İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul'un çevresine kurulacak “Yenişehir”in 2 Temmuz'da askıya çıkarılan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarına itiraz etti.
İmamoğlu, “İstanbul İli Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğine” itiraz dilekçesini de yineledi.
İmamoğlu, itiraz dilekçelerini Ataşehir'deki Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü'ne sundu.
İmamoğlu itiraz dilekçesini sunarken yaptığı açıklamada, “Bu siyasi bir mesele değildir. Milli bir meseledir. Bu İstanbul'un kurtulma mücadelesidir. İtirazımı bu duygularla veriyorum. Allah İstanbul'u akla ve bilime inanmayanların şerrinden korusun” diye konuştu.
“BÖYLESİ REZİL BİR DURUM YAŞANMAMIŞTIR”
Daha sonra çıkışta gazetecilere değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, “Türkiye tarihinde, şehircilik ve planlama ile ilgili sürecinde böylesi bir sefil durum, böylesi bir rezil durum herhalde yaşanmamıştır” diyerek ardından şu soruyu sordu; “İstanbul'un içerisinde bir deprem ve kentsel dönüşüm sürecinin dahi 6, 7, 8 yıl sürdüğü bir yerde; 5 binlik ve 1000'lik planı 67 ay içinde alelacele ki 4 ayı da pandemi ile geçen süreçte askıya asıyorsunuz. Ve bu kadar aceleniz var, bu kadar telaşınız var. Bu acele, bu telaş nedir? Ne içindir? Kimi zengin etmek içindir?
“BİR ÜLKENİN PRENSESİ ZENGİN OLSUN DİYE”
İmamoğlu şöyle devam etti:
* Efendim bir ülkenin prensesi, bir ülkenin prensi zengin olsun diye. Ne kadar zeki insanlarmış, ne kadar akıllı insanlarmış ki 78 yıl önceden tarım yapılan alanlardan gidiyor tarla satın alıyor. Bugün o kişilerin tarlasında iş merkezi, turizm alanı ya da rezidans yapılacak konut imarı çıkarılıyor.
* Kim zengin oluyor Allah aşkına? Bu millet bu işte kafasını kuma sokmaz. Bu millet uyanık.
* Allah bu kadim şehri, 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği bu şehri, 5 yıl işgal altında kalıp 19181923 arasında milletin milli mücadelesi ile tekrar kurtardığı Mustafa kemal Atatürk'ün önderliğinde tekrar kurtardığı bu şehri, Allah akla ve bilime dayanmayan fikirlerle, birtakım projeler üreten insanların şerrinden korusun.
“BİNAYA RUHSAT VERİLECEK DÜZEYE GELİNDİ”
İmamoğlu sürecin aceleye getirilmek istendiğine dikkat çekerek sorularını şöyle sürdürdü:
* Yani bu ülkeye katacağı hiçbir şey olmayan böylesi kötü bir İstanbul'a ihanetin, belki de en büyük ihanetin, hiçbir ihanetle tarif edilemeyecek ve kıyaslanmayacak bir ihanetin böylesi bir acelesi niye?
* Bu askı süreci bittiğinde oradaki binaya ruhsat verecek düzeydesiniz. Daha ÇED raporu ile ilgili itirazlar neticelenmedi.
* Daha mahkeme süreci devam ediyor. Bilirkişilerle ilgili tayin isteniyor ve bununla ilgili İstanbul'daki bütün üniversitelere yazı yazılmış. Yani bilimsel ayağı tamamlanmamış, kamu vicdanında şiddetle reddediliyor. Böylesi bir sürecin acelesi niye?
“KENDİ AHLAKİ SORUNU”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahındaki arazisi ile ilgili de şunları söyledi:
* Valla o kendi ahlaki sorunları. Ama benim orada kimin arsası kime ait beni ilgilendirmiyor. Sadece bunların zekasını ölçmek gerekiyor diye cevap verdim.
* Hiçbirini birbirinden ayırmıyorum kim olursa olsun. Bir başka boyutu da oradaki insanların zengin edilme çabası üzerinden şehrin uğradığı ihanet.
* Temelde durduğumuz nokta bu. Ama eğer o görevdeyseniz böyle bir işi de yapıyorsanız o bir ahlaki sorundur. Bu soruyu onlara sorun.
