Amirallere suikast kumpasında Yarbay Ali Tatar'ı ikinci kez ifadeye çağırarak, intiharına yol açan eski savcı ve Yargıtay üyesi Süleyman Pehlivan'ın yargılanmasına devam edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülen ve Pehlivan'ın esas hakkında mütalaaya karşı son savunmasını yaptığı bugünkü duruşmaya merhum Ali Tatar'ın ailesi yine alınmadı. Kararını açıklayan mahkeme, Süleyman Pehlivan'a örgüt üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
ALİ TATAR’I İNTİHARA GETİREN SÜRECE SAHİP ÇIKTI
Duruşmanın başlangıcında Pehlivan'ın Avukatı Özcan Kurnaz, Balyoz davasının bazı sanıklar açısından halen temyiz sürecinde olduğunu hatırlatıp, bunun bekletici sebep sayılmasını istedi. Pehlivan da altı konuda soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Pehlivan, "2011'deki Yargıtay üyeliği seçimlerinde bana oy veren HSYK üyelerinden kaçı hakkında örgüt üyeliğinden işlem yapıldığının araştırılmasını istiyorum" dedi. Mahkeme'nin, yargılamanın geldiği aşama açısından bu talepleri reddetmesinden sonra Pehlivan, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasına başladı.
Savunmasına usule ilişkin itirazlarıyla başlayan Pehlivan, suçüstü hali olmamasına rağmen Yargıtay Ceza Genel Kurulu veya Anayasa Mahkemesi yerine burada yargılanmasının Anayasa ve AİHS'e aykırı olduğunu bildirdi. 15 Temmuz'dan sonra açığa veya gözaltına alınan yargı mensupları listesinin bir fişleme çalışması olduğunu ve 15 Temmuz'dan çok önce hazırlandığını öne sürdü. Bylock kullandığı iddiasını bir kez daha reddeden Pehlivan, Balyoz ve merhum Ali Tatar'la ilgili olarak da şunları söyledi:
"Kamuoyunda Balyoz olarak bilinen davada Bilal Bayraktar görevliydi. Bir süre sonra ben koordinatör savcı olarak görevlendirildim. Mehmet Ergül atanınca da yardımcı cumhuriyet savcısı olarak çalıştım. 4 savcının ortak kanaatiyle kamu davası açıldı. İddianame yazılırken sadece dijital delillere dayanılmadı, tanık ve şüpheli beyanları, ses kayıtları ve bilirkişi raporu da esas alındı. Yargılama ve temyiz süreci bizlerin katılmadığı adli işlemlerdir ve dosya halen bazı sanıklar için temyizdedir. Merhum Ali Tatar'la ilgili konuya gelince, Karamürsel'deki aramalarda patlayıcılar ve belgeler ele geçirilince şüphelilerin bir kısmı tutuklandı.
Serbest bırakılınca itiraz edildi. Savcının itirazı, yargısal takdirini kullanma yetkisi ve aynı zamanda görevidir. 15 Temmuz'dan sonra da savcılar bu tür itirazlar yapmıştır, yapıyor. İtiraz tek başına sonuç doğuran bir eylem de değildir. Yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Kaldı ki, daha önce de şikayete konu oldu ve yargısal takdir olduğu yönünde karar verildi."
Pehlivan, savunmasının sonunda beraatı veya alt sınırdan cezalandırılması yönünde karar verilmesini istedi. Avukatının beyanından sonra Heyet Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, Pehlivan'a son sözünü sordu. Pehlivan, "Takdir mahkemenindir" dedi.
13 YIL 6 AY HAPİS CEZASI
Karar için duruşmaya yarım saat ara verildi. Kararı açıklayan Yargıtay Hakimi Abdurrahman Orkun Dağ, Süleyman Pehlivan için FETÖ’ye üyeliğinden 9 yıl hapis cezası verdi, daha sonra cezayı yarı oranında arttırarak 13 yıl 6 ay hapis cezasına çıkarıldı. Ayrıca Pehlivan’ın tutum ve davranışlarında pişmanlık gözlemlenmemesi nedeniyle indirim uygulanmamasına karar verildi. Pehlivan’ın tutukluluk halinin devamına da karar verildi.
AHMET TATAR ODATV'YE KONUŞTU
Kararı değerlendiren Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, “Bu davada ne Ali Tatar ne biz varız. Süleyman Pehlivan gerçek suçlarından yargılanana kadar peşini bırakmayacağız” dedi.
https://odatv.com/alitatariolumegoturenisimhakkindakararcikti21021910.html