Zongudak'tan Almanya'ya yıllar önce giden ilk işçi kafilesinde yer alan, ilkokul mezunu Cevat Kenanoğlu (71), emekli olduktan sonra döndüğü köyündeki evinin alt katını çocuklar için halk kütüphanesine dönüştürdü. Çocukların 'eğitim dede' dediği Kenanoğlu, 'Bu, Türkiye'ye örnek olacak.' Açılışa katılan müzisyen Gülcihan Koç ve yöre sanatçıları konserle destek verdi
Ereğli'ye bağlı Karakavuz köyünde yaşayan, ilkokul mezunu, 2 çocuk sahibi Cevet Kenanoğlu, Almanya'da maden işçisi olarak 41 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Köyüne dönen Kenanoğlu, 'Zamanda Yolculuk, Üç Köyün Hikayesi' adında kendi köyü ile civardaki 2 köyün tarihini anlatan kitap yazdı. Kitap okumayı çok seven Kenanoğlu, köyündeki 2 katlı evin alt katını kütüphaneye dönüştürmeye karar verdi. Köyde çocukları kitap okumaya teşvik eden, birlikte etkinlikler yaparak, onlarla kitap okuyan Kenanoğlu'na çocuklar, 'eğitim dede' adını verdi. Kenanoğlu, kendi imkanları ve bağışlar ile yaklaşık 1000 kitaplık kütüphaneyi geçen hafta 'Karakavuz Köyü Halk Kütüphanesi' adıyla açtı. Kütüphanenin girişine de okumanın önemini anlatabilmek için Yunus Emre'nin 'İlim ilim bilmektir' şiirinin ilk 4 kıtası olan 'İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin. Ya nice okumaktır' sözlerinin yazılı olduğu tabela koydu. Bütün vaktini çocuklarla kütüphanede kitap okuyarak ve sohbet ederek geçiren Kenanoğlu, çevre köylere de kütüphaneler açmak için çalıştığını söyledi.
'HEP BERABER OKUYARAK GELİŞECEĞİZ'
Cevat Kenanoğlu, ilkokul mezunu olması dolayısıyla eğitimin eksikliğini hep hissettiğini; ancak okuma sevdasından vazgeçmediğini söyledi. Bilim, irfan ve eğitimde refah seviyesine ulaşmanın ana unsurunun, çocukların iyi eğitimden geçmesiyle başladığını belirten Kenanoğlu, şunları söyledi:
"Emekli olduktan sonra kütüphane açmak istedim. İyi ki açmışım. Şimdi bir sürü çocuklarım oldu. Gönüllü olarak açtım burayı. Evin alt katını kütüphane yaparak evimiz zenginleşsin, okuma kültürümüz gelişsin; istedim. 'Kütüphane Yönetimi Kurulu' yapacağız çocuklarla. Müdür yapacağız, üyeler yapacağız kütüphaneye. Bu Türkiye'ye bir örnek olacak. Kütüphane olmayan köylere kütüphaneler açılsın. Kütüphaneler kapanmasın. İnsanların bilgi dağarcıkları kapanmasın. Her kaba koyulan, dolar ve taşar; ama bilgi, öyle bir şey ki doldukça yerin geliştirir. Onun için insanların okumaya ve gelişmeye ihtiyaçları var, diye düşünüyorum. Elimizde bilgisayarlarımız, cep telefonları gibi iletişim araçlarımız var; ama bu bize yeterli değil. Onun için bir de okumak gerekli. İyi okumak ve kendimizi iyi yetiştirmek gerekli. Mimar olacağız. Doktor, savcı, hakim, avukat, öğretmen olacağız. Çevreci olacağız. Buradaki kitapları ben yaptım ama çocukların hepsi. Hep beraber okuyacağız, yetişeceğiz."
'KÖYÜMÜZE HAZİNE AÇTI'
Karadeniz Ereğli Alevi Kültür Derneği Başkanı Şube Başkanı Mehmet Taştan, köylerine açılan kütüphanenin, çocukların okuma alışkanlığı kazanması açısından çok önemli olduğunu söyledi. Eğitim ve öğretimin temelinin okumaktan geçtiğini vurgulayan Taştan, "Bizim izlediğimiz yol Hz. Ali'nin söylediği gibi 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' sözü ve Hacı Bektaş Veli'nin söylediği 'İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır' diyen bir felsefe ve inancın mensuplarıyız. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği 'Hayatta en mürşit ilimdir' diyen bir düşünceye sahibimiz. Cevat amca, köyümüze bir hazine açtı. Çocuklarımıza, yeğenlerimize böyle bir hizmette bulunduğu için çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Volkan Kocaman (9) da kitap okumayı sevdiğini dile getirerek, "Atatürk'ün hayatını, hikaye ve korku kitapları okumayı severim. Ben de çok istiyordum kütüphane açılmasını. Cevat amcama çok teşekkür ediyorum, kütüphaneyi açtığı için. Arkadaşlarımızla burada kitap okuyoruz. Çoğu vaktimizi burada geçiriyoruz" dedi.
http://www.yurtgazetesi.com.tr/egitim/egitimdedekoyehazineactih106215.html