Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Hafize Gaye Erkan’ın ardından Merkez Bankası Başkanlığı görevine getirilen Fatih Karahan, bugün yaptığı sunumla enflasyon beklentisini açıkladı. Başarır, açıklanan enflasyon rakamlarının ‘gerçekçi olmadığını’ belirterek, “Böyle giderse kısa sürede bir Merkez Bankası Başkanı daha göreceğiz” dedi.
Başarır, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) törenine katılmamasına sert tepki gösterdi. Akarca’nın AYM’yi tanımadığını söyleyen Başarır, “Ben buradan Yargıtay üyelerine sesleniyorum: Buna izin vermeyin, buna izin verdirmeyin. Yargıtay’ın bu törene katılmaması kabul edilemez” dedi.
Yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 36 olarak açıkladı. Bu tahminin tutmayacağını kendisi de biz de 85 milyon da biliyor. Ama maalesef bu Merkez Bankası Başkanı da Saray’ın tahminini bizlerle paylaşıyor.
Ülkenin bu noktaya gelmesinde Merkez Bankası başkanlarını suçluyoruz ama tek suçlu Erdoğan. Beyefendiye Merkez Bankası başkanı dayanmıyor. Çünkü ekonomiye, TÜİK’e, faize, enflasyona kendisi karar veriyor. Merkez Bankası başkanları da maalesef yaptıkları tahminlerle gülünç duruma düşüyor.
Merkez Bankası Başkanı’na sormak isterim. Asgari ücreti daha yakın zamanda 17 bin 2 lira olarak belirlediniz. Ama o günden bu güne asgari ücret 15 bin 934 liraya geriledi. 10 bin lira en düşük emekli maaşı belirlendi. Bir ay olmadı 9 bin 372 liraya düştü. Görüyoruz ki ekonomiyi idare edemeyen bir iktidar var. Böyle giderse kısa sürede bir Merkez Bankası Başkanı daha göreceğiz.
Bugün AYM Başkanı, AYM’nin kararlarının tartışılmayacağını, kişisel ihtiraslarla uygulanmamasının sıkıntılı olduğunu, tek adamın, Recep Tayyip Erdoğan’ın gözlerinin içine bakarak konuştu. AYM kararları kabul edilmiyorsa, Anayasa bir kenara bırakılıyorsa ve karşısında Anayasa’ya bağlılık yemini eden bir Cumhurbaşkanı varsa, bu konuşmayı dinlerken yüzü kızarmıyorsa… Ben AYM Başkanı’nı tebrik ediyorum. Çünkü Erdoğan’ın gözünün içine baka baka Anayasa’nın üstünlüğünü anlattı.
Yargı birbirine kafa tutulacak organ değildir. Bugün Anayasa Mahkemesi’nde bir tören var. Herkes orada. Devlet orada, Cumhurbaşkanı orada ama Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca orada değil. Neden değil? Çünkü AYM’yi tanımıyor. Ben buradan Yargıtay üyelerine sesleniyorum: Buna izin vermeyin, buna izin vermedirmeyin. Yargıtay’ın bu törene katılmaması kabul edilemez.
Türkiye nüfusu neden azalıyor? Hadsizce insanlara 3 çocuk tavsiyesi yapan Erdoğan’a sormak isterim: Nüfusumuz neden azalıyor. TÜİK bir çalışma yaptı. Buna göre, nüfusun 2023 yılında 86.9 milyona çıkması bekleniyor. Ancak 6 Şubat’ta açıklanan verilerde gördük ki nüfusumuz 85.4 milyon kişi. Yani TÜİK’in tahmininden 1.5 milyon kişi daha az olmuş. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş. Neden nüfusumuz azalıyor? Bunu tartışmak, bilmek zorundayız. Bunun açıklanması lazım. Bir, 6 Şubat depremi önemli. 50 bin yurttaşımızın hayatını kaybettiğini söylediler biz en az 150 bin dedik. Murat Kurum bunu itiraf etti. Göç istatistikleri… Yurt dışına giden çok sayıda yurttaş oldu. Ama çocuk yapma sayısının Türkiye’de düştüğünü görüyoruz. Avrupa’da, dünyada 2.1 iken ortalama bizde bu oran 1.62 olarak gerçekleşti. 3 çocuk yapan Cumhurbaşkanına buradan sormak isterim, nüfus neden azalıyor. Sığınmacı nüfusunun ne kadar arttığını bilemiyoruz ama bizim nüfusumuz beklenen oranda artmıyor?
Peki neden artmıyor. Bir bebeğin masraflarına bakalım. Bebek bezi masrafı ortalama 2 bin 400 lira. Mama masrafa bin 250 lira. Ortalama bir çocuğun 78 bin lira civarında aylık gideri var. Peki asgari ücret ne kadar? 17 bin 2 lira. Bu şartta insanlar bir çocuk dünyaya getirdiğinde bakıp, büyütüp besleyebilecek mi? Hayır. Bunun sorumlusu Saray yönetimi. Çocuğa gelmeden önce insanlar evlenebilecek mi? Sadece ev eşyalarının değeri 500 bin lira. En minimum harcama bu. AKP’nin Türkiye’yi getirdiği nokta bu.
Batman’da yaşanan bir rezalet… Batman Milletvekili HÜDA PAR, aynı zamanda Batman Belediye Başkanı Serkan Ramanlı okulları geziyor. Sınıflara giriyor danışmanlarıyla. Türkiye’de özerkliği tartışlan HÜDA PAR, okullara gidip propaganda yapabiliyor. Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmeyen HÜDA PAR’ın sınıflarda ne işi var? Yazıklar olsun.
Tele1