Eskişehir'in tarım ve hayvancılık yapılan ilçelerinde on yıllardır köylülerin kullanım alanında olan mera, harmanyeri gibi alanların Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yüksek bedellerle büyük şirketlere kiralandığı ortaya çıktı. Yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvanın bulunduğu Alpu'nun Işıkören köyünde köylüler mera, harmanyeri alanlarına sahip çıkmak için direnirken, mezarlık alanlarının bile kiraya çıkarılmasına tepki gösteriyor.
BİNLERCE DÖNÜM MERA KÖYLÜYE YASAKLANIYOR
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, mera, harmanyeri ve mezarlık alanları için direnen köylüleri ziyaret ederek, köylülerle birlikte ihalenin durdurulması ve geri çekilmesi çağrısında bulundu. Çakırözer, “Seçime 15 gün kalmış Anadolu'da besicilik yapılan binlerce dönüm araziyi resmen talan ediyorlar. İktidardakiler giderayak köylünün merasını, harmanyerini, mezarlığını bile peşkeş çekiyor. Bunun başka bir izahı yok. Valisi, kaymakamı da resmen buna göz yumuyor. 14 Mayıs'tan sonra bunun hesabını soracağız” dedi.
“HER KÖYDE BİNLERCE HAYVAN VAR!”
Alpu Işıkören Mahallesi sakinlerinden Ömer Özbek, Kütahya Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı yıllardır kullandıkları mera alanları için bir anda ihaleye çıkıldığını aktarırken, verdikleri mücadeleyi şöyle aktardı:
Bu köy çok eski bir köy. Bizim dedelerimizin kullandığı meralar şu an köylünün kullanımından çıktı. Sadece Alpu değil, bugün mesela Mahmudiye'nin Fahriye köyünde ihale var. Koyunları otlattığımız yerlerin tamamı gidiyor. Bizim kendi arazilerimiz de var, tarlalarımızı verebilirler ama bu merayı kiralayan kişi bundan sonra buraya hayvanını sokmayacaksın dediğinde bu hayvan nasıl tarlaya geçecek? Köyün harmanyeri ortak kullanım alanını kiraya verdiler. Normalde kanunen çivi bile çaktırmıyorlar!
“KÖYLÜLERİ VERMEYECEĞİZ DİYE KANDIRDILAR!”
Köyde yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvanın bulunduğunu belirten ve besicilikle geçimini sağlayan Engin Bektaş, “Fahriye, Lütfiye, Hayriye, Şerefiye köylerinde meralar, harmanyerleri hepsi kiraya verildi. Burada Işıkören'de hayvancılıkla geçimini sağlayan aileler var. Köyümüzde yaklaşık 2 bin 500, 3 bin arası küçükbaş hayvan var. 250 büyükbaş hayvan var. Bunların tamamı ihale onaylandığı anda bitti. 5 aydır biz bunlarla uğraşıyoruz.
İhaleye çıkılmasın diye Kaymakamlığa dilekçe verdik. Tarım ilçe Müdürlüğü'ne, Tarım İl Müdürlüğü'ne, Eskişehir Valiliğine dilekçe verdik. Hepsi ‘olmaz, çıkmaz, geçersizdir, mera verilmez' dediler. ‘Meralar bulundukları bölgenin ortak kullanım hakkıdır, herkes eşit kullanım hakkına sahiptir' dediler. ‘Bu ülkede bir mera kanunu var' dediler. İyi, tamam verilmeyecek dedik. Ama Vakıflar Müdürü ‘Mera Kanunu artık değişti, ben bunu veririm, bunu ihaleye çıkaracağım' dedi. Ve mera alanlarımız büyük şirketlere kiralandı” diye konuştu.
“ÖLÜLERİMİZİ GÖMECEK MEZARLIĞIMIZI BİLE KİRALADILAR”
Köydeki mezarlık alanının bile ihale ile kiraya verildiğini belirten Bektaş, şunları söyledi:
Köyün arka tarafları mezarlık, hepsi verilmiş. Cenazemiz olsa nereye defnedeceğiz. Milletin vefat etmiş dedesi var, nenesi var. Dua etmeye gelecekler. Adam izin vermiyorum dese ne olacak? Alın cenazenizi gidin deseler ne olacak. Adam onun mezarlık olduğuna bakmadan kiralıyor. Biz burada şunu gördük; kanun herkese aynı bir kanun değil. Kişiye ve bölgeye göre değişiyormuş.
Mera kanunu çıktıysa Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna tüm meraları kapsar. Şimdi 10 tane köy için ayrı bir kanun çıkarmış gibi oldular. Eskiden Vakıflar Genel Müdürlüğüne cüzi bir miktar para verilir bu alanlar kullanılırdı. Yıllardan beri böyle bu. Ben 58 yaşındayım, babadan deden böyle gördüm. Ama şimdi fahiş fiyatlarla meralarımız, harmanyerimiz elimizden alınıyor.
“YÜZ YILDIR KÖYLÜNÜN KULLANIM ALANINDA!”
