İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 6,9’luk deprem sonrası yıkılan binalarla ilgili yaptıkları tespitleri paylaşmış ve tamamı 92 ile 99 yılları arasında ruhsatlandırılmış yapıların ticarethaneye çevrilmiş zemin katlarında kolon kesmek gibi deformasyonların tespit edildiğini söylemişti.
Ülkemizde kolon kesilme uygulaması, özellikle de altında dükkanların bulunduğu binalarda, sıkça karşımıza çıkıyor. Ancak söz konusu eylemin ölümcül sonuçları mevcut. Kolonu kesilmiş binayı depremde neler bekler? Oturduğumuz evin kolonlarının kesilip kesilmediğini anlayabilir miyiz? Kolon kesmenin cezası var mı?
Bu çok hayati soruların yanıtları için TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, Avukat Dr. Rezan Epözdemir, Diyarbakır İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkan Murat Demir ve İnşaat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Hıdır Kaya’nın görüşlerine başvurduk.
1) Kolonu kesilmiş binayı depremde neler bekler, yarattığı risk ne kadardır?
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna: Kolonu kestiğinizde taşıyıcı sistemini zaten hırpalıyorsunuz, o binanın hesap olarak ağırlığı taşımaması gerekir ancak yine de dengede kalabilir. Ama yatay yük yani deprem geldiğinde hasar alır. Bazı binalar olduğu gibi çöker ya da ağır derecede hasar alır. Kolonu kesilen binanın ya yıkılması ya da güçlendirilmesi gerekir.
Diyarbakır İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkan Murat Demir: Kolonsuz bir binayı depremde yıkım bekler, yarattığı risk ölümcüldür, kolonu kesilmiş bir binanın deprem olmasa da yıkılma tehlikesi vardır.
İnşaat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Hıdır Kaya: Binalar yapıldığı zaman kaç tane kolon var kaç tane kiriş var bunların hepsinin sayıları bellidir. Çünkü binalar kolon ve kiriş sayılarına göre yapılıyor. Binanın bir kolonunu kestiğiniz zaman bina ayakta durma süreci de yıldan yıla zayıflar ve şiddetli bir depremde de yıkılması kaçınılmazdır. Cinayetten farkı yoktur. Tahminen 6 veya 6 buçuk üzerindeki depremler bu tür binaları yıkabilir.
2) Oturduğumuz evin kolonlarının kesilip kesilmediğini anlayabilir miyiz? Sıradan bir vatandaş ne yapabilir?
Nusret Suna: Kolon kesimlerini genelde bina giriş katlarında görüyoruz. Sıradan bir vatandaşın anlaması zor ama alt katında atölye, dükkan varsa şüphelenebilir. Binanın projesi ile son halini karşılaştırmak gerekir bunu da mühendisler daha çabuk anlar.
Murat Demir: Oturduğunuz evin kolonlarının kesilip kesilmediği, gözlemsel olarak yapılan teknik bir incelemede anlaşılır, vatandaşın kendi yapacağı tespit yanıltıcı olabilir.
Hıdır Kaya: Kolonların zaten yerleri bellidir ancak kesilen kolonların yerlerini sıvamışlarsa anlayamayabilir vatandaşlar ama kolon kesimleri genellikle dükkanları genişletmek için yapılıyor.
3) Binaların kolonları düzenli olarak denetleniyor mu?
Nusret Suna: Türkiye'de bitmiş bir binanın denetlenmesi şeklinde bir mevzuat henüz yok. Bu yüzden denetim de yok. Kamuoyunda binaların da araçlar gibi 35 yılda bir muayene edilmesi konuşuluyor ancak net bir adım atılmış değil.
Murat Demir: Binanın kolonlarının düzenli olarak denetlenmesi mümkün değildir, vatandaş böyle bir şeyden şüpheleniyorsa Çevre ve Şehircilik il müdürlüğüne başvurmalıdır.
Yapılan en büyük hata şu oldu; teknik insanlar işin içine dahil edilmeden sadece vatandaşın kendi beyanı ile yapısı sağlam kabul edilip bütün sorumluluk vatandaşa yüklendi. İnşaat mühendisleri, imar affı sürecine hiçbir şekilde dahil edilmedi.
4) Kolon kesen işletmelere karşı yaptırımlar neler?
Av. Dr. Rezan Epözdemir: Kolonların kesilmesi bizatihi ölüm sebebi olmasa bile, kolonların kesilmesi neticesinde meydana gelen deprem ve doğal afet, ölümlerin vuku bulmasına sebebiyet vermiş ve kolonları kesen failler ya da binayı yapanlar, yapımından sorumlu kişiler tedbirsizlik ve dikkatsizlikle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermiş durumdalar. Buradaki ölüm de netice bakımından öngörülen bir neticedir. Kolonları keserken insanları öldürme niyeti yok belki ama olası bir afette binanın çöküp ölümlerin olabileceği öngörülüyor. Dolayısıyla bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçu oluşur ve hapis cezası söz konusu olur.
Kişiler, Türk Ceza Kanunu 85'inci maddesine göre taksirle ölüme sebebiyet vermekten cezalandırılır. Bir kişinin ölümü 2 yıldan 6 yıla kadar hapis, birden fazla kişi hayatı kaybetmişse 2 yıldan 15 yıla kadar hapis söz konusu oluyor. Eğer, burada netice öngörülebilir bir netice ise yani kolonların kesilmesinde olası bir doğal afette binanın çökebileceği ve insanların ölümü neticesi öngörülebilirse bu hareketle, bu artık TCK 22. Madde 3. Fıkrasına göre, bilinçli taksir hali olmuştur. Bu durumda da ceza, yarı oranına kadar arttırılabilir. Bu da 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası anlamına gelir.
Nusret Suna: Bu cinayete teşebbüs etmektir ve bir suçtur. Bir binanın taşıyıcı sistemini kesemezsiniz. Bu noktada koca bir mega kentin de tek tek denetlenmesi imkansız. Bina sakinlerine bu noktada görevler düşüyor. Bir tadilat varsa gidip ne olduğunu sorabilirler ve bu noktada duyarlılık gösterebilirler.
Hıdır Kaya: Kolon kesen işletmelere karşı yasalarımızda bir cezası yok diye biliyorum ancak bina yıkılması sonrasında o binayla ilgili gerekli incelemeler yapıldığında kaçak ya da eksiklikler olduğunda yapan kişiler hakkında çeşitli yaptırımlar uygulanıyor. Binalarda yapı denetimleri hala çok az yapılıyor. Özellikle denetim ve işçilik konusunda çok büyük sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl bir imar affı çıktı, kaçak olan 10 milyon yapıya imar affı verildi. Mühendislik hizmeti almayan binalara imar ve ruhsat verildi ama kimse bu binalar sağlam mı değil mi bilmiyor.
5) İstanbul’da kolonu kesik bina sayısının kaç tane olduğu tahmin ediliyor?
Nusret Suna: 1 milyon 125 bine yakın binanın olduğu bir şehirde kesik kolonu olan bina sayısını tahmin etmek güç. Bunun için İstanbul depreme hazırlanırken yapı stoğunun envanteri çıkarılmalı ve taranmalı. Kolonu kesik binaların da acilen mühürlenmesi gerekir.
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/5sorudakolonkesmecinayeti225yilakadarhapiscezasi6111234/