CHP MYK, parti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Deniz Yücel, açıklamasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un, "Türkiye'nin büyük bir kazanımı ve milli değerlerinden biri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a önümüzdeki genel seçimlerde son kez adaylık yolu açmak bu istisnai durumlardan sayılabilir. Bu imkanı kullanmanın Türkiye'nin hayrına olacağı güçlü bir öngörüdür" sözlerine yanıt verdi.
"ERDOĞAN'IN TECRÜBESİNE DAHA FAZLA İHTİYAÇ YOK"
"Memleketin hiçbir sorunu kalmamış gibi; başta ekonomik kriz, hayat pahalılığı, toplumsal şiddet, yenidoğan bebek ölümleri, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, işsizlik ve sığınmacı sorunu gibi birçok sorun toplumu inim inim inletmiyormuş gibi ya da bu sorunlar sanki başka bir ülkede yaşanıyormuş gibi bu sorunlara çözüm bulmak yerine tek dertleri Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha seçtirebilmek. Neymiş, 'Liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyaç duyulan zamanlarda istisnai adaylık adı altında cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilirmiş.
"SANDIK GELDİĞİNDE OYUN DIŞI KALACAK"
Bakın, bunu söyleyen arkadaşa sesleniyorum: Bu milletin Tayyip Erdoğan’ın liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyacı yok. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu milletin yüzde 48’i Tayyip Erdoğan’ı istemediğini ilan etti ve ona sarı kart gösterdi. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise AKP’ye ve Sayın Erdoğan’a ikinci kez sarı kart göstererek onları ikinci parti yaptı. İkinci sarı kartın sonu aslında kırmızı karttır ve oyun dışı kalmaktır. İşte o süreç başlamıştır. AKP de Erdoğan da ilk seçimde, sandık geldiğinde oyun dışı kalacaktır."
Yücel, konuşmalarına şöyle devam etti:
"TASARRUF TEDBİRLERİ EMEKÇİNİN SIRTINA YÜKLENDİ"
İşte bu tehlikeyi hisseden AKP iktidarı, işi gücü bırakmış CHP’yi ve CHP’li belediyeleri hedef alıyor. 31 Mart Yerel seçimlerinden hemen sonra ilk işleri, belediyelerin SGK ve vergi borçlarını İller Bankası gelirlerinden kaynağında tahsil etmek için bir düzenleme yapmak oldu. Yıllarca ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek, iktidarın bütün imkanlarını kendi yandaşlarına aktararak lüksten ve şatafattan ödün vermeyen AKP; ikinci adım olarak 'Tasarruf Tedbirleri’ diye bir saçmalık uydurdu ve tasarrufu işçinin, emekçinin, memurun sırtına yüklemeye çalıştı. Ardından seçilmiş belediye başkanlarını asılsız iddialar ve düzmece delillerle görevden aldılar.
Yeniçağ