Bir ay önce emekli olan ve emekli olduktan sonra aldığı tazminat ile koyun aldığını söyleyen Işıkören köyü sakinlerinden Ekrem Orkam da yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
Şu anda bende yaklaşık 500 tane koyun var. Ama köylünün ortak kullanım alanı olan meralar Vakılar Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarıldı. Bunun sonucunda meraları büyük firmalar kiraladılar. Ben 500 tane koyunu evimin bahçesinde bakamam! Ne yapacağım! Ondan sonra memlekette deniliyor ki et pahalı, süt pahalı. Ben merada hayvanıma bakamadıktan sonra ben de bu hayvanları ya kestireceğim ya satacağım. Kapatıp dükkanı gideceğiz.
Bizim bu köyde hayvancılıkla uğraşanların tek isteği meraların köylünün ortak kullanım alanlarının ihalesinin durdurulması ve geri çekilmesi. Bu alanlar yüz yıldır köylünün kullanım alanında. Şimdi ne hikmetse bu alanlar kiraya çıkarıldı ve büyük firmalar tarafından kiralandı. Biz köylüler olarak bunları kiralama şansımız yok. Ortada dönen rakamlar çok büyük rakamlar. Bir dönüm yere bin lira gibi kira var. Buna köylünün gücü yetmez! Türkiye'de hayvancılığının gelişmesi için kimse bir şey beklemesin!
“2 BİN LİRAYA 40 BİN LİRA İSTİYORLAR”
Çakırözer, Mahmudiye Fahriye köyünde de ihaleye çıkılan tarla ve harmanyeri (köyiçi) alanları için direnen köylüleri ziyaret etti. Fahriye köyü sakinlerinden Kaan Ünlüer, geçtiğimiz yıl 2 bin liraya kiraladıkları evlerinin yakınındaki alanlar için 40 bin lira kira ücreti istendiğini aktardı. Ünlüer, “Köydeki Vakıf yerlerinin hepsini ihaleye çıkardılar. Bizim köylü olarak bunu verecek gücümüz yok! Yüzde 500, yüzde 600 zamlar oldu. Burada arsa ve harmanyeri ile köyiçi kiralanıyor. Evlerimizin olduğu yerler dahi ihaleye konuldu.
81 ilden gelenler var. Biz de engelleyelim diye uğraşıyoruz. Ama bugün ihale oldu, tutulan yerler tutuldu. Bir dönüm yer 10 bin liraya kadar gitti. Konya'dan büyük bir şirket gelip ihaleye girmiş. Muhtarımız, azalar Kaymakamlık, Valilik, Vakıflar Genel Müdürlüğüne gitmediğimiz yer kalmadı ama ihaleye çıkıldı” şeklinde konuştu.
“BİZİ KORKUTTULAR! YABANCI GELMESİN DİYE 5 BİN LİRA VERDİM”
Köy sakinlerinden Murat Aydoğan da evinin kenarındaki boş alanın da ihaleye çıkarıldığını ve yeri başkası kiralamasın diye 5 bin liraya kiraladıklarını söyledi. Aydoğan, “Aslında çok pahalı ama başkası tutmasın diye 5 bin lira verdik. İhale çok hırslı geçti. Herkes bir şekilde almaya çalışıyor. Biz de yabancı gelmesin diye evimizin yanını aldık. Çünkü bizi korkuttular. Başkaları gelecek konteyner falan koyacak dediler. Korktuk biz de. Mecburi olarak kiraladık. İlk defa böyle bir şey oldu” şeklinde tepkisini dile getirdi.
“HAYVANLARA SU İÇİRDİĞİMİZ YERİ BARİ VERMELERİNİ İSTEDİK”
Köylüyü bitirmeye çalıştıklarını söyleyen Şenol Uçkaç ise, “Bizi ilk önce mahalle yaptılar. Şimdi de kovalamaya çalışıyorlar. Biz mahalle olmak istemedik. Vali çıkmış ‘artık yapacak bir şey yok’ diyor. Mesela okulun arkasında hayvanları topladığımız, su içirdiğimiz yer vardı bari orayı cüzi miktarda bize verin diyoruz. Yok diyorlar. ‘Biz 60 dönüm komple vereceğiz’ diyor. Bari orayı bize versinler. Bizim köyümüz hayvancılıkla geçimini sağlıyor, bitirmek istiyorsanız söyleyin dedik. En son bunu söyledik” dedi.
“ET OLMUŞ 300 LİRA! YAZIK, GÜNAH!”
“Dalga geçiyorlar bizle” diyen Kaan Ünlüer, “Bizi birbirimize düşürüyorlar. Yurt dışından getirsin hayvanını millete yedirsin 500 liraya, 600 liraya! Bir kilo et olmuş 300 lira! Yazık, günah ya! Bizim elimizde hayvancılık var. 50 liraya verelim millet 10 kilo yesin et! Şimdi millet bir kilo et yiyemiyor. Çok sıkıntılı durumlar. Bir de bize ek şeyler çıkarıyorlar. Bu adam 5 bin lira kira ödeyeceğine hayvanına baksa daha karlı olacak” diye konuştu.
Sözcü