen HTS kayıtları ve mali raporlar, avukatlarımın da ifade ettiği üzere, ne emniyet ne de savcılık sorgusunda bizlere sorulmamıştır. İçeriğini bilmediğimiz bu konular hakkında savunma yapma imkânı tanınmadan verilecek bir kararın kamu vicdanını yaralayacağına inanıyorum"  ifadelerini kullandı.

‘Aktaş’a iş vermediğim için karşınızda ifade veriyorum’

İBB soruşturmasında 'etkin pişmanlık' kapsamında tahliye olan Aziz İhsan Aktaş'ın ifadelerine de değinen Güney, "Aziz İhsan Aktaş’a iş vermediğim için gözaltına alınıp karşınızda ifade vermekteyim" dedi.

18 Mart'ta diploması iptal edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan ve dalga dalga devam eden operasyonlarda son olarak, 31 Mart 2024 seçimlerinde, yönetimi AKP'den CHP'ye geçen belediyelerden olan Beyoğlu Belediyesi’nin Başkanı İnan Güney'in de aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de bulunduğu 17'si, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlamasıyla tutuklandı.

‘İnan Güney, 16 yaşından beri yalnızca bir örgüte üyedir; Cumhuriyet Halk Partisi’dir’

İnan Güney’in hakimlik ifadesini ANKA paylaştı:

“Suç örgütü üyeliğini kesin bir dille reddediyorum. İnan Güney, 16 yaşından beri yalnızca bir örgüte üyedir; o da onurla, gururla ve başı dik bir şekilde siyaset yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Kendisi toplumda, ilçesinde ve İstanbul siyasetinde tanınan bir kişidir. Dolayısıyla bize atfedilen suçlamaları kesin bir dille reddettiğimi belirtmek isterim.

Sevk yazısında yer aldığı iddia edilen HTS kayıtları ve mali raporlar, avukatlarımın da ifade ettiği üzere, ne emniyet ne de savcılık sorgusunda bizlere sorulmamıştır. İçeriğini bilmediğimiz bu konular hakkında savunma yapma imkânı tanınmadan verilecek bir kararın kamu vicdanını yaralayacağına inanıyorum.

Aziz İhsan Aktaş örgütüne yönelik bazı belediyelerde iş yapılmış olmasından dolayı mevkidaşlarımın tutuklu bulunduğunu görüyoruz. Bugün ben ise, Aziz İhsan Aktaş’a iş vermediğim için gözaltına alınıp karşınızda ifade vermekteyim.”

‘Mustafa Mutlu’nun asıl amacının Aziz İhsan Aktaş’a iş aldırmak olduğunu ısrarlarından anladım’

“Kısaca özetlemek gerekirse, Beyoğlu Belediye Başkanı seçildiğimde, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ali Can Abacı tarafından bana hukuki danışmanlık yapmak üzere Mustafa Mutlu isimli bir kişi yönlendirilmiştir. Yaklaşık iki ay birlikte çalıştığım Mustafa Mutlu’nun asıl amacının hukuki danışmanlık değil, Aziz İhsan Aktaş’a iş aldırmak olduğunu ısrarlarından anladım. Araç ihalesi sırasında mevcut firmaya gidip ‘İnan Başkan sizin ihaleye girmenizi istemiyor’ şeklinde yalan söylediğini öğrendikten sonra, belediyedeki odasını çilingir marifetiyle açtırarak şahsi eşyalarını paketleyip kendisini belediyeden uzaklaştırdım. Bu şahsı belediyeden göndermemden sonra Alican Abacı ve Aziz İhsan Aktaş isimli şahıslar bana husumet beslediler. Hatta Aziz İhsan Aktaş, Ozan İş vasıtasıyla bana birçok tehditte bulundu.

Mustafa Mutlu’yu göndermem üzerine, Aziz İhsan Aktaş’ın Beyoğlu’ndan iş alamayacağını anlayan Ali Can Abacı tarafından bana husumet beslenmeye başlandı. Dolayısıyla hakkımızda iftira atan kişilerin Ali Can Abacı, Mustafa Mutlu ve Aziz İhsan Aktaş olduğunu görüyoruz."

