Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel izniyle iki yıl önce ‘kamu yararına dernek’ kabul edilerek vergiden muaf tutulan Yedi Başak Derneği, “Umut Eskişehir” adı altında 1920 Ekim 2024 tarihinde Anadolu Üniversitesi ve 2627 Ekim 2024 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde iki ayrı konferans verecek.
Başkanları Mustafa Bulut’un, ‘Kısas ve idamı’ savunduğu, şeriat istediği Yedi Başak Derneği, ‘Hocalarımız” başlığı altında vereceği konferanslara; Nurettin Yıldız başta olmak üzere, Molla Abdullah Yıldız, Halis Aydemir, Mustafa Koruyucu, Fatih Sultan Semiz , Hüseyin Gökalp, Gıyaseddin Karatepe, Muzaffer Ceylan, Kerim Buladı, Ramazan Kayan, Mustafa Ağırman, Melikşah Sezen, Muhammed Yazıcı, Teymullah’ı konuşmacı çağırdı.
Eskişehir’deki konferanslarda Atatürk karşıtı, laik rejime savaş açan isimlerin özenle seçildiği görüldü. Üniversite Araştırma Laboratuvarı (ÜniAr)’ın yaptığı 2024 yılı Öğrenci Memnuniyet Araştırması’nda, üniversite öğrencilerinin en mutlu olduğu şehir sıralamasında birinci olan Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki konferanslar, hafta sonu başlıyor.
(Mustafa Bulut)
Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Başkanı Mustafa Bulut, şeriat çağrıları ile tanınıyor. Hüda Par ile yakın ilişki içinde olduğu görülüyor. Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’la ilgili, “Kısasta hayat vardır. Bakara Suresi 179, caydırıcı cezalar uygulanmadıkça daha çok narin canlar yanacaktır. İdam yasalaşsın" dedi.
Nureddin Yıldız: “İslami evlilik için yaş haddi yoktur. 6 yaşında çocukla evlenilebilir. Asansörde halvet olabilir. Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor. Avrupalılar gibi çıplak gezinen bir kadın 6070 puanlık bir kadın, çıplaklığı para etmiyor. Etek giyse para etmiyor. Tesettürlü kadın para etmeye başlıyor. Tesettürle 90 puanlık kadın oluyor" diyor. Medreselerde dini eğitimi savunuyor.
(Nureddin Yıldız)
Mustafa Armağan: Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı kimliğiyle tanınıyor. Atatürk'e alenen hakaretten yargılandı. Onaylanmış, 1 yıl 3 ay hapis cezası var. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım ve manevi kızı Afet İnan’a sözleriyle tepki çekti. Afet İnan için, ‘nikahsız first leydi’ demişti.
(Mustafa Armağan)
Melikşah Sezen: “Kaç üniversite açtığınız, ne kadar konferans gerçekleştirdiğiniz, kaç akademisyen istihdam ettiğiniz, senede kaç kitap neşrettiğiniz, kaç hoca konuşturduğunuz… bunların hepsinin toplumu doğruya, güzele, ahlâka sevk etme tesiri, maalesef ki bir naylon faturacının, kara para aklayanın, suç makinesine dönmüş mafyavari adamların hukuku delebilen, siyaseti aşabilen gücünün ve gençleri cezbeden gösterişli hayatının nefsi cazibesi yanında yok hükmünde.”
Teymullah: “Şayet Allah adına bir iş yapacak olursanız, ayetlerle, hadislerle asla yetinmeyin! Efendimiz aleyhisselâm’ı olduğunuz yere koyun ve seyredin, sonra o ne yapacak olursa siz de öyle hareket edin. İlahi! Bize bırakırsan, 1 asır daha sürer bu zulüm. Bizlerin eliyle değil, görünmez ordularınla helak eyle onları.”
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Cumhuriyete, Atatürk'e, halkımızın bir bölümüne karşı açıkça hakaret eden, çocuk evliliği gibi çağdışı görüşlere sahip kişiler, dernekler, vakıflar, okulların, üniversite rektörlerinin, diğer kamu kurumlarının destekleriyle devletin dolayısıyla halkın tümüne ait imkânları sonuna kadar kullanıyor. Bu kişilerin, Türkiye Cumhuriyetine karşı eylemler için kullanışlı yapılar içinde olduğunu biliyoruz. Tarihimizde bu yapıların, din istismarcılığı üzerinden ulusal birliğimize karşı eylemleri de bilinmektedir. 15 Temmuz'u yaşamış bir ülkenin kamu kurumlarının kanatları altında gerici, istihbarat örgütleri için kullanışlı yapıları büyütme yarışına girmesi kabul edilemez."
