Tekirdağ Limanı özelleştirmesi davasında, sözleşmeye önleyici madde konulmadığı için 100 milyon liralık ceza tehlikesi oluştu. TDİ’nin Genel Müdürü Ali Yığcı ise “Şeriatın kestiği parmak acımaz” dedi
Tekirdağ Limanı’nın eski işletmecisi Akport Grup ile Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’nin (TDİ) karşı karşıya geldiği dava, özelleştirmelerin kamu kaynaklarının kötüye kullanımının çarpıcı bir örneğini gözler önüne serdi. TDİ, 100 milyon lira ceza ile karşı karşıya kaldı, genel müdür “Şeriatın kestiği parmak acımaz” dedi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 1997 yılında Akkök Grup’a yıllık 2.6 milyon dolar sözleşme bedeliyle kiralanan liman, yaşanan sorunlar nedeniyle 2012 yılı Şubat ayında faaliyetini durdurdu. Şirket limanı kendi isteğiyle Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne devretti. Devir işlemleri sırasında hazırlanan protokolde bulunmayan bir hükümden yararlanan şirket, devir sonrası liman hizmetleri karşılığı alacak, yaptığı yatırımları kullanacak kamuya sebepsiz zenginleşme davası açtı. Şirket lehine sonuçlanan davalar sonucunda TDİ, 100 milyon TL’yi bulacak büyüklükte bir ceza ödeme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
‘Neden hüküm konulmadı?’
Sayıştay’ın işletmeyi denetim raporunda, “Yaklaşık 100 milyon TL’yi bulabilecek ödemelerin yapılması durumunda şirketin finansmanı önemli ölçüde etkilenecektir” saptaması yapıldı.
TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde tartışmalara yol açan bu durumla ilgili CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, “Şirketin devri kendisinin istemesi karşısında devir protokolüne konulacak tek bir maddeyle önlenebilecek bu durumun yapılmamış olmasının, kurumun çok ciddi bir ödeme riski altına girmesine yol açtığını” söyledi. Köprülü, “Devir protokolüne şirketin talep haklarını kısıtlayacak bir hüküm konulmuş olsaydı bugün böyle bir tehditle karşı karşıya kalmazdık. Neden konulmadığının cevabını istiyorum ben” dedi.
Genel Müdür’ün savunması
TDİ Genel Müdürü Mehmet Ali Yığcı bu eleştiriler üzerine, devir protokolünün ana hatlarıyla yapıldığını belirterek, “Protokol detaylı olarak 1997 tarihinde devredilirken bunlar var ama işletici şirket, 2012’ye geldiğinde işletme izni alamadığı için buranın faaliyetini yürütemediğinden dolayı iade ediyor. Bu hakem heyetine bu maddeleri, işletme hakkı devri sözleşmesindeki bu maddeleri beyan etmemize, savunmamıza ve söylememize rağmen hakem heyeti burada sebepsiz zenginleşmeye dayanarak bir hüküm kurmuş oldu. Artık ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ derler” açıklaması yaptı.
6 bin dava görüldü
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Proje Grup Başkanı Hamdi Boyacı da bu olaydaki ihtilafın kamu kurumları arasındaki senkronizasyon sorunundan kaynaklandığını belirterek, “Bir tarafta TDİ, bir tarafta Millî Emlak, bir tarafta Ulaştırma Bakanlığı. Neticede burada bir limana yatırım yapılıyor. Yatırım yapılan alanın liman işletmecilik belgesi Ulaştırma Bakanlığı tarafından veriliyor, tahsis Maliye Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Bu süreçte kamu kurumları arasındaki senkronizasyondan dolayı da bir mağduriyet oluştuğu iddiası, zaten sebepsiz zenginleşme iddiası oradan kaynaklanıyor” dedi.
Sözleşmelere ne yazılırsa yazılsın özelleştirme davalarında benzer sonuçların ortaya çıktığını belirten Boyacı, “Bugüne kadar özelleştirme sürecinde yaklaşık 6 bin dava gördük. Tamamında, siz ne yazarsanız yazın dava hakkı gerçekleşiyor. Bugünlerde yaşadığımız birçok olay var” dedi.
https://www.birgun.net/haberdetay/100milyonlukcezayaburokrattesellisiseriatinkestigiparmakacimaz212190.html