Kaynak bulamadığı için devletin borç yükünü her geçen gün daha da artıran iktidar, borçlar üzerinden bütçeyi sanal gelirle daha da pembeleştirdi. Yeniden ihraç edilen Hazine tahvillerinin biriken faizlerinin bütçeye gider yerine gelir yazılması yöntemiyle bu yılın bütçesine 61 milyar 515 milyon lira sanal faiz geliri yazıldı. Vade sonunda ödenecek olan borcun muhasebe tekniğiyle bütçeye reel gelirmiş gibi yazılması sayesinde sadece bu yılın bütçe açığı yaklaşık 61 milyar lira daha düşük çıktı. Son 3 yıl içinde bu yolla bütçeye yazılan sanal gelir toplamı ise 101 milyar 708 milyon lira gibi devasa boyutlara ulaştı. BOTAŞ'ın Rusya'ya olan ve yaklaşık 250 milyar lirayı bulan doğalgaz borcu da bütçeye girmediği için 139 milyar lira görünen bütçe açığının gerçekte 500 milyar liraya yaklaştığı hesaplanıyor.
GİDERLER GELİRE YAZILDI
Bütçenin en büyük gider kalemleri arasında yer alan ‘faiz' son dönemde bütçenin en büyük gelir kalemlerinden biri haline geldi. Bütçedeki ‘Borçlanma Senedi Geçmiş Gün Faizleri ve Primli Satış Geliri' isimli kalem son 3 yılda, bir önceki 3 yıla göre 12.5 kat birden arttı. 2020, 2021 ve 2022 yıllarını kapsayan son 3 yılda faiz geliri adı altında bütçeye yazılan sanal gelir tutarı 101 milyar 708 milyon liraya ulaştı. Bunun yarıdan fazlası olan 61.5 milyar liralık kısmı 2022 yılında bütçeye yazıldı. Oysa 2017, 2018 ve 2019'u kapsayan bir önceki 3 yıldaki sanal gelir sadece 8.1 milyar lira olmuştu. TÜFE'ye endeksli tahvil borçlanmaları arttıkça sanal gelir adeta patladı, bütçe açığını düşük gösteren en önemli kalem haline geldi.