İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in danışmanlığını yapan eski TÜİK başkanı Birol Aydemir, 14 Mayıs'taki seçimde on binlerce sandık verisini 'şüpheli' olduğunu ortaya çıkaran bir çalışma yaptı.
Aydemir, yaklaşık 22 bin sandığın şüpheli olduğunu ifade etti.
Aydemir, çalışmasında hata ve usulsüzlüklerin, sandığa gidildiği andan, oyların YSK sistemine girilmesine kadar ki süreçte gerçekleştiğini anlattı:
‘‘Aslında bu seçim için değil, daha önceki 2017 yılındaki referandum ve 2018 seçimleri için de benzer analizleri yapmıştık. Orada da benzer durumları görmüştük. Bizim yaptığımız şey aslında olabilecek olası hata ve usulsüzlüklerin en son aşamasındaki durumu yansıtmak.
Bir sandıktan çıkan veriler, o sandığın bulunduğu ilçe ya da mahalle düzeyindeki verilerle karşılaştırıldığında şöyle durumlarla karşılaşıyorsak, çok büyük ihtimalle bir problem vardır: Katılım yüksek, geçersiz oy oranı düşük.
Benim yaptığım gibi bazı varsayımlar, istatistik yöntemler kullanarak yapılabilir bu. Oy vermeye gidildiğinde özellikle müşahitlerin yeterli olmadığı veya hiç olmadığı yörelerde gerçek oy kullanılmıyor.’’
Aydemir, bu tür şüpheli oyların toplam geçerli oylar içindeki payının en çok Şanlıurfa, Malatya, Erzincan, Siirt, Tokat, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay gibi kırsal bölgelerde olduğunu vurguladı:
‘‘Genellikle muhtarlar veya başka birileri gidiyor ve oradaki bütün seçmenlerin adına mührü basıyor. Bizim çalışmada da görüldüğü gibi genellikle iktidar partisine veya şu andaki cumhurbaşkanlığına giden oylar oluyor bunlar. Orada muhtar veya başka birisi oturuyor. Bütün seçmenlerin adına mührü basıyor. E bunu nereden çıkarıyoruz?
Bu oylar genellikle kırsal yörede ve güneydoğuda daha çok oluyor. Ve aslında eğitim seviyesinin düşük olduğu yöreler buralar. Katılım oranı neredeyse yüzde yüze yakın. Geçersiz oy oranı sıfır veya sıfıra çok yakın. Biriki oy ya çıkıyor ya da çıkmıyor. Oylar ya iktidar partisine ya MHP'ye çıkıyor.
Bunun olma olasılığı nedir? Toplumsal olarak, sosyolojik olarak baktığımızda bölgenin şartlarını, o insanları düşündüğümüzde bu mümkün değil. İmkansız bir şey. Hatta öyle sandıklar var ki insan şunu soruyor: Yüzde yüz AK Parti veya MHP çıkıyor. Ya o sandıkta hiç mi başka bir partinin görevlisi yok?
Açıklanan usulsüzlük tespit yöntemine göre 10 bin 785 sandıkta MHP'nin oy oranı, ildeki ortalama oy oranının 10 puan ya da daha fazla üzerinde. Bu sanıkların yüzde 5,6'sı, bu sandıklardaki toplam seçmenin yüzde 4,18'i. Yalnızca bu sandıklardaki şüpheli oylar sonucu MHP'nin oyunun 0,66 puan yükseldiği görülüyor.
CHP'den, YSP’den veya diğer muhalif partilerden, İYİ Parti'den kimse yok? Hiç mi oy kullanılmadı burada? Yüzde yüz tek bir kişiye çıkıyor veya tek bir partiye.
E bu tabii olması mümkün olmayan bir şey. Yani bu açıkça orada bir usulsüzlük olduğunu gösteriyor. Bunu bence tartışmaya bile gerek yok. Çok açık ve net. İkinci aşama ise böyle bir hata ve olasılığının olduğu yerlerde o sandıktan çıkan oyların tutanaklara geçiriliyorken olması. Buna da çok rastladık. Özellikle de batı bölgesinde, İstanbul'da rastlıyorsunuz.’’
İzmir Konak’ta bir sandıkta yapılan usulsüzlüğü anlatan Aydemir, yurttaşların oylarına sahip çıkması gerektiğini söyledi:
‘‘İzmir Konak'ta bile CHP'ye de Kılıçdaroğlu’na sıfır oy çıkıyorsa bunu konuşmaya gerek yok artık. Şimdi bütün bunları düşündüğümüzde gerçekten bütün muhalefet partilerinin sandığa sahip çıkma konusunda çok çaba göstermeleri gerekiyor.
Bence bu iş sadece muhalefet partilerine bırakılmamalı. Her vatandaş aslında attığı oyun takipçisi olmalı ve oy kullandığı sandıkta ne olup bittiğini takip etmeli ve bunu da takip edebilir. Kanun bu hakkı veriyor.
Dolayısıyla insanlar o tutanakların resmini çekebilir. Gidip bakabilir. Gerçekten neler oldu? Neler bitti? Tabii burada temel görev şu anda CHP'ye düşüyor. Bu şüpheli sandıklara bakın. Benim tespit ettiğim yaklaşık yirmi iki bin sandık var.
Bu sandıklara ekstra görevli göndermek gerekiyor. Buralara görevli gönderelim bakalım. Bir dahaki sonuçta bunlar oluyor mu? İzmir Konak'ta bakalım. Kılıçdaroğlu'na sıfır oy çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Görelim bakalım nasıl oluyor.
‘‘Dolayısıyla sandığa sahip çıkmak gerekiyor. Sandığa sahip çıkılmazsa seçimin kazanılması zor. Ama sandığa sahip çıkılırsa ben seçimin 00 başlayan bir maç gibi gayet ortada olduğunu ve Kemal Bey'in bu seçimi kazanabileceğine inanıyorum.
Seçim adil olmadı, olmuyor. Şimdiki seçim değil, geçmiş seçimler de adil olmadı. Hiçbir zaman adil olmadı seçimler. Dolayısıyla bizim ekstra bir efor sarf etmemiz lazım. Ekstra bir çaba sarf edip daha dikkatli olmamız lazım. Sandıklara sahip çıktığımız vakit ben bu seçimin kazanılabileceğini ve kazanma olasılığımızın yüksek olduğunu söylüyorum. Yeter ki biz oy kullanmaya gidelim ve sandıklarımıza sahip çıkalım.’’
Kaynak: Gerçek Gündem