Diyanet'in Kuran kursundaki cinsel istismar skandalında kan donduran detaylar!

Kuran kursundaki küçük yaştaki çocukları istismar eden belletmen H.A.’ya yönelik iddianame, beş ay süren skandal sırasında yurtta görevli personele yönelik herhangi bir yaptırım uygulanmadığını gösterdi. Diyanet’in sessizliğini koruması tepki çekti.

Birgün'den Mustafa Bildircin'ın haberine göre, tacizci belletmenin en az beş ay boyunca çocukları istismar ettiği ve şiddet uyguladığı belirtildi. Çocuklara porno seyrettiren tacizci belletmen, bir çocuğu istismar etti, başka bir çocuğa da “Bizi videoya al” dedi. İddianameye göre belletmenin tam 15 kez cinsel istismarına maruz bırakılan çocuklardan biri, defalarca da çeşitli zorlamalarla baş başa kaldı. Belletmen, tacize karşı koyan çocukları sopayla darbetti. Çocuklar, yaşananları ailelerine anlatmamaları için “Söylerseniz sizi keserim” sözüyle tehdit edildi.
 
DİYANET YAPTIRIM UYGULAMADI

Mağdur çocukların Kuran kursunda yaşananlara yönelik anlattıkları akıllara, “Diyanet’in kursları denetlenmiyor mu?” sorusunu getirdi. Küçük yaştaki çocukların aylar boyunca taciz edildiği kursta belletmen H.A’nın yanı sıra 11 çalışanın daha olduğu öğrenildi. Çalışanlar hakkında yalnızca idari soruşturma başlatılması ile yetinildiği bildirildi. İddianamenin, “cinsel istismar dosyası” açısından eksiklik taşımadığını söyleyen mağdur çocukların avukatı Ahmet Kılınç, “Eksiklik, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli yönünden. Diyanet’in disiplin soruşturması var ancak hiçbir yaptırım uygulanmamış” dedi. Kılınç, personele yönelik savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ifade etti.

ORADA KİMSE YOK MUYDU?

Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan ise yaptığı açıklamada, iddianamede yalnızca cinsel istismar faili belletmenin adının geçtiğini belirterek “Peki bu çocuklara defalarca tecavüz edilirken bu kursta hiç kimse yok muydu?” diye sordu. Olayın kamu görevlileri ayağına dikkat çeken Göğebakan, “Burası denetlenmez mi? Bu sorunun üzerinde durulması gerekiyor” diye konuştu.

Yalnızca suçtan zarar gören kişilerin ilk derece mahkemesindeki yargılamalara katılabileceğinin belirtildiği Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237’nci maddesi nedeniyle bu tür davalarda baroların elinin kolunun bağlandığının altını çizen Göğebakan, “Davaya müdahale talebimiz bu madde nedeniyle reddediliyor. Bunun ortadan kaldırılması için defalarca düzenleme talebinde bulunduk ancak siyaset kurumunun umurunda değil” ifadesini kullandı.

***

İsmail Saymaz da dünkü yazısında Erzurum Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu'nda 22 yaşındaki belletmen H.A tarafından uygulanan cinsel istismar ve darp skandalını yazdı.

H.A tarafından uygulanan cinsel istismar skandalının ayrıntılarını aktaran Saymaz Baba E.'nin 2 Aralık 2021'de savcılığa giderek 11 yaşındaki oğlu M.'nin cinsel istismara uğradığını bildirdiğini belirtti.

Saymaz, 'Kuran kursunda yedi çocuk hem istismar edilmiş hem de sopayla dövülmüş' başlıklı yazısını şöyle sürdürdü:

'Çünkü çocuklar üç ay önce başka Kuran kurslarına dağıtıldı. İstismarcı belletmen apar topar Yozgat'a gönderildi. Müftülük olayı kapatma gayretindeydi. Aman, duyulmasın! Aman, şehrin imajı sarsılmasın! Aman, Kuran kurslarına söz gelmesin!

ERZURUM'UN ORTA YERİNDEKİ KURS DİYANET'E BAĞLI

Oysa Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olan ve Erzurum'un orta yerindeki Palandöken ilçesinde bulunan kursta çocuklar sadist bir tecavüzcünün eline terk edildi. 1011 yaşındaki en az yedi çocuk altı ay boyunca hem cinsel istismara uğradı, hem de sopayla dövüldü.'

Daha sonra yaşananlarla ilgili detayları aktaran Saymaz, şu ifadeleri kullandı:

EN AZ 15 KEZ TECAVÜZ

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre 22 yaşında olan belletmen H.A., geçen yıl mayıs ayında kursta çalışmaya başladı.

Diyanet'in kadrolu çalışanı değildi.

Ücret almıyordu.

Kendisine oda verildi.

İlk önce M.'ye gözünü dikti.

Çocuğun vücuduna dokunmaya başladı.

Ardından M.'yi kucağına alarak, zorla odasına götürdü.

Sopasını göstererek, "Seni döverim ha" diye tehditler savurdu.

Kapıyı kilitledi, tecavüz etti.

Birkaç gün sonra elinden tutup yemekhaneye sürükledi M'yi. Ve yemekhanede de...