‘Mustafa Mutlu, Aziz İhsan Aktaş, Murat Kapki ve Durmuş Yıldırım üzerinden bana iftiralar yöneltilmiştir’

“Yine tarafıma iftiralarda bulunan Murat Kapki, BELTAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığım döneminde Ali Can Abacı ile birlikte makamıma gelmiş, kendisine iş verilmesini talep etmiştir. Ancak görev sürem boyunca Murat Kapki BELTAŞ’tan hiçbir iş alamamıştır.

Bir diğer iftiracı Durmuş Yıldırım, Belediye Başkanı olduktan sonra seyahatlerde bilet ayarlaması için Ali Can Abacı tarafından yönlendirilmiştir. Daha sonra bu kişinin, şizofren davranışları sebebiyle THY’den atıldığını ve aslında acente sahibi değil çalışanı olduğunu öğrendik.

Tüm bu ilişkiler incelendiğinde görülmektedir ki; Ali Can Abacı, BELTAŞ’tan ve Beyoğlu Belediyesi’nden iş alamamış olmasının husumetiyle Mustafa Mutlu, Aziz İhsan Aktaş, Murat Kapki ve Durmuş Yıldırım üzerinden bana iftiralar yöneltmiştir. Bahsi geçen iftiracıların tutuklu oldukları göz önünde bulundurulduğunda, tutukluluklarını sona erdirebilmek amacıyla bana iftira atarak lehlerine sonuç almaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.

“Bir diğer iddia, yakınlarım adına şirket kurdurduğum yönündedir. Ancak abimle birlikte ortağı olduğum, 25 yıllık geçmişe sahip yalnızca iki şirketim vardır. Bunun dışında ne yakınlarım adına şirket kurdurdum ne de resmi/gayri resmi bir ortaklık yaptım.

İsmail Akkaya’ya iş verdirdiğim iddiası da doğru değildir. Pandemi koşullarında yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle belediyelerden mal almak istemeyen esnaflar çoğunluktaydı. Bu nedenle alınan tekliflerden en uygununu verdiği için kendisine sınırlı sayıda iş verilmiştir. Ancak bu alımlar ilk 11,5 yıl içerisinde 56 seferle sınırlı kalmış, son 3 yılda hiç alım yapılmamıştır.

Kaan Sürmegöz ile tanışıklığım ise tutuklama nedenlerinden biri olarak gösterilmiştir. 20192024 yılları arasında İBB Meclis Üyesi olarak vatandaşlardan gelen ecrimisil taleplerini çözmek üzere kendisiyle bir defa görüşmem olmuştur. Açık hava reklam yerleriyle ilgili herhangi bir görüşmem veya menfaatim olmamıştır.

Görev sürem boyunca Beyoğlu Belediyesi’nde hiçbir pano kiraya verilmemiş, panolar kamusal amaçlı kullanılmıştır. Serkan Öztürk’e veya herhangi bir kişiye iş yönlendirmedim, aracılık yapmadım. BELTAŞ’ta her zaman yasal şartları taşıyan ve en uygun fiyatı veren firmalarla çalıştım.

Ayrıca dönemimde yaptığım pano kiralamalarında mülkiyet hakkı maddesini sözleşmeye koyarak BELTAŞ’ın panoların sahibi olmasını sağladım. Böylece kurum ciddi bir kâr elde etmiş ve sonraki dönem için güçlü bir altyapı bırakılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle pandemi döneminde kira alınmaması mümkünken, biz 89 ay boyunca kiraları eksiksiz tahsil ettik. Eğer sektörden çıkar beklentim olsaydı, kararnameyi dayanak gösterip kiraları almamayı tercih ederdim.

’47 yıldır aynı sokaklarda yaşayan, Beyoğlu’nun her sokağında tanınan biri olarak kaçma şüphem olmadığı açıktır’

“Görev sürem sonunda BELTAŞ’ı vergi ve SGK borcu olmayan, kurumlar vergisi ödeyen, kâr eden ve yeni sosyal tesisler kazandırmış bir kurum olarak gururla devrettim.

Beyoğlu Belediye Başkanı olduktan sonra makam aracı olarak kendi şahsi aracımı kullandım, yakıt ve bakım masraflarını da kendim karşıladım. Ayrıca belediyenin lehine yapılan tasarruflarla, önceki yönetimin yüksek maliyetle yaptırdığı işler çok daha düşük bedellere gerçekleştirilmiştir.

