Dilek Güngör, "Esasen soyadı Özbulcum olan Sezgin Baran Korkmaz'ın (16 yaşındayken soyadını değiştirdi) Tayyere Evleri'ne nasıl çökmeye çalıştığına, Kervansaray'da yaşananlara, İlknur Özmen'e yapılan şantajlara, Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan) ile yollarının nasıl kesiştiğine, kara para aklama operasyonlarına, Mega Varlık'ın özel bir bankayla münasebetlerine ve birçok işadamının başına gelenlere sonra değineceğim" ifadelerini kullandı.
Güngör'ün "SBK Türkiye’ye mi ABD’ye mi verilecek?" başlıklı dikkat çeken yazısı şöyle:
"Hiç tevazu etmeyeceğim. Yaklaşık 4 yıl önceydi. O dönemde gazetecisinden, bürokratına kadar herkesin mutebermiş gibi saygı gösterdiği, hatta korkudan tir tir titrediği sözde işadamıyla ilgili 45 yazı kaleme aldım. Borajet'i hangi yöntemlerle ele geçirdiğini, Kervansaray otellerine çökme girişimini, Rahip Brunson meselesine nasıl dahil olduğunu anlattım. Ben bunları yazarken ve o dönemde konuyu araştırıp kapı kapı dolanırken, şimdi cengaverlik yapan gazeteci arkadaşların bir kısmı benim muteber bir işadamını karaladığımı öne sürüyordu. Bir kısmı aldığı 'Kars Kaşar'larını yiyordu. Bir kısmı da Sezgin Baran Korkmaz'dan PR hizmeti bedellerini ıslatıyordu.
Şimdi bakıyorum, Avusturya'da tutuklama kararı gelir gelmez herkesin gazetecilik aşkı alevlendi.
Neyse…
Esasen soyadı Özbulcum olan Sezgin Baran Korkmaz'ın (16 yaşındayken soyadını değiştirdi) Tayyere Evleri'ne nasıl çökmeye çalıştığına, Kervansaray'da yaşananlara, İlknur Özmen'e yapılan şantajlara, Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan) ile yollarının nasıl kesiştiğine, kara para aklama operasyonlarına, Mega Varlık'ın özel bir bankayla münasebetlerine ve birçok işadamının başına gelenlere sonra değineceğim. Bugün işin sıcaklığı nedeniyle 'iade' meselesiyle ilgili birkaç kelam edeyim.
Malum, Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili Türkiye'nin bir süredir yürüttüğü soruşturma vardı. Geçen yıl SBK Holding'e operasyon yapıldı. Sezgin Baran Korkmaz ve diğer 13 kişi 'terörün finansmanı' ile suçlandı. Sonra ne olduysa Korkmaz'ın adli kontrol tedbiri kalktı. Kendisi yurtdışına kaçtı, buradaki adamları serbest kaldı. Ama ABD'de Kingston kardeşler ve Lev Aslan Dermen'le ilgili dava devam ediyordu. Sezgin Baran da İsviçre'den Avusturya'ya geçince yakayı ele verdi. Şimdi avukatları Türkiye'ye iade edilmesini istiyor. ABD Adalet Bakanlığı devreye girdi.
Türkiye'ye gelebilir mi?
Hiç sanmıyorum.
Zira, ABD ile Avusturya arasında 2005'te imzalanan bir 'iade' anlaşması var. 'ABDAB Suçluların İadesi Anlaşması'na göre, ABD Adalet Bakanlığı ile Avusturya İçişleri Bakanlığı arasında gerekli bilgi, belgeler gönderildikten sonra iade işlemleri gerçekleşiyor. Eğer birden fazla ülke aynı kişinin kendi ülkesine iadesini istiyorsa, 1998 Suçluların İadesi Antlaşması'nın 17. Maddesi'ne göre karar veriliyor. Yani Avusturya taleplerin bir antlaşma uyarınca yapılıp yapılmadığına, suçların her birinin işlendiği yerlere, talepte bulunan devletlerin ilgili menfaatlerine, suçların ciddiyetine, talepte bulunanlar arasında sonradan herhangi bir iade olasılığına, devletlerin taleplerinin alındığı kronolojik sıraya bakacak. Türkiye de Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi'ne (SİDAS) taraf… Ancak ek protokollerin büyük bölümüne henüz taraf değil. Velhasıl, ABD'nin resmi talebinin dikkate alınması büyük olasılık… ABD'ye iade edilirse Dermen'in 130, Kingstonlar'ın 80 yıl hapse mahkum edildiği davada Korkmaz da en az 50 yıl ceza alır."
https://www.krttv.com.tr/gundem/beratalbayrakcephesindensbkyanititurkiyeyeh82497.html