Dün Ankara'da deyim yerindeyse Katar şov vardı. Varlık Fonu ve Katar Yatırım Otoritesi arasında imzalanan anlaşmaya göre Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katar'a satmak üzere bir mutabakat zaptı imzalandı. Katar ile Türkiye arasında imzalanan 10 anlaşmanın toplam tutarının 300 milyon dolar olduğu belirtilirken bu anlaşmaların tek tek maddi büyüklükleriyle ilgili olarak bir bilgi yok.
Söz konusu anlaşmalar arasında Varlık Fonu'na ait Borsa İstanbul'un satış fiyatının açıklanmaması dikkat çekerken yetkililer Varlık Fonu'nun Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadığını bu yüzden yaptığı anlaşmaların fiyatını açıklamayabileceğini ifade ediyor.
Anlaşma hakkında bilgi sahibi olan isimler mutabakat zaptı imzalandığı için henüz Borsa İstanbul'dan pay satışının resmiyet kazanmadığını satış resmiyet kazansa dahi fiyatı açıklamak için Katar tarafının da onayının alınması gerektiğini belirttiler.
Borsa İstanbul'da ileriki yıllarda pay satışı olsa bile yüzde 51 kamu payının gözetilmesi bekleniyor.
Geçmiş yıllarda ABD'nin en büyük endekslerinden Nasdaq da yaptığı teknoloji transferi sebebiyle Borsa İstanbul'a ortak olmuştu. Nasdaq daha sonra bu payını satıp çıkarken, Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası (EBRD) da Borsa İstanbul yatırımcıları arasında yerini almıştı.
Halkbank davasından dolayı ABD'de yargılanan Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın Borsa İstanbul Genel Müdürü olarak atanmasının ardından EBRD sürpriz bir şekilde Borsa İstanbul'daki payını Varlık Fonu'na satmıştı.
Borsa İstanbul'un yüzde 10'unun Katar Yatırım Otoritesi'ne satılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan ekonomist Uğur Gürses yasalardan bağımsız olarak satış miktarının halka açıklanması gerektiğini söyledi.
Borsa İstanbul'un kamusal bir varlık olduğunu aktaran Gürses, “Kamu malının satışının şeffaf bir şekilde yapılması lazım. Varlık Fonu'nun ihale kanununa tabi olmaması hesap verebilir olmasını engellememeli. İki tarafın fiyat konusunda zımni bir anlaşması var bu kamuoyu ile paylaşılmalı” değerlendirmesinde bulundu.
Gürses fiyatın nasıl belirlendiğinin şeffaf olmamasının da ayrıca bir sorun olduğunu aktarıyor.
Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu Varlık Fonu’nun özel kanunlar ile korunduğunu belirterek fonda hesap sorulamayacak bir mekanizma kurulduğunu anlatıyor. Muratoğlu, ” Katar, Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Varlık Fonu'ndan aldı. Kuvvetle muhtemel 5 kuruş ödemedi! Bedavaya gitti. Tıpkı yine Katar'a 25 yıllığına kiralanan TankPalet fabrikası gibi… O da bedavaya verilmişti!
Kim ne diyecek ki? Canım istedi verdim hissesini…
Sayıştay dâhil hiçbir kurum onu denetleyemez. Özel kanunla korunuyor, kimse bir şey diyemez! Kamu İhale Yasası ile Devlet İhale Yasası'nın da içinde bulunduğu birçok yasa, fon ve şirket ile bu fon tarafından kurulacak diğer şirketler için uygulanamıyor.
Denetlenemiyor. Soru sorulamıyor. Hesap verilmiyor. Bu kadar kanunun koruduğu bir fona değil müfettiş, maliye bakanı bile hesap soramaz! Zaten niyet de o! Kurumlar Vergisi'ne tabii değil… Borçlanabilecek ama Sermaye Piyasası Kanunu onu ilgilendirmiyor. İhale açabilecek lakin ihale mevzuatı onu hiç ırgalamıyor. Bir anlamda fon kiracı ama evi de satar, geliri de fona yazar! Öylesine yetkileri var.
Nitekim devirler devam edecek. Fon paraları kim bilir nereye gidecek? Varlık demişken aklıma geldi… Varlık fonuna devredilenler arasında AKP'nin 18 yıllık iktidarından devredilmiş tek bir varlık var mı? Yok!” ifadelerini kullandı.
https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/borsaistanbulpaylarininkatarakacasatildigibilinmiyor6143337/