Belletmen, M.'ye 15 kez tecavüz etti. Aynı zamanda oral sekse zorladı.

İki ayrı cinsel saldırıda ise M.'nin yanında arkadaşı U. vardı. Belletmen ilkin U.'ya tecavüz edip M.'ye "Bizi videoya al" diyerek, bu anları kaydettirdi. Sonra M.'ye tecavüz edip U.'ya video çektirdi.

M., "Olmaz" dediğinde sopayla vurdu.

Porno film izletti.

VİDEOYA ÇEKTİRDİ

U. her şeyden önce M.'nin yaşadığı işkenceye tanıktı. Belletmen tarafından sopayla dövülen M.'nin vücudunun mosmor olduğunu gördü.

Bir akşam belletmen "Herkes gitsin, U. ve M. kalsın" dedi.

İki çocuğu odasında alıkoydu.

Kapıyı kilitledi.

U.'ya sopayı gösterip "Arkadaşına vurduğumun 10 katını sana vururum" diye tehdit etti.

Sonra iki çocuğa tecavüz etti.

İki hafta sonra U. çayhanede otururken, belletmen yanında geldi. "M.'yi öyle dövdüm ki, seni daha fazla döverim" dedi. İki çocuğu yine odaya götürdü. Tecavüz ederken, "Ailenize söylerseniz sizi keserim" diye tehdit etti.

Bundan iki hafta sonra hem tecavüz etti, hem de video çektirdi.

En son çocuklar H.A.'nın elinden kaçıp banyoya saklandı. Sopayla peşlerinden koşan H.A., "Yakalarsam vururum" diye bağırdı. Çocuklar kilere sığınsa da belletmenden kurtulamadı. Bir kez daha...

Bir keresinde de U.'ya sopayla vurup tecavüz etti.

Porno film izletti.

BEŞ ÇOCUĞA İSTİSMAR

Bir diğer hedefi ise F. oldu.

Yemekhanede F.'nin beline ve vücuduna dokundu.

Bir gece yatağa gelip sarıldı. Çayhanede yanağından öptü. Porno film izletti.

Sopayla dövdü.

Kurstan ayrılan F.'ye bıçak gösterip "Bildiklerini anlatırsan anneni babanı öldürürüm" dedi.

E.'ye ise porno film izlemeyi ve cinsel ilişkiyi teklif etti. İstismar etmeye, öpmeye ve sarılmaya kalkıştı.

M.'yi dörtbeş kez öptü.

E.'yi prezervatif çalmaya zorladı, bıçakla tehdit etti. Merdivenden çıkarken arkasına dokundu. "Ailenizi öldürürüm" diye tehdit etti.

A.'yı ikiüç kez kucağına oturttu. Çocuğa dokundu ve sopayla vurdu.

T.'ye porno film izletmek istedi. Kabul etmeyince küfretti.

KABUL ETTİ

Belletmen H.A. ifadesinde 2021'in Mayıs ve Ekim aylarında kursta çocuklara ücretsiz ders çalıştırdığını söyledi. M. ve U.'ya tecavüz etmediğini fakat çok kez sürtündüğünü anlattı. Bu anlardan birinde M.'nin video çektiğini belirti. Diğer çocukları 'sevgi amaçlı' öptüğünü ileri sürdü. Üç çocuğa sopayla vurduğunu, birine tokat attığını kaydetti.

H.A. hakkında 12 yaşından küçüklerin nitelikli cinsel istismarı, müstehcen yayınları seyretmeye teşvik, müstehcen yayınlarda çocukları kullanmak, cebir ve hileyle hürriyetinden yoksun kılma, hakaret ve sarkıntılıktan dava açıldı.

KİMLER YOL VERDİ?

İddianamede belletmenin "Aynı yurtta yaşamanın sağladığı kolaylıktan faydalanarak, kendisine eğitim için bırakılan 12 yaşını tamamlamamış mağdurlara" istismarda bulunduğu vurgulanıyor.

Peki, bu sadist tecavüzcünün kursta çalışıp çocuklarla 24 saat vakit geçirmesine kim izin verdi?

Hangi eğiticilik vasfı ve diploması var da çocuklar teslim ediliyor?

Nasıl olur da Erzurum'un orta yerindeki kursta çocuklar altı ay boyunca sopayla dövülüp tecavüze uğrarken, müftülüğün haberi olmaz?

Bunca bütçe ne diye ayrılıyor size?

Yiyin, için, gezin ve lüks makam otomobillerine binin diye mi?

Utanmıyor musunuz?

Belletmenin ifadelerinden anlıyoruz ki Mayıs 2021'de işe girdi. İstismarın duyulması üzerine 29 Ekim 2021'de Yozgat'a gönderildi.

Kursun idareciler neden olayı savcılığa bildirmedi?

Demek ki M.'nin babası E., şikayette bulunmasaydı bu tecavüzün üzeri kapatılacaktı.

Erzurumlu yedi çocuğu sadist bir tecavüzcünün eline terk edenler mutlaka yargılanmalı. Bu sorumsuzluk ve denetimsizliğin hesabı sorulmalı.