Zonguldak'ın Kozlu ilçesinin AKP'li Belediye Başkanı Ali Bektaş, yerel bir televizyonda katıldığı programda hakkında olumsuz haber yapan gazetecilere tehdit yağdırdı.
Hakkında yazılanların yalan olduğunu öne süren Bektaş, "Adalet gereğini yapmasa da ben yapacağım. Herkese gereğini yapacağım. Kimse sokakta rahat dolaşamayacak. Benim çocuğuma, onuruma, şerefime dokunan insanın onuruna, şerefine dokunurum. Tehdit ediyorum. Eğer öyle algılıyorlarsa" dedi.
Antalya'da otelleri olduğu yönünde çıkan haberi yalanlayan Bektaş, haberle ilgili yargıya başvurduğunu belirterek, şunları söyledi:
* Ben 15 20 senedir Antalya'ya bile gitmedim. Suç duyurusunda bulundum. Benim madem otellerim var, Ali Bektaş hırsız! Bu yazının amacı budur. Ya bunu yazana gereğini yapsın savcılık, ya da bana gelsin!
* Benim bir evim, bir oğlumun üzerine iki arabam, Çakmakkaya'da kayınpederimden kalma bir villam ve eşimin üzerine 280.000 TL nakitim var.
Sulh Ceza Hakimliği’ne haberle ilgili şikayette bulunduklarını ve haberin kaldırılmasını istedikleri dile getiren Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Başsavcılığa da ceza alsın diye başvurduk. Sulh Ceza Hakimliği 2004 yılında Polonya'da bir yerel mahkemenin kararını bize gerekçe göstererek basın özgürlüğü dedi.
* ‘Sen siyasetçisin. Biz seni hırsız olarak görüyoruz’ dedi. ‘Seni yolsuz olarak görüyoruz’ dedi. Mahkeme kararı bana onu söylüyor. Sen siyasetçiysen diyor; her türlü hakarete, her türlü şerefsizliğe layıksın diyor. Karar özetle bunu söylüyor.
* Senden fazla bir şey istemedim. İnternete yazılan bir haberi kaldırılmasını istedim. O zaman ben de ne yaparım? Madem basın özgürlüğü bu, o karalayanlar hakkında istediğimi söylerim.
* Böyle bir şey olabilir mi ya? Ne basın özgürlüğü? İnsanı aşağılamanın, insana iftira atmanın nesi basın özgürlüğü?
Birilerinin yapılan haberlerle, kendisini ve partisini itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını ileri süren Başkan Bektaş, şunları söyledi:
* Yargı ya bunun gereğini yapacak, ya ben gereğini yapacağım! Bunu mu istiyorlar? Benim ne işim olur, ben sıradan bir adamım.
* Hiçbir şey yokken, durup dururken, ‘Ali Bektaş'ın otelleri var’ diye saçma sapan bir haberin çıkmasının sebebini size soruyorum. Niye çıkar bu haber? Bu konu hakkında bir belge yok. Ben buna kızıyorum. Yargının böyle karar almasına bu yüzden kızıyorum. Al klavyeyi eline istediğini yaz, istediğin gibi karala.
* Adalet gereğini yapmazsa ben gereğini yapacağım. Benim namusum ve şerefimle kimse oynayamaz. Ben bu saatten sonra bir şey beklemiyorum. Onurlu ve şerefli yaşamdan başka.
* Yok ben kalem aldım. Yok ben gazeteciyim. Şimdi bu laflarımı alacaklar, istedikleri gibi çarpıtacaklar. Yok kardeşim! Bundan sonra Ali Bektaş böyle.
* Herkese gereğini yapacağım. Kimse sokakta rahat dolaşamayacak. Benim çocuğuma, onuruma, şerefime dokunan insanın onuruna, şerefine dokunurum. Net, tehdit ediyorum. Eğer öyle algılıyorlarsa.