(Kadem Özbay)
“Üniversitelerimizin bilim yuvası olması gerekir. Buralarda düzenlenen etkinlikler de üniversitelerin var olma amacına uygun olmalıdır. Hayatında bilimin kenarından geçmemiş, yazdıkları ve çizdikleriyle değil bilim insanı olmayı hak etmek sokakta saygın bir insan olma özelliklerine dahi sahip olmayan insanlar bu kurumlarımızda istihdam edilebilmektedir. Edilmeyenlerin de kolayca üniversite koridorlarında dolaştığını görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bu yardımları resmi kurumları aracılığı ile yapar, yapmalıdır. Devlet olarak yapmamız gerekenleri İHH, Deniz Feneri, Yedi Başak vb isimli kuruluşlara bırakmak, bunları kamu kurumları aracılığı ile desteklemek devletin kendi görevini yapmamasıdır.”
“Türkiye’nin dışa dönük yüzü dini cemaatler olamaz, olmamalıdır. 1920 Ekim tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi, 2627 Ekim tarihleri arasında da Osmangazi Üniversitesi’nde düzenlenecek olan etkinlikleri düzenleyen kuruluşlar, bu etkinliklere katılan kişiler yukarıda belirttiğimiz tüm özellikleri taşımaktadır. Çocuk yaştakilere nikah savunusu yapanlar, inanç özgürlüğü gibi inanmama özgürlüğünü içselleştirememiş çağdışı insanlar bu organizasyonların baş tacı ettiği kişilerdir. Biz bu tür etkinlikleri deşifre etmeye, sorumluları toplum önünde teşhir etmeye devam edeceğiz. Bu ülke şeyhlerin, hoca efendilerin, ülkesi olmayacaktır.”
Nureddin Yıldız gibi birçok isme 2627 Ekim’de konferans verdirmeye hazırlanan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi hesapları, son Sayıştay raporuna göre; 343 milyon lira açık verdi.
Eylül 2024’de yayınlanan Sayıştay Raporu’ndaki önemli bazı bulgular şöyle; Hazineden, 2 milyar 392 milyon 899 bin TL bütçe alan üniversite, paranın yüzde 93. 3’ünü harcamış. Ayrıca tıp fakültesi ve kira gelirleri elde edilmiş. Üniversite kampüsündeki kiracı işyerlerinden 9’u ruhsatsız, 5’i hijyen şartları taşımıyor. Vergi levhası, yangın söndürme cihazı gibi eksikler var. Kamu ihalelerinde yüzde 10 sınırını aşan harcamalar için üniversite yönetimi, Kamu İhale Kurumu’ndan izin almamış.
Döner sermaye işletmelerinde başlangıç bütçesi 1 milyar 101 milyon 826 bin TL öngörülse de, yıl içinde bütçe gider ve gelirleri 2 milyar 344 milyon 605 bin TL’ye çıkmış. 2 milyar 249 milyon 569 bin TL bütçe giderine karşılık, 2 milyar 14 milyon lira bütçe geliri ile yılı kapatmış. Bu durumu Sayıştay, “İşletmenin gelir tablosunda 1 milyar 981 milyon 193 bin TL gelir, 2 milyar 325 milyon 139 bin TL gider gerçekleşmiş olup, dönem 343 milyon 940 bin 640 lira zararla kapanmıştır.” diye raporladı.
(Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, ODTÜ tarih bölümü mezunu ve yüksek lisansını da rektör olduğu üniversitede yine tarih alanında yaptı.)
Ziraat Fakültesinde üretilen ve satışı yapılan ürünlerde kayıp tespit edildi. Sayıştay denetim raporunda bu durumu; “Satılmak üzere üretilen nohut, buğday, bal, zeytin, kasaplık tavuk, kasaplık bıldırcın, bitkisel yağ, nar, kiraz, tavuk yumurtası, bıldırcın yumurtası, yonca gibi ürünlerin stok kayıtlarına alınmadan doğrudan satışının yapıldığı tespit edildi. Söz konusu mamullerin üretim ve satış süreci Döner Sermaye İşletmesine tam ve doğru olarak yansıtılmamıştır” dedi.
Sözcü