Zonguldak’ın Alaplı İlçesi, son günlerde Kanadalı şirket Centerra Gold ve yerli taşeronu Öksüt Madencilik tarafından yapılan altın ve bakır arama faaliyetlerine devam ediliyor.
Alaplı’da 10 bin ağacın kesilerek altın arama çalışmalarının yapıldığı iddialarının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, bölgeye giderek çeşitli incelemeler gerçekleştirdi. Yavuzyılmaz’a CHP Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Gümeli Belde Belediye Başkanı Ahmet Saydam, CHP Alaplı İlçe Başkanı Hüseyin Tosun, İl Genel Meclisi Üyesi İhsan Korkmaz, partililer, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlardan oluşan geniş bir heyet eşlik etti.
Yazuzyılmaz ile birlikte bölgeye gelen çevrecilerin yolu jandarma ve polis tarafından kesilmek istendi.
Yavuzyılmaz incelemelerin ardından gerçekleştirdiği açıklamasında:
“Ülkemizde son yıllarda on binlerce hektar orman, rant iştahı kabarık yabancı menşeli maden şirketlerine peşkeş çekildi. Çevreyi, doğayı, ekolojiyi, insanı ve yaban hayatı yok sayan bu tür arama faaliyetleri, orman katliamlarının başlıca nedenini oluşturmakta. Ormanlarımız Anayasa’nın 169. maddesi ile “ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez” denilerek korunuyor. Ancak 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun maddeleri, orman alanlarında uzun süreli olarak başka arazi kullanımlarına izin verilebiliyor. Orman alanlarının kullanımı, uzatılan izinler ile 150 yıla kadar sürdürüle biliniyor. Yapılan yasa değişiklikleri ile birlikte en iyi nitelikteki ormanlarda bile taş ocağı dahil her türlü maden arama ve işletme imkanı getirildi.
En kısa yoldan evinize dönün!
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 20122018 yıllarını kapsayan son yedi yılda, 65 bin hektardan fazla orman alanı madencilik faaliyetine açıldı. Diğer yandan ülkemizde bugün itibariyle 25’ in üzerinde yabancı şirket maden çıkarıyor. Kanadalı bir şirket binlerce km uzaklıktaki ülkemizin yeraltı kaynaklarına göz dikmiştir. Bu kar hırsı, küresel iştah, yabancı şirketler tarafından yurdumuzun nasıl sömürüldüğünün en açık göstergesidir. Buradan bu şirketlere ve onların yolunu açan yetkililere sesleniyorum; ‘Doğamız da madenlerimiz de bizim milli servetimizdir. Doğamızın yabancı şirketler tarafından talan edilmesine izin vermeyeceğiz! En kısa yoldan evinize dönün!’
Yabancıların ‘madeni’ olmayacağız!
Anadolu tarihine tanıklık etmiş ve dünyanın en yaşlı porsuk ağacı, 4 bin yıldır dimdik ayakta durarak, yıllara meydan okuyan, “Gümeli Porsuğu” nun da içinde bulunduğu, çok geniş bir alana yayılan yaban hayatı, insanı kendine hayran bırakan zengin tabiatımız da tehlike altında. Adına ister altın, ister bakır rezervi araması deyin bu talana izin vermeyeceğiz. Yabancıların ‘madeni’ olmayacağız!
Gerek mecliste, gerek yaşamımızın her anında, doğanın bir parçası olduğumuz bilinci ile mücadelemizi sürdüreceğiz.
Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Alaplı’da altın madeni arama çalışmaları iddiasıyla 10 bin ağaç kesildiği iddialarının doğru olmadığını açıkladı.
Vali Erdoğan Bektaş, hava fotoğraflarıyla birlikte sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “On bin ağacın kesildiği iddia edilen Alaplı bakır arama sondajlarından biri. Yine iddia edildiği gibi orada altın değil, bakır aranıyor” dedi.
Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk Zonguldak Valisi Vali Erdoğan Bektaş’ın ‘Alaplı’da altın değil bakır aranıyor’ sözü üzerine bir açıklama yaptı.
Ahmet Öztürk Vali Bektaş’ın yanlış bilgilendirildiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Vali bu bilgiyi kimden aldı bilmiyorum ama bilgi veren kişilerin kendisini fena halde yanılttığını söylemek isterim. Çünkü bizzat aramayı yapan Centerra Gold şirketinin internet sayfasında yayımlanan analiz raporlarında, şirketin altın aradığı çok açık şekilde görülmektedir.
Bakır madenciliğinin de masum olmadığını söyleyen Öztürk, “Çıkarma yöntemi açısından altın madenciliği ile bakır madenciliği arasında en küçük bir fark yoktur. Her ikisi de Zonguldak’taki kömür madenciliği gibi galeriler sürülerek değil açık işletmeler şeklinde yapılmaktadır. Bu yöntemde öncelikle rezerv olan bölgenin üst örtüsü kaldırılarak ağaçlar kesilecek, bitkisel toprak taşındıktan sonra da helezonik şekilde derinleştirilerek maden çıkarılacaktır. Her iki madenin işletmesi sonrasında doğaya kalacak olan akıl almaz büyüklükteki bir çukurla, birinde atık siyanür diğerinde atık kimyasalların olduğu dev atık havuzları olacaktır. Altın ile bakır arasındaki tek fark ayrıştırmayla ilgilidir. Birim değer içinde oranı daha düşük olan altın ancak siyanürle açığa çıkarılırken, bakır için daha farklı kimyasallar kullanılmaktadır. Doğanın tahribi açısından her iki metalin çıkarılması aynı sonucu doğurmaktadır. Bizler ülkemizin akciğerleri olan ve zengin ekosistemi nedeniyle binlerce canlıya yaşam alanı sunan Alaplı ormanlarının korunmasını istiyoruz. Dünyanın en yaşlı ağaçlarının bulunduğu ve binlerce yıldır bozulmayan ormanların bir avuç altın, birkaç ton bakır için yok edilmesini kabul etmiyoruz. Sayın Valimizin de kendisine doğru bilgi verildiği takdirde bu hassasiyetle hareket edeceğini düşünüyorum”