Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında cuma günü İçişleri Bakanlığı'nca 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, ancak kararın 22:00'de açıklanması vatandaşlar arasında büyük paniğe neden olmuştu.
Vatandaşların marketlere ve fırınlara akın ederken, sosyal mesafe de ihlal edilmiş ve durum kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
TEPKİLERİN ARDINDAN İSTİFA KARARI
Eleştirilerin çığ gibi büyümesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam istifa kararı aldı. Soylu'nun kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmedi.
O PAYLAŞIM PARTİLİLERİ İKİYE BÖLDÜ
Soylu'nun istifa kararının hemen akabinde AKP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'dan gelen paylaşım ise geniş yankı uyandırdı.
Soylu için dikkat çeken imalarda bulunan Çam, şu ifadeleri kullandı:
Sn. Süleyman Soylu ’yu tabanımız sevmişti.Ancak,başarının nereden geldiğini,imkan&yetkileri kimin verdiğini,liderimiz Sn. @RTErdogan ’ın gücünü nasıl paylaştığını asla unutmamalı. Şayet liderinden destursuz ayrılır ise,bu muhabbeti yitirir; Kardeşane hatırlatmak istedim!
Çam'ın paylaşımına AKP'lilerin bir kısmı destek verirken, bir kısmı da tepki gösterdi.
ERDOĞAN'IN ESKİ ŞOFÖRÜ 'AKP'NİN YELİZ'İNDEN DESTEK GELDİ
Çam'a 'AKP'nin 'Yeliz'i olarak bilinen Ahmet Hamdi Çamlı'dan destek geldi. Çamlı, Kadın Kolları Başkanı Çam'ın teetini alıntılayarak, "Bir kısım maaşlı troller Kadın Kolları başkanımızın üzerine gittiğini görüyorum. Hatırlattıkları davamızın ana ilkeleridir
Bu dava lafı kolay ağzından çıkaranlarla buralara gelmedi, mesele ters esen rüzgarda istikamet almaktı, hedefine doğru esen rüzgarda yelken kolay dolar" dedi.
Çamlı'nın bu sözlerinden sonra AKP'liler arasında Twitter'da tarışma başladı. Çamlı'ya destek verenlerin yanında karşı çıkanlar da oldu. #AhmetHamdiÇamlıÖzürDile hastagi dün gece TT oldu.
Çamlı daha sonraki paylaşımında, "Maaşlı Trol" ifadesi Akparti Kad. Kol. Gn Başkanı olan bir hanımefendiye edep dışı saldıranlaradır.
O organizeler kendini iyi bilir.Bu ifade,yine maaşlı troller tarafından,sanki AKPARTİ'ye gönül vermiş kardeşlerimize ve milletimize karşı söylenmiş gibi bir takdim kasıtlıdır" dedi.
Çamlı şöyle devam etti:
Benim Genel Başkan'mın, Reis'in yardımcısı,AKPARTİ Kadın Kolları Başkanı olan hanımefendiye,bir gurup organize maaşlı, sosyal medya üzerinden hakaret edecek,saldıracak,oradan partide fitne çıkarmaya çalışacak,
sonra bunlar dava adamı olacak,
kalkıp bide bize saldıracak
Hade ya.
'DAİRELER, EVLER TUTULUYOR'
Çamlı, "Trolün partisi olmaz, trolün maaşı olur. Bunlar bir ekip çalışma yapıyorlar. Mesela daireler evler tutuluyor. Duyuyoruz bunları yani ben İstanbul çocuğuyum. Yapanlara da bir şey demiyorum ama bunun farkında olmak bilmek için söylüyorum" dedi.
'BELLİ MİKTARDA PARA ÖDENİYOR'
Çamlı şöyle devam etti:
Sosyal medyada gündem olmak, etkileşim almak isteyen insanlar ofislerle bürolarla anlaşıyorlar. Onlara belli bir miktar da ödeniyor. Bunların tabi bazen ayarları kaçıyor.