Ben Beyoğlu’nun seçilmiş belediye başkanıyım. Burada verilecek olası bir tutuklama kararı, yalnızca beni değil, bana oy versin veya vermesin tüm Beyoğlu halkını cezalandırmak olacaktır. Bu nedenle toplumsal görevimin aksamaması için serbest bırakılmamı talep ediyorum. Hayatım boyunca ticaret yaptım, vergimi bir gün dahi geç ödememiş biriyim. Üç kız babası, ailesini seven, partisine ve yol arkadaşlarına sadık bir kişiyim. 47 yıldır aynı sokaklarda yaşayan, aynı berberde tıraş olan, Beyoğlu’nun her sokağında tanınan biri olarak kaçma şüphem olmadığı açıktır. Dolayısıyla, en kötümser ihtimalde adli kontrol tedbirleri uygulanmak suretiyle tahliyemi talep ediyorum.”

Savcılık, 10 kişinin sevk yazısında birebir ifadelerle suçlama yöneltti

Cumhuriyet Başsavcılığınca, Güney'in de arasında olduğu 10 kişi hakkında savcılığın sevk yazısının birebir ifadeler hazırlanarak, ortak gerekçeyle tutuklama istendi. T24'ün dikkat çektiği savcılığın sevk yazısında, İnan Güney ve koruması Veysel Eren Güven'den ayrı olarak, Murat Ongun'un akrabası olan şüpheli İbrahim Can Yaman'ın da aralarında olduğu Yunus Göçer, Alper Yıldırım, Duygu Fikirli, Recep Cebeci, Zekai Kırat, Yusuf Yüce ve Mehmet Türkoğlu hakkındaki suçlamalar aynı.

Suçlamalar şöyle:

"Liderliğini Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı suç örgütü yöneticisi Murat Ongun'a ve örgüt liderine bağlı hareket eden firari şüpheli Emrah Bağdatlı ile irtibatlı olan şüphelinin; firari şüpheli Emrah Bağdatlı'nın yönlendirmesiyle şirket kurduğu veya var olan şirketi ile; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklarinden usulsüz iş ve ihaleler alınmasında, ihaleye teklif veren diğer şüphelilerle birlikte hareket ettiği, adrese teslim ihalelere muvazaalı teklif vermek suretiyle kendisinin ve diğer şüphelilerin ihaleleri kazanarak haksız kazanç elde edilmesinde rol oynadığı, bu suretle suç örgütünün milyonlarca Türk Lirası haksız kazanç elde etmesine ve kamu zararına sebep olduğu,

Şüphelinin haksız olarak elde edilen kazancın, sahte fatura yöntemiyle nakte çevrilerek suç örgütünün "SİSTEM" adını verdiği yapıya aktarılmasına ve bu suretle örgüte fon sağlanmasına katkıda bulunduğu, dosya içerisinde bulunan mali raporlar, hesap hareketleri ve HTS raporlarının bu hususları desteklediği,

Örgüt lideri, yöneticisi ve diğer örgüt üyeleri ile eylem birliği içerisinde hareket eden şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu anlaşılmakla;

Şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu anlaşılmakla;

Şüphelilerin üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak tutuklanmalarına karar verilmesi kamu adına talep olunur."

Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de aralarında bulunduğu 17 kişi, "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" ile "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" iddiasıyla tutuklandı. 

Tutuklananlar arasında Güney'in yanı sıra Özel Kalem Müdürü Seyhan Özcan, eniştesi İsmail Akkaya, şoförü Deniz Göleli ile İmamoğlu'nun şoförü Recep Cebeci, İBB Medya A.Ş. Başkanı Murat Ongun'un akrabası İbrahim Can Yaman'nın ve Ekrem Edit hesabının kullanıcısı Mahir Gün de bulunuyor. 

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 27 kişi ise yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı.

soL haber

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Çiftlikbank’tan sonra şimdi de Kazbank Veyis Ateş'e bir kötü haber daha! HKP suç duyurusunda bulundu! Ekonomist Şenol Babuşçu değerlendirdi: Hafize Gaye Erkan’ın yerine kim gelebilir? Şimdi de çocuk imam dönemi!