Muğla Bodrum'da bölge halkı, yeşil alanı yapılaşmaya açan imar planına karşı yürüttükleri hukuk mücadelesini kazandı.
Patronlar Dünyası'nda yer alan habere göre, Çiftlik Mahallesi'nde mülk sahiplerinin haklarını ve doğal sit alanlarını korumak amacıyla hukuk mücadelesi verdiklerini belirten davanın avukatı Bilgehan Şahin, çıkan kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.Bodrum'un gözde bölgelerinden biri olan Çiftlik Mahallesi, hazırlanan Nazım İmar Planı ile yapılaşmaya açılmak isteniyor. Doğalarının sermaye gruplarına peşkeş çekilmek istendiğini belirten bölge halkı ise imar planının iptali için mahkemeye dava açtı.Muğla 3. İdare Mahkemesi, alı Mahallesi sınırlarında bulunan 2. ve 3. Derece Doğal Sit Alanı sınırları dahilinde hazırlanan ve 1/25000 ölçekli İlave ve Revizyon Çevre Düzeni Planı, Yalı Kıyı Kesimi 1. Etap 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile anılan imar planlarını iptal etti."HAK SAHİPLERİ MAĞDURİYETE UĞRUYOR"Mahkemenin kararını değerlendiren davanın avukatlarından avukat Bilgehan Şahin, "Mahkeme açtığımız dava sonucu hak sahiplerinin mağduriyete uğradığını, bölgedeki doğal sit alanlarının zarar göreceğini ve uygulanmak istenen imar planının turizm yatırımlarını teşvik etme amacına aykırılık teşkil ettiğine hükmederek uygulanmak istenen imar planını iptal etti" dedi."KAMU YARARINA AYKIRI"Uygulanmak istenen çevre düzeni planının, Çiftlik Mahallesi özelinde yapılarak Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 18. maddesine aykırı hareket edildiğini düşündükleri için bu yönde hukuk mücadelesi verdiklerini kaydeden Şahin, şöyle devam etti:"Bölgede yapılan imar planının öncelikli amacının bölgeyi turizm yatırımlarına açmak ve daha sonra konut yapımının önüne geçmek olduğu, 2 bin metrekare sınırı altında kalan kök parsel maliklerinin küçük butik hotel, motel, apart gibi turizm yatırımları yapmalarının önüne geçilmesinin, imar planının turizm yatırımlarını teşvik etme amacına aykırılık teşkil ettiği, imar planı yapılan turizm alanındaki parsellerin çoğunluğunun bölgenin yerli halkına ait ve 2 bin metrekare altında oluşmuş kök parsellerden oluştuğu, söz konusu imar planının geçerli olması halinde, parsellerin bu hali ile imar kabiliyetini kaybedeceği, söz konusu planların uygulamaya girmesi halinde taşınmazının değer kaybedeceği, tesis edilen işlemlerin hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu ileri sürdük. Dava dosyamızı inceleyen Muğla 3. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemlerin iptaline karar verdi."