Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları sırasında karargâh olarak kullandığı Bigalı köyündeki “Atatürk evi” restorasyonunun tarihi yapıyla ilgisi olmayan malzemelerle yapıldığı ortaya çıktı. Bina mantolama yöntemiyle köpük strafor kullanılarak restore edilmiş. Ahşap olduğu için zaten yanma tehlikesi bulunan ev, daha da korunaksız hale gelmiş oldu.
1915 yılında Çanakkale Savaşları sırasında Mustafa Kemal tarafından kullanılan Bigalı köyündeki ev bu yıl başında restorasyona alındı. Hürriyet gazetesinden Ömer Erbil, yerinde incelediği restorasyonda tarihi dokuyla bağdaşmayan malzemeler kullanıldığını yazdı. Tarihi yapıda modern binaların dış cephelerinde ısı yalıtımı için mantolama olarak tabir edilen yöntemle köpük strafor kullanıldığı ortaya çıkarken, en az 100 yıllık evin modern bir bina görüntüsüne büründü.
Bigalı köyündeki müzeye çevrilen evde 2017 yılı şubat ayında restorasyona başlandı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nca ihale edilen işi 659 bin lira bedelle Restaş Restorasyon şirketi aldı.
Uzun yıllar müze olarak kullanılan tarihi binada deprem, iklim, doğa şartlarının oluşturduğu bozulma ve yıpranmalar tespit edildi. Restorasyon hazırlıkları nedeniyle müze bir dönem kapalı kaldı. Ekim 2017 tarihine kadar da restorasyonun bitirilmesi öngörüldü. Binanın çatısı söküldü, dış cephe duvarları soyuldu. İçindeki eski döşeme ve tabanları söküldü. Duvar derzlerinde boşalmalar tespit edildi.
Ömer Erbil izlenimlerini şu sözlerle aktardı: “Restorasyonu yerinde incelediğimiz binanın çatısı yenilenmiş, dış ve iç duvarlara sıva yapılmıştı. Sökülen taban döşemelerinin yerine taş döşeme kaplanmıştı. Ancak birinci katın tavanındaki straforlar dikkat çekiyordu. Isı yalıtımında kullanılan strafor ile kaplandığı net şekilde görülüyordu. Tarihi dokuyla ilgisi olmayan mantolama uygulaması nedeniyle 100 yıllık Atatürk Evi resmen ‘yepyeni bir bina’ görüntüsüne kavuşmuş.”
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada mantolamanın nedenine yönelik bilgi verilmeyerek şöyle denildi: “Alt kat zemin kaplaması orijinalinde sıkıştırılmış topraktır ve yeni yapılan kaplama fayans değildir. Doğal ve yeterli basınç dayanımına sahip bir doğal taş olan traverten kaplama alt katın zemin kaplaması için seçilmiştir. Taş seçimi yapılırken müdahalenin özgün olmadığının da vurgulanması hedeflenmiştir. Yapının iç cephesi ve dış kısmın üst kattaki 3 cephesi sıvalıdır. Bu sıva dış cephede hımış tekniği ile yapılan duvarın korunması için zaruridir. Yeni yapılan uygulamada farklı olarak, dış cephede kâgir teknikle örülmüş ve öncesinde sıvalı olan kuzeydoğu duvarı, duvar dokusunu göstermek üzere sıvanmadan bırakılmıştır.”
Restorasyon uzmanları bu uygulamanın tarihi bir yapıda kullanılmasının büyük bir hata olduğu görüşünde. Özellikle ahşap yapılarda halihazırda var olan yangın tehlikesini daha da arttıran bu uygulamanın beton binalarda ısı yalıtımı için yapıldığına dikkat çekiliyor.
Birinci Dünya Savaşı’nın başıydı. Sofya’da Ateşemiliter olan Yarbay Mustafa Kemal, Harbiye Nezareti’nden (Genelkurmay Başkanlığı) ordu içinde kendisine görev verilmesini istedi. 20 Ocak 1915’te, Tekirdağ bölgesinde yeni kurulmakta olan 19. Tümen Komutanlığı’na tayin edildi. Mustafa Kemal kısa sürede tümeni oluşturdu, 25 Şubat 1915’te, Çanakkale Savaşları’na katılmak üzere Eceabat’a intikal etti. İkmal yapıldıktan sonra da 18 Nisan 1915’te Çamyayla (Bigalı) köyüne gelerek, muhtarın tahsis ettiği köy evini karargâh olarak kullanmaya başladı. Atatürk’ün 24 Nisan 1915 sabahı savaş başlayana kadar kaldığı ve karargâh olarak kullandığı Bigalı köyündeki ev 1970’lerde Kültür Bakanlığı’na devredilerek müze haline getirildi.
http://halktv.com.tr/ataturkevibigalikoyurestorasyon267073