HİLAL KAPLAN'DAN ÇOK SERT SÖZLER
Hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, tartışmaya “Milletin Soylu’ya mesajı” başlıklı yazısıyla dahil oldu.
Kaplan, Cuma gecesi ilan edilen sokağa çıkma yasağındaki bazı eksiklikleri anlattı. “Herhalükârda vaka sayısı ilk kez azalma eğilimine girmişken, bundan bir hafta sonra farklı bir tabloyla karşı karşıya gelmemize vesile olacak kara bir geceydi” diyen Kaplan, Soylu’nun istifasını açıklamasından sonra kendisinin sosyal medyada yaptığı yorumu hatırlattı.
“ONA HAKSIZLIK SAYILMAZ MI CEPHEYİ BIRAKARAK ÇEKİP GİTMEK, KİMLERİN İŞİNE YARARDI”
Hilal Kaplan yazısını şöyle sürdürdü:
“Yani mevzu hakkında zamanında fikir belirten beş yazar varsa, birisi benim. Çünkü Soylu, başından beri farklı bir İçişleri Bakanı portresi çiziyor. Terörizmle mücadeledeki ödün vermezliği ile kendi özgün hikâyesini yazıyor. Dahası kimilerinin 'dokunulmaz' ilan ettiği, karanlık bağlantılar içindeki Ankara kuşu çetesine de dokunmaktan çekinmiyor. Bu yüzden beş yıllık bakanlığını bir hataya kurban etmesi olacak iş değildi.
Ama eli kalem tutan çoğunluğun ölü taklidi yaptığı o gece konuşmuş biri olarak bugün de şunu belirtmezsem eksik kalır. Milletin gerçek anlamda canıyla uğraştığı, terör örgütlerinin erketeye yattığı bir dönemde, doğru dürüst uyku uyumadan binbir dertle uğraşan Cumhurbaşkanımızın onayı olmadan bu istifayı ilan etmek ne kadar doğruydu? Bu, ona haksızlık sayılmaz mı? Cepheyi bırakarak çekip gitmek, kimlerin işine yarardı?”
“MİLLETİN BEKLENTİSİ LİDERİNİN İRADESİNİ HİÇE SAYMAMASIDIR”
Hilal Kaplan, yazısında ayrıca “Soylu, mücadeleci olduğu kadar duygusal bir Trabzonlu; eyvallah. Fakat Hadi Özışık'ın dediğine göre Davutoğlu döneminde de iki kez istifaya kalkışmış. 2018'de de helallik istediği konuşmasıyla yine istifa söylentilerine sebep olmuştu. Pazar gecesi de anlaşıldı ki Soylu'dan milletin beklentisi bundan sonra hangi sebeple yorulmuş olsa da liderinin işaret ettiği istikâmetten ayrılmaması, onun iradesini hiçe saymamasıdır” ifadelerini kullandı.
“SİZ KAFANIZI CÜZDANIN OLDUĞU YERE DÖNDÜRMEYE ALIŞIK OLABİLİRSİNİZ”
Kaplan, yazısını şöyle noktaladı:
“Bir sözüm de iyot gibi açıkta kalan fitnecilere... En başta da Soylu'nun teşkilat başkanı olduğu dönemden itibaren onun ayağını kaydırmaya çalışan, daha geçen hafta yardımcısı Soylu'nun istifasını isteyen Davutoğlu'cu trollere... Siz kafanızı cüzdanın olduğu yere döndürmeye alışık olabilirsiniz. Ama pazar gecesi birden başımıza ‘Soylu'cu’ kesilerek ayar vermeye kalktığınızı da şutlandığınız partide nifak çıkarmaya çalıştığınızı da not ettim. İsterim ki AK Parti umurlarındaymış gibi davranan, ilk andan itibaren ‘AK Parti karıştı’ diye gevşekçe sırıtarak yorumlar yapan bu Erdoğan düşmanlarını okurlarım da not etsin.”
http://www.krttv.com.tr/gundem/akpdekavgaderinlesiyormaaslitrolleriifsah32499.html