Emeklilerin dramı: "Faturamı ödeyemediğim için kombi bile yakmıyorum"

Hayat pahalılığının en çok etkilediği kesimlerin başında emekliler geliyor. Çünkü birçoğu, açlık sınırının altında olan asgari ücretten bile daha düşük maaş alıyor. Geçinebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar... Beklentileri ise refah ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir maaş.

Geçim şartlarının günden güne zorlaştığı ve vatandaşların bu şartlara uyum sağlamak için her şeyden kısa kısa hiçbir şey yapamaz hale geldikleri Türkiye’de, çalışanlar asgari ücrete zam beklerken, emekliler de aylıklarına zam gelmesini dört gözle bekliyor.

Çünkü birçoğu, açlık sınırının altında olan asgari ücretten bile düşük maaş alıyorlar… Geçinemediklerini belirten emekliler, eskiden Eminönü’ne gelip aldıkları kahveyi, kuruyemişi, peyniri şimdi alamıyor, sadece ürünlerin durduğu raflara bakıp gitmek zorunda kalıyorlar.

Bu durumun bir an önce sonlanmasını isteyen birçok emekliye göre ise en düşük emekli maaşı 10 bin lira olmalı.

İstanbul Eminönü’nde mikrofon uzattığımız emekliler, dertlerini şu sözlerle dile getirdi:

“KOMBİ YAKAMIYORUM”

İclal Metin: “3 bin 800 lira maaş alıyorum. Yetmiyor, yeter mi? Çok perişanlık çekiyoruz, kombi bile yakmıyorum ödeyemediğim için. Geçen ay çok kısıtlı yaktığım halde 196 lira geldi faturam. Gezerken buradaki kuruyemişlere baktım ama alamadım, ‘hiç olmazsa yarım kilo alayım’ dedim ama alamadım, 150170 lira… Peynire baktım o da öyle 135140 lira, alamadım. Yetkililer vicdanlarının sesini dinlesinler, ellerini vicdanlarına koysunlar, kendileri de çarşıya pazara çıksınlar.”

İclal Metin

“ELEKTRİK FATURAMI ÖDEYEMEDİM”

Vedat Ateş: “Bir çocuğum var, eve gelen elektrik faturası 565 lira, 5 bin 200 lira maaş alıyorum. Zam, zam, zam… Canımıza tak etti! 56 bin lira oldu bir ev kirası, ben 5 bin 200 lira maaşla nasıl geçineceğim? Ben bunun neyine şükür edeceğim? Neyini savunacağım? Bu maaşla gönlümden geçenleri nasıl alacağım biri bana bunu söylesin… Faturamı ödeyemedim. Kiram yok, bir de kiram olduğunu düşün, yandım. Yazık günah şu millete.”

“EMEKLİ MAAŞI 10 BİN LİRANIN ÜSTÜNDE OLMALI”

Ümmühan Tazı: “Emekli maaşları 10 bin liranın üstünde olmalı. Çünkü biz bunları hak ediyoruz, senelerce çalıştık, alnımızın terini akıttık şimdi almak hakkımız değil mi? 5 bin lira alıyorum 1 ay boyunca yetmiyor. Canımızın çektiği şeyleri alamıyoruz, kaç aydır kızımı oyalıyorum, ‘Bir gün gideriz, yarın gideriz, onu yaparız bunu yaparız’ anca bugün gelebildik. Geçim zor olduğu için erteliyoruz. Bir gün gidiyorsun bir şey almaya bir fiyat, ertesi gün gidiyorsun başka fiyat. Eskisi gibi alamıyoruz, buradan pastırma ve sucuk alırdım şimdi alamıyorum, elim boş çıkıyorum. Hiç bir yere uğramadan sadece kızımın istediklerini alıp gideceğim. Yetkililer bizleri görsünler.”

Mustafa Küçük

“TORUNUM PARA İSTER DİYE AKLIM ÇIKIYOR”

Mustafa Küçük: “Refah içerisinde, huzur içerisinde yaşayabileceğimiz bir maaş beklentimiz var. Ben 25 yıl devlet memurluğu yaptım, bu millete hizmet ettim, 4 bin 850 lira alıyorum ama bugünkü şartlar altında karşılığını aldığımı hissetmiyorum, geçim şartları belli. 1 ay boyunca geçinmeme yetmiyor, torunum para ister diye aklım çıkıyor, gözlerim doluyor yardım edemeyince, harçlık veremeyince, ona bir hediye alamayınca. Maalesef bunun sıkıntısı içerisindeyiz. Yurtdışındaki emekli 2 aylık maaşı ile cennet vatanımıza geliyor, geziyor. Ben memleketim Sinop’a giderken düşünüyorum, bundan hicap duyuyorum. Ben her geldiğimde Eminönü’nden 250300 gram kahve almadan gitmezdim, şimdi en küçük paketi alıp evime götürebilmeyi düşünüyorum. Eskiden geldiğimiz zaman en az 1 kilo kuruyemiş alırdık, şimdi 50 gram alırken düşünüyorum, alamıyorum.”

“1 SENEDİR İLK DEFA PAZAR PARAMDAN ARTIRIP ALIŞVERİŞE ÇIKTIM”

Yeter Karadeniz: “En az 10 bin lira olmalı, şu an 4 bin 250 lira alıyorum yetmiyor. Zar zor geçiniyorum, birini alıyorum birini almıyorum. 1 senedir ilk defa pazar paramdan artırarak alışverişe çıktım. Bir salça 50 lira olmuş, o da 850 gram, 1 kilo bile değil. Etiketlere 23 kat zam gelmiş, eve giderken ‘Çocuklara bir şey alayım’ diyorum ama alamıyorum. 250 liradan aşağı kuruyemiş yok. Geçen sene lokumlar 25 liraydı bu sene 50 lira olmuş. Millete biraz destek olsunlar, her gün zam, her gün zam.”

“GEÇİNEMİYORUZ”

Mehmet Karaman: “4 bin lira emekli maaşı alıyorum geçinemiyorum, her şey pahalı. Buradaki kuruyemişleri alamıyoruz. Banklarda oturuyoruz, dolaşıyoruz. Emekli adamız, kahveye gidiyoruz çay 5 lira…”

Emine Yılmaz

“HER ŞEYİMİZ VAR ALLAH’A ŞÜKÜR”

Aldığı maaştan memnun olduğunu söyleyen bazı vatandaşlar da var. Onlardan Emine Yılmaz:

“Reis ne verirse o, yetiyor. Her yer dolu, milletin gözü aç. Ben 5 bin lira alıyorum, yettirebiliyorum, artırıyorum bile. Düzgün kullanıyorum, gidip 20 bin lira bir telefona vermiyorum, ‘Halının rengi perdeye uymadı’ demiyorum, olan şeyle yetiniyorum. Memleketimiz batsın mı ne yapalım? Ayakta durmamız için bir şeylerden fedakarlık yapmamız lazım. Adam ne yapsın hangi biriyle uğraşsın, Allah ondan bin kere razı olsun. 20 yıldır oyumu ona veriyorum bir 20 yıl daha geçsin yine oyumu ona vereceğim. 1 kilo peynir alıyorum, bana yetiyor, 3 kişi yaşıyoruz. Maaşımı alınca gelip her şeyimi alıyorum, öbür maaşıma kadar yetiyor bana. İdareni bilirsen her şey çok güzel, dış memleketlerde yerlere mi serilmiş ürünler? Millet aç orada, hiçbir şey yok. Bak bize, her şey güllük gülistanlık, her şeyimiz var Allah’a bin şükür.”

Sözcü