Yavuz Selim Demirağ Yeniçağ gazetesindeki köşesinde ‘FETÖ Borsası Çıldırmış olmalı’ yazısında bu iddiaları şöyle dile getirdi: “15 Temmuz’dan bu yana el değiştiren şirketler, satışlar ve banka hareketlilikleri mercek altına alınsa kim bilir neler çıkar neler… Pis kokular her yanı sardı. Yargıtay koridorlarında bile “milyon dolarlar” konuşuluyor.
Çok değil 35 ay önce bir hukukçu dostumdan aldığım bilgiyi televizyon kanallarında ve konferanslarımda paylaştım. “FETÖ’den ağır cezalar alan Nazlı Ilıcak’ın 5 milyon TL karşılığında serbest bırakılacağı” iddiasını başkentte duymayan kalmamıştır. “Bir yıl önce serbest bırakılacaktı fakat tepkiler üzerine sarktı.
Kamuoyunun gazı alındıktan sonra tahliye edilecek” sözlerini biz değil bazı hukukçular söyledi. Kayseri’deki gazeteci meslektaşlarımız da Boydakların yakında tahliye edileceğini yazıyor.” Yavuz Selim Demirağ “FETÖ Borsası Çıldırmış olmalı…” başlıklı yazısında şu iddialara yer veriyor: 15 Temmuz darbe girişiminin sisleri dağılmış değil.
Kimilerine göre “milat” olarak addediliyor. Ancak 15 Temmuz koridorunun detaylı görüntüleri ortaya çıktıkça bakalım kimler enkazın altında kalacak. Ki bu tarihin çok uzak olmayacağı kanaatindeyim. Karanlığın aydınlığa dönüşeceğinden şüphemiz yok. Darbe girişimine dair hukuksuzluklarda o vakit yeniden yargılanacak.
Hem de “FETÖ Borsası”ndan başlayarak. Borsa deyince insanımızın aklına hemen “Menkul Kıymetler” geliyor. Ardından da döviz ve altın borsası… İstanbul merkezli borsa geride kaldı. “Hukuk Borsası”nın başta büyük şehirler olmak üzere ülke genelinde yayıldığı iddiaları adaletimiz açısından üzüntü verici. Ne de olsa mahkemelerin duvarında “Adalet mülkün temelidir” yazıyor. “Mülk” terimi artık “Para” yerine kullanılıyor.
Parayı veren düdüğü çaldığı gibi, parayı veren hapisten kurtuluyor söylemleri yargıya olan güveni gün geçtikçe azaltıp zedeliyor. “FETÖ Borsası” iddialarını ilk olarak AKP eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar duyurmuştu. Memleketi Gaziantep’te parayı verenin hapisten kurtulduğunu ifade ederken devlet erkini elinde bulunduran iktidardan bu güne kadar bu konuyla ilgili her hangi bir açıklama gelmedi.
Ak trollerin hedef tahtasına koyduğu Adalet Bakanı bile “yok öyle şey” diyemedi. Bu kadar gündeme gelmesine rağmen, borsa tıkır tıkır işliyor mu?.. Üstelik bu iddialar sadece yerel mahkemelere değil yüksek yargıya kadar uzanmış. Gaziantep’te kurulan borsa iddiaları Kayseri, İzmir, Bursa derken halka giderek genişliyor. 15 Temmuz’dan bu yana el değiştiren şirketler, satışlar ve banka hareketlilikleri mercek altına alınsa kimbilir neler çıkar neler…
Pis kokular her yanı sardı.Yargıtay koridorlarında bile “milyon dolarlar” konuşuluyor. Çok değil 35 ay önce bir hukukçu dostumdan aldığım bilgiyi televizyon kanallarında ve konferanslarımda paylaştım. “FETÖ’den ağır cezalar alan Nazlı Ilıcak’ın 5 milyon TL karşılığında serbest bırakılacağı” iddiasını başkentte duymayan kalmamıştır.
“Bir yıl önce serbest bırakılacaktı fakat tepkiler üzerine sarktı. Kamuoyunun gazı alındıktan sonra tahliye edilecek” sözlerini biz değil bazı hukukçular söyledi. Kayseri’deki gazeteci meslekdaşlarımız da Boydakların yakında tahliye edileceğini yazıyor. İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadının da tepkiler yüzünden bu güne kadar tahliye edilemediğini yakında sıranın ona da geleceği konuşuluyor.
Çıldırmış duruma gelen borsada telaffuz edilen para miktarı akıllara zarar…” Çaycıçorbacı içeride, zenginler dışarıda” tesbiti haklı. Olan her daima garibanlara oluyor. Komutanının emrini yerine getiren askerlere mübbed çıkarmak kolay. Zor olan adaleti yerine getirmek. İçeride yatan garibanların ahı bilmem kimlerden çıkacak. Önümüzdeki günlerde yaşanacak “tahliyeleri” mercek altına almayı ihmal etmeyin. Ve bu arada “düzenbaz borsacılara” da dikkat!
Yazının tamamımı okumak için: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fetoborsasicildirmisolmali53835yy.htm