* Arsa hareketleri ile ilgili çokça bilgi var. Ama konumuz kimin arsası var değil. Yani kimin zengin olacağı değil. İstanbul'un katledilmesine engel olmak” değerlendirmesinde bulundu.
“GÜNDEM EKONOMİ OLMALI”
Bugünün gündeminin ekonomi olması gerektiğini söyleyen İmamoğlu, İstanbul'da otellerin doluluk oranının yüzde 6 seviyesinde olduğunu, Türkiye'de birçok otelin kapalı olduğunu, milyonlarca insanın dolaylı olarak ekmek yediği sektörün bitme noktasında olduğunu vurguladı.
İmamoğlu “Dünyada bunların sorgulandığı dönemde ‘beton ekonomisi' niye? İnşaat niye? Bizi eylülde, ekimde, kasımda bekleyen ekonomik krizlerin tarifi bile yok. Herkes temkinli ve tedbirli. Biz ise borçlanarak ve işin sonunun belli olmadığı, yüz milyarlarca liralık diyorum ben… Sadece bu işin İSKİ'ye külfeti 30 milyar lira, deplase edilecek hatlardan dolayı” dedi.
“O KÖPRÜLERİN PARALARINI KİMDEN ALACAKSINIZ?”
Kanalın üstüne yapılması planlanan köprüleri de hatırlatan İmamoğlu şöyle konuştu:
* Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 3 tane köprü yaptınız. Yaptık hep beraber. Siz bir kanalın üstüne 8 tane köprü yapacaksınız. En küçüğü 850 metre, en büyüğü 2 bin 200 metre. Ve yaptığınız 3. Köprü'den yolcu geçmese de bu millet parasını ödüyor.
* O köprülerin üstünden geçenlerin parasını kimden alacaksınız. Allah aşkına millet işsiz, millet bin lirayı aldığı zaman mutlu oluyor.
* Biz 1 milyon 300 bin insana pandemi sürecinde gıda destek paketi sunduk diye millet bize dua ediyor. Halbuki bir o insanlara kendi bütçesinde bir sosyal yardım bütçesi ayırıyoruz. Böylesi bir ortamda bu acele niye?
CUMHURBAŞKANI HARİÇ HEPSİNDEN RANDEVU TALEP EDİLDİ
İmamoğlu, Kanal İstanbul ile ilgili siyasi partileri bilgilendirmek adına Cumhurbaşkanı hariç diğer siyasi partilerin genel başkanlarından randevu talepleri olduğunu da söyledi.
Bir kısmının geri döndüğünü belirten İmamoğlu, “Yüz yüze görüşme yapacak olduklarım da var. Telekonferansla sunum yapacak olduğum genel başkanlar da var. Şu anda randevulara kimin dönüp dönmediğini tam bilmiyorum. Ama Sayın Genel Başkanımıza gerekli güncel bilgilerimizi aktarmıştım geçen hafta. Sayın İyi Parti Genel Başkanı Akşener ile sohbetimiz planlı. Diğer genel başkanlardan geri dönüşler var. Birebir ziyaret edip bilgi almak isteyenlerin olduğunu da biliyorum. Bunların tamamı önümüze geldiğinde sizinle paylaşırız” ifadelerini kullandı.
“TÜRK MİLLETİ HESAP SORMASINI BİLİR”
Deprem riski nedeniyle İstanbul'da yüzbinlerce insanın ölüm tehdidiyle yaşadığına dikkat çekerek bahsi geçen 100 milyar lira ile İstanbul'un kentsel dönüşüm sorununu çözülebileceğini kaydetti.
Kanal İstanbul projesine finansman sağlayacak şirket ve bankalara da tepki gösteren İmamoğlu “Açık söylüyorum, buraya finansman sağlayacak böyle bir projeye katkı sunacak, banka adı ne olursa olsun yabancı şirket ya da yabancı kuruluş kim olursa olsun hangi ülkeden olursa olsun bu ihanetin bir parçasıdır, Türk milleti gerektiğinde ondan hesap sormasını da bilir” diye konuştu.
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/imamoglundankanalistanbultepkisi5930263/