Alevi derneklerinden Kadıköy’de “laik eğitim, insanca yaşam, demokratik Türkiye” mitingi

Alevi dernekleri, bugün “laik eğitim, insanca yaşam, demokratik Türkiye” için Kadıköy’de bir araya geldi.

Aleviler, bugün saat 14.00’te İstanbul’un Kadıköy ilçesinde İskele Meydanı’nda düzenlenen “laik eğitim, insanca yaşam, Demokratik Türkiye” mitinginde bir araya geldi. Mitinge, sendika temsilcilerinin yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da katıldı.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, miting öncesinde TELE1 muhabiri Elif Çetiner’e konuştu.

Geçmez, şunları söyledi:

“Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Türkiye de insan haklarının en fazla ihlal edildiği ülkelerden bir tanesi. Özellikle konu aleviler olunca ihlal daha fazlalaşan bir durum. Biz de geçen ay İzmir’de böyle bir miting gerçekleştirdik, bu ay da İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de eğitim gittikçe dinselleşen, kamunun tamamının dinselleştiği ve kamunun tamamının tek tipleştiği bir döneme girdik. Alevi çocukları inanmadıkları halde zoraki din derslerine tabi tutuluyor. Aleviler yıllardır zorunlu din derslerinin kaldırılması, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi, eşit yurttaşlık talebi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması yönünde eylemler gerçekleştiriyor. Ama hükümet daha fazla din dersin, daha fazla Diyanet İşleri Başkanlığı’na bütçe, daha fazla kamuyu dinselleştirme ve daha fazla da ayrımcılık yapmaya başladı. Alevilerin her söyleminden sonra özellikle de siyasilerin dili daha nefret yüklü bir dil olmaya başladı. Adalet Bakanlığı’nda bir alevi hakim yok, Adalet Bakanlığı’nda bir tane alevi savcı yok. Aleviler buna karşı çıkmak için, Türkiye’de birlikte yaşayabilmenin yollarının demokratik bir anayasadan geçtiğini söylemek için bugün Kadıköy’de bir kez daha seslerini havalandıracaklar. “

Mitinge siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, kadın örgütleri ve sendikalar katıldı. Mitingde sık sık “Devletin Alevi’si olmayacağız”, “Aleviler vardır, Alevilik haktır”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Katılımcılar ÇEDES projesine, Sivas Katliamı davasının düşürülmesine, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulmasına tepki gösterdi.

“KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIMIZI BİR KEZ DAHA İLAN EDİYORUZ”

Çağrıcı kurumlar adına ortak basın açıklamayı Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cuma Erçe okudu. Ülkeyi yöneten ve milyonları açlığa, sefalete, işsizliğe mahkûm edenlere, toplumu kutuplaştıranlara, halkları ayrıştıranlara, inkarcılara, asimilasyonculara karşı hep birlikte itiraz ettiklerini söyleyen Şengünlü, “İnancından, kimliğinden, cinsel yöneliminden ve politik görüşünden dolayı ötekileştirilenler olarak AKP/MHP hükümetinin ve tekçi ve inkârcı siyasal iktidarın baskılarına boyun eğmiyor ve karanlığa teslim olmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

“MAZLUMUN YANINDA ZALİMİN KARŞISINDAYIZ”

Ülkeyi karanlığa sürükleyen anlayışa karşı birlikte mücadele etmekten başka çare olmadığını ifade eden Erçe, “Emperyalizm destekli İsrail Siyonizmi ile gerici ve şeriatçı Hamas arasında süren savaşın yükünü ve acısını yoksul ve mazlum Filistin halkı çekmektedir. Filistin halkının onurlu özgürlük mücadelesi bu iki gerici güç tarafından gölgelenmiştir. Biz Aleviler dünyanın neresinde olursa olsun, amasız, fakatsız mazlumun yanında zalimin karşısındayız” diye konuştu.

“SAVAŞA HAYI, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ DEMEYE DEVAM EDİYORUZ”

İsrail’le ikili anlaşmaları devam ettirenlere seslenen Erçe, “Suriye’de savaş suçu işleyenler Ortadoğu’da barış çağrısı yapamazlar. Biz Aleviler Suriye’ye alkış çalan, Gazze’ye ağıt yakan iki yüzlü bir tutum içinde olmayız. Savaşa hayır, barış hemen şimdi demeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİNE KAYYUM ATAMAK DARBECİLİKTİR”

İktidarın belediyelere kayyum atadığı, milletvekillerini cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Şengünlü, şu ifadeleri kullandı:

“İnsanlığa karşı işlenen suçların başında gelen Madımak davasını zaman aşımına uğratan, 33 canımızın katillerini serbest bırakan anlayış ile, kardeşimiz Hrant Dink’in katilini, kadın düşmanlarını, çocuk tacizcilerini, mafya liderlerini, uyuşturucu baronlarını serbest bırakıp, devrimcileri, sosyalistleri, aydınları, gazetecileri haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde ağır tecrit koşullarında tutsak eden anlayış aynı anlayıştır. Antidemokratik 12 Eylül anayasasına dahi uymayarak Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımayıp, hukukçulara parmak sallamak darbeciliktir. Türk Tabipleri Birliği’ne kayyum atamak darbeciliktir.”

“DEVLETİN ALEVİ’Sİ OLMAYACAĞIZ”

Erçe, iktidarın çevreyi talan etmesine, kentsel dönüşüm yasasında yapılan değişikliklere dikkat çekerek, herkesi yaşam alanlarına sahip çıkmaya davet etti. ÇEDES ve benzeri projelerle sürdürülen cinsiyetçi ve şeriatçı politikalara karşı, faşizme ve karanlığa geçit verilmeyeceği tekrar etti. Erçe, AleviBektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığın asimilasyon üssü haline geldiğine ve bu başkanlığı tanınmadıkları söyledi, “Devletin Alevi’si olmayacağız” dedi. Asimilasyoncu politikaların; gerici, ırkçı, tekçi, dinci eğitim sisteminin kabul edilmediği; laik, demokratik, bilimsel, parasız ve anadilde eğitim mücadelesinden vazgeçilmeyeceklerini aktardı.

“ZULME BOYUN EĞMEYECEĞİZ, ZALİME BİAT ETMEYECEĞİZ”

Zorunlu din derslerinin kalkması, Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması, dergahların, vakıfların, ibadethanelerin Alevilere teslim edilmesi, Madımak otelinin utanç müzesine dönüştürülmesi ve tüm katliamlarla yüzleşilmesi, Cemevleri ve inancın anayasal güvence altına alınması, AleviBektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının feshedilmesi taleplerini sıralayan Şengünlü, eşit yurttaşlık hakkı talebini yineledi. Erçe, son olarak şunları söyledi:

“Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Zulme boyun eğmeyeceğiz, zalime biat etmeyeceğiz. Hak ve hakikat mücadelemizden, laik demokratik cumhuriyet idealimizden vaz geçmeyeceğiz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında ötekileştirilmiş bütün halklar olarak bir araya gelip, omuz omuza mücadele edecek ve bu ülkeyi birlikte özgürleştireceğiz. Bugün bu meydanda bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Kurtuluş kendi kollarımızdadır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz diyoruz.”

Tele1