CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul Turizm Komisyon Başkanı ve CHP İstanbul İl Başkan Vekili Gülsüm Hale Özcömert Çoşkun, İl Başkan Yardımcısı Eser Şenay ve Turizm Komisyon üyeleri ve partililerle birlikte tarihi Yarımada'da esnafın sorunlarını dinledi. Tarihi Yarımada ile ilgili genel bir bilgi aldıktan sonra buradaki esnafla sohbet eden Kaftancıoğlu, kendisini dükkanına davet edenleri geri çevirmedi.
Sultanahmet Semt Pazarı’nı da gezen Kaftancıoğlu ile pazar esnafı arasında geçen diyalog şöyle:
Kaftancıoğlu: Nasılsınız, işle nasıl?
Pazarcı: Zaten açız abla. Bir kıvırcık olmuş 10 TL. Domates bugün halin içinde 5 TL kilosu, yarısını da çöpe atıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin. İnsanlara anlatamıyoruz. 15 kilo çeri domates almışım, yarısı çürük.
Kaftancıoğlu: Vatandaşın derdini, esnafın derdini çözmek lazım.
Pazarcı: İlgilenen yok, bu durumlara değinen yok.
Kaftancıoğlu: Seni, beni unutmuş bir anlayış var. Üzgünüm ama. Sorun orada değil, burada da değil. Sorun, bunu bu hale getirende.
Pazarcı: Arayışı tabanda mı aramak lazım işte… Onu da arayamıyoruz işte. Onu aramak lazım.
Kaftancıoğlu: Arayacağız onu hep birlikte.
Pazarcı: İnşallah, Allah sonumuzu hayır etsin. Ama cesareti sizden alıyoruz.
Kaftancıoğlu: Bu ülkede ürettiğimiz her şeyi hakça bölüştüğümüzde herkes bu ülkede rahat edecek.
Pazarcı: İşte mesele onun yapılmaması.
Kaftancıoğlu: İşte onu yapacağız. Göreceksiniz.
Pazarcı: İnşallah, temennimiz ondan yana.
Pazarcı Ali: Derdimiz zamlar. Şu an bu domates 6 TL, 8 TL. Zamlar bizi yoruyor. Alamıyoruz, burada satamıyoruz. Herkes bizden şikayetçi yani. Şu poşetin kilosu olmuş 17 TL. Durmadan diyorlar, ‘Dolar yükseldi zam’.
Kaftancıoğlu: Birileri dolar yükselince 'Maaşınızı dolar olarak mı alıyorsunuz' diye laf ediyor. Demek ki dolar yükselince buradaki fiyat da artıyor.
Pazarcı Ali: Biz artık bıktık dert anlatmaktan. Kimse de bizi anlamıyor. Arada küçük esnaf eziliyor. Büyük esnaf tarladan getirip şu domatese 2 TL verebiliyor rahatlıkla, ama biz bunu yapamıyoruz. Ama bunu kimse anlayamıyor. Anlamak istemiyor. Biz bıktık yani. Durmadan işgaliyelere zam, poşete zam.
Kaftancıoğlu: Aliciğim, söylediklerin çok doğru. Kimse anlamıyor değil, aslında herkes neyin ne olduğunu görüyor, ama ne yazık ki senin, benim, vatandaşın derdini görmek istemeyenler var. Ve bunların çözümü çok kolay, biz vatandaşın derdini gören, vatandaşa hizmet etmek için siyaset yapan anlayışı iktidara getirdiğimizde emin olun bu sorunlarınız hepsi çözülecek. Umudunu asla kaybetme. Hep beraber üstesinden geleceğiz.
Kaftancıoğlu: Nasılsınız? Valla vatandaş, esnaf iyi olursa biz iyi oluyoruz.
Pazarcı: Böyle gezmeniz çok iyi pazarlarda. Güven oluyor, saygı oluyor. Mesela insanların kişiliği değişiyor, konuşmadıktan sonra bilemiyorsun.
Kaftancıoğlu: Ben diyorum ki siyasetçinin görevi vatandaşa hizmet etmek. Siyasetçi burada gezmeyip nerede gezecek? O zaman siyaset yapmasın.
Pazarcı: Ancak seçim zamanı gezmenin bir anlamı yok. İnsanların gönlünü almak lazım. Her şey bu ülkede günlük güneşlik olmuyor. Şu zamanlar, çok zor zamanlar geçiyoruz. Her şey ateş pahası. Ne güzel, böyle gelmişsiniz, esnafa moral oluyor.
Kaftancıoğlu: Valla keşke siyasetçiler ve iktidardakiler sussa da sen konuşsan. Bizler her zaman anlaşamayabiliriz, sorunları çözemeyebiliriz ama yan yana gelip bütün sorunlara ortak çözüm bulabiliriz. Biz de CHP olarak, emin ol sadece sizler için buradayız ve bu sorunların nasıl çözüleceğini biliyoruz. Yan yana gelerek.
Pazarcı: Artık insanlar anladı her şeyi. Herkes her şeyi biliyor. Siz bana 'bu pahalı mı' diye sorsanız (turp demeti gösteriyor) insanlar zaten neyin ne olduğunu biliyor. Girdileri çıktıları pahalı zaten, mazotu, gübresi ucuz olacak ki bu da ucuz olsun. Kendi yaptığı faiz zamlarını göz önüne götürmüyor, geliyor pazara. Kökünü kurut önce sen. Burada vatandaş gelip bir kıvırcık alamıyor. 8 TL bir kıvırcık. Yazık, 8 TL nedir ya? Biz akşama kadar müşteriyle bunun kavgasını yapıyoruz. Bu ne pahalı? Pazarcının karı belli zaten. 2 TL karı var. Yarı yarıya geçen senden itibaren fiyatlar yükseldi.
Kaftancıoğlu: Ben şimdi böyle durumlarda hep diyorum ki asla umutsuz olmayın, biz sorunun kaynağını biliyoruz. Sorunun kaynağı ortadan kaldırılınca bu sorunların hepsini çözeceğiz. Bu ülkede eşit ve kardeşçe yaşayacağız.
Pazarcı: Temennimiz o.
(ANKA)